Tarih yazılırken oradaydınız

  • GİRİŞ28.08.2014 09:15
  • GÜNCELLEME28.08.2014 09:15

 Zira her şey suyun tabii kıvrımlarıyla akması kadar olağan seyretti. Görünen o ki ülkemizin üst yönetiminde daha önce hiç olmadığı kadar iş-hedef birliği, istişare, uyum ve istikrarın yaşanacağı bir döneme giriyoruz.

Adı “millete hizmet kervanı” ve bu kervan Milli Görüş Hareketi ile başladı. Milli Görüş’ten önce siyasetin karakteri ağırlıklı olarak rant ve makam paylaşımı/dağıtımı temeli üzerinde yükselmişti. En tepeye çıkmak için siyasetçinin bulunduğu mevkiinin imkânlarıyla orantılı (bazen da orantısız) biçimde çevresindekilere, “kariyer basamağı” yükselişine yapacakları katkıya endeksli olarak, rant ve makamlar, ulufe veya rüşvet gibi dağıtılırdı. Yükselebilmek için diyet ödeyen ve zamanı geldiğinde diyet ödetilen karakterin adı “profesyonel siyasetti”.

Bu şu demekti; Siyasette millete hizmetana mamul” değil hep “yan üründü”. Yani “olsa da olurdu, olmasa da”.

Oranlamak gerekirse rahmetli Necmettin Erbakan’a gelinceye kadar on siyasetçiden biri idealist, geri kalan dokuzu ise yukarıda anlatılan karakterin temsilcisiydi. Ruhu, köklerden gelen değerlerle beslenen Milli Görüş Hareketi ile ilk motor hareketini sağlayan anlayışta manzara tam tersi olarak tezahür etmeye başladı: on siyasetçiden birisi “profesyonel siyasetçi” ise dokuzu geçmişten tevarüs idealleri ve ilkeleri merkeze alıp yere sağlam basarak yürüyen bir karaktere sahipti. (Rahmetli Erbakan’ın fikirlerinin iktidarda kurumsal siyasi veresesinin ise muhalefette olduğu tespitini de paranteze almadan geçmeyelim)

Yeri gelmişken tekrar edelim “Profesyonel siyasetçi ile “dava adamı” arasında çok kalın bir hat vardır. Bu çizgi, profesyonel kariyer çiziciler, piar(PR)cılar ya da reklamcı iletişimciler tarafından inceltilebilir ama kesinlikle saydamlaştırılamaz”.

Fiili durum doğal olarak Milli Görüş hareketinden kopup gelen ana akım Ak Parti kadrolarına tevarüs etti.

Ak Parti bünyesini ve zihnini yeniliklere açık tutarak kendisini sürekli yenilerken muhalefet, konvansiyonel siyasetin rutinine kendisini bıraktı ve adeta küflendi. Şu anda bile Türkiye’de iktidarın karşısında “küf kokulu muhalif siyaset” caridir.

Lider odaklı yürüyen Ak Parti, dinamizmiyle topluma heyecan aşılarken geleceğe dair toplumsal umutları çağın getirdikleriyle mecz edip güncelleyerek hep canlı tutmayı başardı.

Üstelik Türkiye’nin 2023 Vizyonu ve Hedefleri ile gelecek tasarımı yönetimi, yerleşik bir kültür olarak yaygınlaşıp önce kurumlarda ardından da tabanda kendine karşılık buldu.

Eski Türkiye’de “tek başına seçim kazandıracak” denli büyük iş ve projelerin hayata geçirilmesi Ak Parti’yle artık sıradanlaştı. Marmaray, hızlı tren, üçüncü köprü, konut bolluğu, TL’den üç sıfır atılması, faiz ve enflasyonun tek hanelere inmesi, duble yollar vs.

Ak Parti “millete hizmet” ve “dava siyasetinin” alanını sürekli olarak genişletirken profesyonel siyaset ve geleneksel siyasetçinin sahasını gittikçe daraltıyor.

Artık muhalefette “yeni bir şey” söyle(ye)meyen, iddiasız, geleneksel söylem ve jargonlarla yol almaya çalışan, ilkelerle ve somut projelerle değil ideolojik konuşan politikacının bir ayağı çukurdadır. Kısır ve derinlikten uzak üstelik sakız gibi çiğnenen şablon siyasi tartışma ve repliklerin önümüzdeki dönemde muhalefette de sonunun geleceğini şimdiden söyleyebiliriz.

Makro meseleler, görünürlüklerinden dolayı tepe yönetimin gündemine çok çabuk girip hâl yoluna sokulabiliyor. Ancak ana gündemden uzak kalacak kadar “mikro” sosyal, iktisadi ve siyasi meseleleri görerek çözüm yolları önerecek ve üretecek, “millete hizmeti” içselleştirmiş ve uzmanlıklarıyla ne yapılması gerektiğini bilen, tabana yayılmış alt kadrolardır.

Alt kadrolar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yarısı kadar bile ilkeleri, erdemi, davayı ve ideali özümseyenlerden teşekkül ettirilirse Türkiye önceki dönemlerle kıyaslanamayacak kadar hem sosyal hem de iktisadi alanlarda hızlı ve sağlam bir yükselişe geçecektir.

Ömrümüz vefa ederse bunu hep birlikte yaşayacak ve göreceğiz.

KISA MESAJ HATTI:

Teoride de pratikte de çıkarlar değil idealler ve millet iktidardadır.

İhsan Toy - Haber 7

ihsantoy@tasam.org

http://twitter.com/caricare1773

Yorumlar1

  • hüseyin gazi 9 yıl önce Şikayet Et
    BAŞBAKANIMIZ SN. DAVUTOĞLU. Yurdumun nasibi, kader çizgisi, Bu yolda gayrettir onun yazgısı. Müthiş basireti ve de sezgisi, Taşkent Obasından Türkmen Beyidir. Siyaset ilminde mahir bir usta, Korkudur düşmana, güvendir dosta. Takdir etmeyenler hastadır hasta. Taşkent Obasından Türkmen Beyidir. Karanlık güçlerin korkulu düşü, Mazlumun umudu hem bilge kişi, Zalime keskindir kılıcı, dişi. Taşkent Obasından Türkmen Beyidir.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat