Bir yanda gerçek ve başarı, diğer yanda yalan ve iftira

.

  • GİRİŞ14.01.2020 11:09
  • GÜNCELLEME14.01.2020 12:05

Türkiye, çelişkiler yumağında adım adım “istikbale” yürüyor. İstiklal ve istikbal mücadelesinde gerçek ile yalan, doğru ile yanlış at başı gidiyor.

 

 

Bir yanda muazzam işler yapıyor Türkiye… Hem de dudak uçuklatacak türden işler. “Mavi Vatan” diyor mesela. “Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Fırat Kalkanı” diyor mesela. Mesela, “Kıran” diye başlıyor, terörün belini kırıyor. “Mavi Vatan’ın bir damlasını, toprağımızın bir çakıl taşını kimselere vermeyiz” diyor, mesela.

Hem karada hem denizde karşısına kurulan cepheleri hallaç pamuğu gibi atıyor..

 

 

Libya ile deniz yetki alanı anlaşması imzalıyor. Askeri anlaşma imzalıyor. Meşru hükümetin darbeciler tarafından düşürülmesinin önüne geçiyor.

Türkiye içinde sınır ötesinde PKK terör örgütüne kök söktürüyor. Suriye’de “artık bir çözüm üretilemez” denilen İdlip’te inisiyatif alıyor. Muhataplarıyla konuşmasını biliyor mesela.

Müzakere etmeyi, çıkarlarını korumayı biliyor. Dünyanın iki dev gücüne “süre” tanıyıp, “ateşkes” için tarih ve saat veriyor mesela..!

Katar’ı Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerinin işgalinden kurtarıyor. Libya’yı tek parça tutmak için direniyor. Suriye’nin kuzeyinde kurulmak istenen terör koridorunu parçalayıp atıyor. Gerektiğinde gücünü, gerektiğinde merhametini, gerektiğinde aklını ortaya koyuyor… Muazzam işler yapıyor Türkiye, muazzam işler..!

“HAKİKAT SONRASI ÇAĞI”IN YALANCILARIYLA BAŞETMEK

Bir taraftansa, “Hakikat sonrası çağ”ın “yalancı” propagandistlerinin hışmına uğruyor Türkiye. Hem de ne aşağılık bir yöntemler zinciriyle…

Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil bütün devlet başkanlarının İstanbul’da Atatürk Havalimanı’na indiğini bildiği halde “Putin bile Atatürk Havalimanı’na inmek zorunda kaldı” yalanına muhatap oluyor. “İstanbul Havalimanı’nı sular bastı” iftiralarına muhatap oluyor.

“Türkiye, Libya’da Serrac hükümetini İhvancı olduğu için destekliyor” yalanıyla boğuşuyor, mesela.

Nasıl bir ülke burası?

“Oyun bozan”, “oyun kuran” ülke ve millet menfaatleri için muazzam iş yapanlar, “yalan” kampanyalarıyla vuruluyor. Hakikat perdeleniyor.

Nasıl bir ülke burası?

PKK’nın yayın organına konuşuyor bir tanesi. “Başarının formülü yan yana durmak” diyor. Gereğini hemen yerine getiriyor, “Terör örgütü propagandası yapmak suçundan ceza alan ve hala tutuklu yargılanan” eski HDP eş Başkanı’nın tiyatrosu için salondan fotoğraf veriyor.

“Kanal İstanbul depremi tetikler” diye başlayan nutuklar atılıyor. “Bilim insanlarının emrindeyiz” diye afili cümleler kuruluyor. Sonra o bilim insanı yayına bağlanıp, “Kanal İstanbul kesinlikle depremi tetiklemez” cümlesini kurunca bozuluyor. “Ben zaten tetikler demedim” diye yalan söylüyor. Oysa daha o bilim insanı yayına bağlanmadan önce aynı yayında iki kez “Depremi tetikler” cümlesini kuruyor.

Yalan üzerine inşa edilen politika, yalan üzerine sürüp gidiyor.

Nasıl bir ülke burası?

“Hakikat sonrası çağ” diye nitelenen zamanlardan geçiyoruz! Algının, gerçeğin ötesine geçtiği çağlardayız. Doğru ve yanlışın iç içe geçtiği… At izinin it izine karıştığı günlerden yani...

Sahi muhalefetin bir “Yalan” sorunu yok mu bu memlekette?

Kaşıkçı cinayeti sonrası uygulanan yöntem; iletişim stratejisine iyi bir örnek

Geçtiğimiz cumartesi günü kurucusu olduğumuz Medya Derneği’nin geniş katılımlı bir toplantısında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’u dinleme fırsatı bulduk.

İletişim Başkanlığı’nın neler yaptığını anlatan Prof. Altun’un bahsettiği bir konu ise benim için müjde niteliğindeydi. Yasal düzenlemeyle özellikle sosyal medyadaki “yalan ve iftira” kampanyalarına “yaptırım” geliyor. Bu konuda İletişim Başkanlığı, paydaşlarıyla bir çalışma başlatmış.

Öte yandan, toplantıda “kıskançlıkla takip ettiğim” bir hususu dile getirdim. O da 2018 yılında Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda yaşanan Cemal Kaşıkçı cinayetinden sonra İletişim Başkanlığı’nın muazzam bir stratejiyle uluslararası medyayı bilgilendirmesiydi. Geliştirilen strateji ile Türkiye’nin başına örülmek istenen korkunç bir olay, faillerini uluslararası arenada rezil etti. O süreçte alınan inisiyatif iletişim stratejisine çok iyi bir örnek olarak tarihe geçti.

Yorumlar19

  • Adil 4 yıl önce Şikayet Et
    Teflon kemal in yalan soyadı olmuş
    Cevapla
  • Tcli 4 yıl önce Şikayet Et
    Yalanda boğulduğumuz için doğruları göremiyoruz debelendikçe dahada batıyoruz
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Tcli 4 yıl önce Şikayet Et
    Yalancılara inanlara ve yaptıklarına çanak tutanlara yazıklar olsun
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • MİSAFİR 4 yıl önce Şikayet Et
    Onlara acıyorum çünkü kendi söylediklerine ve yaptıklarına kendileri de inanmıyor, zoraki çalışıyorlar. Onlar sadece birer kukla. Kas etleri olmasa bir gün bile durmaz bırakır giderler.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • ... 4 yıl önce Şikayet Et
    Ne güzel anlatmış siniz.icraat çok ama bunu yeteri kadar anlatamiyor medya. Ötekiler karalama kampanyası yaparken berikiler boş durmasa bari.
    Cevapla Toplam 7 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat