Şu bizim medya mahallesi!

  • GİRİŞ12.01.2012 10:35
  • GÜNCELLEME12.01.2012 10:35

Aslında ben de beklemezdim kendimden böyle bir yazıyı. Ama oldu bi kere. Ciddiyet, ciddiyet... Nereye kadar?

Futbol camiası gibidir şu bizim medya...

Hakemler, futbolcular yedek oyuncular, doksana çakan santraforlar, iyi müdafaa oyuncuları, sağ haf, sol haf, teknik adamlar, doldur boşaltılar, 4-4-2 oynayanlar, iyi paslaşanlar, bireysel oynayan egoistler, her mevkiinin adamları, 20. Yüzyıldan gelip 21. Yüzyılda röveşata yapmaya çalışan bıçkın forvetler, vurduğu yerden ses getiren ve gerçek futbolun içinden gelmiş yorumcular...

Alın size 40’ın üzerinde kişinin futbol karakteri...

NOT: Yazıyı fotogaleri formatında okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Yılmaz Özdil; İyi bir sol açık. Sol ayağı raket gibi. Zaafı, habire kornerden gol atmaya çalışması. Biri ona her maçta (yazıda) yapmaya çalışırsan “çarşafa dolanırsın” demeli. Tribünle bu kadar haşır neşir oyuncu azdır. Bazen amigoluk da yapar. Katır gibi de inatçıdır. İyi bir top cambazıdır.

Ahmet Kekeç; Forvete dönük iyi bir orta saha oyuncusu. Şık çalımlar deniyor, bazen bacak arası atıp rakibini komik durumlara düşürebiliyor. Ama çok fazla uzak mesafeden şut deniyor kaleye. Çerçeveyi tutmuyor değil, fakat direkleri bu kadar dövmenin âlemi yok yahu. Bi de iyi bir Beşiktaşlıdır. Adamdır.

Ahmet Hakan; Tam bir Sergen Yalçın sendromu yaşıyor. Yanılmıyorsam küçük büyük demeden bayaa takımda oynadı. Hem sağ hem sol ayağını hem de kafasını çok iyi kullanan ender oyunculardan. Çok iyi pas yapar (verir alır anlamında). Fakat aynı Sergen gibi ne İsa’ya ne Musa’ya yarandı. İlginçtir ofsayta çok düşü(rülü)yor. Hakemler mi ona gıcık bilemiyorum artık. Ama pozisyona girdi mi kesin 90’a takar.

Ahmet Altan; Müthiş bir santrafor. Çok iyi kafa toplarına çıkıyor. O kadar yükseğe sıçrıyor ki indirebilene aşkolsun. Ama hakkını teslim etmek lâzım çok iyi rövaşata ustası. Takımındaki yedekleri de onu örnek alıyorlar. Hakan Şükür ya da Hagi’nin Emre üzerindeki gibi bir etkisi var yedeklerinde. Sloganı “sağ, sol penaltı gol!”.

Mümtaz’er Türköne; Adam mektepli kardeşim. Her halinden belli oluyor. Yıllardır sağ hafta mücadelesini sürdürdü. Hatta gençliğinde o kadar çok sağda oynamış ki, kendisi bile aşırı sağda oynadığı kötü futbolu eleştirir zaman zaman. Şimdi orta sahanın ortasındaki Alex gibi. Oturaklı bir oyuncudur.

Kürşat Bumin; Her topa girmesi şart olmayan ama ufuk açıcı oyuncu. Mevkiini çıkaramadım şimdi.

Mehmet Barlas; Defansa dönük klas duruş sahibi orta saha oyuncusu. Öyle savunma yapar ki rakip oyuncu bazen aptallaşabilir. Ama her yıl centilmenliği (fair play) diğer bir orta saha oyuncusu M. Ali Birand’la paylaşır kimseye kaptırmazlar.

M. Ali Birand; Serbest oynar. Kıdemli bir oyuncudur. Camiada sevilir sayılır. Barlas için yazdıklarım Birand, Birand için yazdıklarım Barlas için de geçerlidir. Tek fark Birand iyi oyuncular da yetiştirmiştir. Alt yapıya önem ve emek verir.

Ali Bulaç; Nev’i şahsına münhasır klas duruş sahibi bir oyuncudur. Klasik futbol anlayışından vazgeçmez. Gözlere hoş gelen oyunu tercih etmez. Hiç artistlik yapmaz, tribünlere oynamaz. İstikrarlı ve sağlamcıdır. Adamdır.

Fehmi Koru; Onun eforunu sarf edecek başka bir oyuncu var mı bilmiyorum. İzin verseler kulübünün bütün takımlarında oynar. Defans yapar, forvete çıkar... Pire gibidir yani. Zaman’ında kalecilikle Ankara’da başlamıştır futbola. Sporu müthiş sever. Akşamları basketbol maçlarına da çıkar. Ama son zamanlarda üç sayı çizgisinden pek sayı kaydedemiyor. Ha bi de iyi gezgindir.

Engin Ardıç; Adam bu işi hobi olarak yapıyor sanki. Yok burada kasıt işini ciddiye almamak değil, tam tersine ciddiye alıyor; Sabah kahvaltısı yapar gibi doğal yani. Meşin yuvarlak ayağına çok yakışıyor. Sanırım alt yapıdan yetişme. Cevami-ül çalım ustası sembol isim.

Haşmet Babaoğlu; Romantik ve entelektüel yanı ağır basar. Oynarken kasmaz. Şiir gibi edebi bir futbol oynar. Özgündür, sert girmez, tatlı sert oynamayı sever. Ancak rakibe faul yaptığını ben duymadım, hatta görmedim. Çay içerken çayda çıra oynadı bi kez (Pişmanmış).

Hıncal Uluç; Altyapıdan yetişmiştir. O kadar ki top toplayıcılıktan başladığı söylenir. Bunun bir oyun olduğunun farkındadır. Eskiden racon neyi gerektiriyorsa öyle, yani kuralına göre (tribüne ve locaya) oynardı. Şimdilerde vasat bir futbol oynuyor. Artık skoru takmıyor gibi geldi bana. Bi de kovulmadıkça takımını terk etmemek gibi özelliğe sahiptir. Vefa yani. Ha bi de açık tiribün çok sever onu.

Ertuğrul Özkök; Eski yenilikçidir. Ama kaptanlık elinden alınınca pek topa gir(e)miyor hissi uyandırmıştır bende. Artık utancından mıdır ya da başka bir sebep var mı bilmiyorum, meşin yuvarlak (gündem) yanından geçerken görmezden gelip ıslık çalmayı tercih ediyor. Gerçi haklı adam. Geçenlerde bir topa girecek olduydu da Ahmet Altan çift daldı kendine (Pozisyon nizamiydi o ayrı). Top sektirmeyi pek sever. Kendi kalesine çok golü vardır. Kuraldan çok kralcı idi bir ara.

Taha Akyol; Disiplinli bir oyuncu. Düz topçudur ve bundan gocunmaz. Gol atmak gibi bir derdi olmamıştır. Her teknik adamın aradığı tipte bir görev adamıdır. Her takıma da gitmeyecek kadar ilkelidir. Dengeli bir oyun anlayışı vardır.

İsmet Berkan; Anneden futbolcudur. Antrenmanlarda yaptığını sahaya yansıtabilme konusunda sıkıntılıdır. Özkök gibi yedek oyuncudur artık.

Güzin Abla; Sahaya pek çıkmaz.

Nuray Mert; O artık transfer oldu. Aktif siyaset mi ne, öyle bi takıma gitti işte.

Mehmet Altan: İyi bir libero oyuncusudur. Çok klasik hareketleri vardır. Mektepli olduğunu söylemiş miydim? A ve B klasmanında oyuncudur.

Yalçın Bayer: Forvetten defansa çekilmiştir. Eski (klasik) tip bir oyuncudur.

Ali Murat Güven; Onu bilen bilir. Topu ayağına alınca bodoslama kaleye yönelir. Tam bir futbol emekçisidir (Gerçek futboldan hiç anlamaz ve sevmez o ayrı). Kolay çalım yemez. Geçenlerde ceza sahasına girerken ekşi sözlükçülere bi bacak arası attı. Geçerken taktılar çelmeyi buna. Tabiatıynan penaltı verdi hakem. Kaçırır mı? O da çaktı golünü tabii.

Çetin Altan; Altan biraderleri yetiştirmiştir. Boynuz kulağı geçti mi bilmiyorum. Hasan Pulur gibi tatlı dilli (çalımlı diyecektim) ve yıllanmış futbolcudur.

Mehmet Şevket Eygi: Futbolun beyefendisidir. Mütevazıdır. Kendi oyununa bakar.

Kâzım Güleçyüz; Renk vermez, asil bir tarz ve duruş sahibidir. En önemlisi Futbolumuzun istikrarlı adamlarındandır. Mütevazı ve rutin oyununu oynar. İbrahim Özdabak ile birlikte takımını sürükler. Faul yapmayı sevmezler.

Hilal Kaplan; İşte mektepli bir oyuncu daha. Üstelik yeni kuşak mekteplilerden. Düzgün şutları var. İşin hem teorisini hem pratiğini yapıyor. Özellikle topu “stop” ettirmekte mahir. Kapalı tribünün sevdiği açık futbol oynar. Yıldız adayı.

Hakan Albayrak; Futbola çok erken başladı. Damardan Boşnak asıllıdır. Başarılı idi ama sevmedi bu işi. Daha doğru cümle ile bu forma ona dar geldi. Geçenlerde kendi isteği ile alt yapı faaliyetleri için AA dedirtti. Özleriz tabi ki.

Salih Tuna; Gol kralı olmaya aday. Çok iyi voleleri var. Top sağdan da gelse soldan da gelse fark etmiyor onun için. Kritik gollere imza attı. Ayrıca çok iyi pasör olduğu söyleniyor. Kasmadan yürür gibi oynuyor adam. Futboluyla biraz asabiyi oynamıyor değil. Olur o kadar. Ha! Bir de tribünü seviyor. Galiba tribün de O’nu.

Mustafa Karaalioğlu; Hem futbolcu hem teknik adam olarak görevini başarıyla yürütüyor. Oynarken iyi bir tekniği var ama teknik adamlık, futbolculuğunu olumsuz etkiledi. Geleceği okuma telaşında. Takımı onunla bir kimlik kazandı. Takımıyla Anadolu’ya deplase oluyor arada sırada.

İbrahim Karagül; Saçlarının konuyla ilgisi yok ama stil sahibidir. İsabetli şutlar atar. Orta sahanın doğu kısmına özel bir ilgisi vardır. Teknik direktörlüğü de iyiymiş diye duydum. Hüsnü Mahalli ile güzel bir ikili oluşturdular. Takdir etmeyi bilir.

Rasim Ozan; Agresif bir futbolcu. Skora oynuyor. Boşu da yok. Kural neyse gereğini (profesyonelce) yapıyor. Gözünü budaktan esirgemiyor. Budak kendini onun gözünden esirgiyor ama... Topu sürerken aynı anda özellikle sağ elini “ulan” der gibi kaldırması ilginç bir görüntü. Potansiyel gol kralı.

Ahmet Taşgetiren; Maraşlı olmaktan mı kaynaklanıyor bilmiyorum ama huzur veren beyefendi bir sitili var. Topu ayağına aldığında rakip takım defans oyuncuları onu incitmeden topu ayağından almak istiyorlar. Gollerini aheste atar. Abartılı skor sevinci yaşamamıştır. Tribüne saygı duyar. Hem forvette hem defansta yeteneklidir.

Hüsnü Mahalli; Şu sıralar muhtarıyla atıştığımız komşu mahalleden yapılan iyi bir transferdir. Komşu dediğime bakmayın, aslında bizden ve özdendir. Tıpkı komşumuz gibi de mahalledendir.

Yiğit Bulut; Oynadığı futboldan çok jöleli saçları ve Aydın Doğan’a damat olması söylentisi ile seyircinin dikkatini çekmiştir (Bulut, Aydın Doğan'ın bacanağı olan Namık Kemal Zeybek'in kızı ile evli idi). Halbuki bu iki unsur futbolunu gölgelemese özellikle rantiye takımına attığı önemli goller gözlerden kaçmayacaktı. Sezon bitmeden takımdan ay(ı)rılmıştır.

Nihal Bengisu Karaca; İyi bir oyuncu ama sanki futboldan sıkılmış gibi. Bilmiyorum belki de takımından sıkılmıştır. Eski formunda değil anlayacağınız.

Cüneyt Özdemir; Hep genç ve sempatik futbolcu (faul yaparken bile öyle). Sevmeyen var mı bilmem.

Mehmet Baransu; Nedense bana Fener’in nöbetçi golcüsü Semih’i hatırlatıyor. En kritik anlarda en kritik golleri hep o atıyor. Çok hızlı kafaya çıkıyor. Bu şans biraz fazla gibi geldi bana. Kumaşı sağlam yeni jenerasyondan gol kralı.

Gürbüz Azak; Türkiye’nin yeşil sahalarında ender rastlanan çok yönlü bir yetenektir. Kıdemlidir, mütevazıdır, erdemlidir ve eli öpülesidir.

Hasan Karakaya; Sağ açıkta topu ayağına aldı mı durdurabilene aşkolsun. Korner çizgisine ininceye kadar gider. Yaptığı ortalar genelde manşetten gole dönüşür. Hakemin, aleyhine en çok düdük çaldığı takımda oynar. 28 Şubattaki maçları çok sıkıntılı geçmiştir. Daha ayağına top gelmek üzereyken; “Dııırt!”, “Ne var hoca?”, “Faul!”, “Git işine be!” diyaloglarını çok yaşamıştır. Geçirdiği sakatlık performansını etkilememiştir. Kaptanlığı Mustafa Karahasanoğlu ile paylaşır.

Abdurrahman Dilipak; Eskiden çok şık çalımlar atar, slalom yapardı rakipleri arasında. Kimseyi üzmezdi golleri. Ama kaleye geçince ona bariz ofsayttan gol attılar. Hatta kramponları haczedildi. İnsanın “adaletin bu mu futbol” diyesi geliyor. Rövanşı alacak gibi. Ne de olsa top yuvarlak.

Ali İhsan Karahasanoğlu; Sert oynayan iyi bir defans oyuncusudur. Kornerlerde ileri çıkıp kaydettiği müthiş kafa gollerini gördük. Ama spor medyası kör, sağır ve dilsize yatıp görmedi, duymadı ve söylemedi. Kuralları çok iyi bilir (Asaleten Hukukçu o yüzden).

İbrahim Öztürk; Adam çok iyi istatistikçi. Ceteris paribus anlarında (o anladı sıkmayın canınızı) frikik ustası. Ölçüp, biçip çatalın tozunu alıveriyor. Defansta da iyidir. Uçarak yüzde yüz golleri kafasıyla çıkarmıştır. Tiribüne oynamaz ama illâ seyirciyi kollayarak/koruyarak oynar. Altın gibi kıymetlidir. Cemil Ertem ve Süleyman Yaşar ile aynı kumaştandır. Bu üçlü iktisatlı efor sarfeder. Ekonomik oynarlar yani.

Salih Memecan; Herif tarama ucunun kenarıyla gol atacak kadar kabiliyetli. Hem de her maçta. Top cambazıdır.

Yusuf Kaplan; O mu okuyucunun (zihnim sürçtü yine “seyirci” diyecektim) seviyesine inmeli seyirci mi onun seviyesine çıkartılmalı bilemedim şimdi. Gizli santrafor.

Yusuf Ziya Cömert; Manşet golcüsü. Uygun pozisyonları kaçırdığı vaki değildir. Sloganı “Çak o zamaan çaaak çaaak”dır. Teşvik pirimini elinin tersiyle itmiştir. Alt yapıya hiç önem vermez.

Fatih Altaylı; Çim saha topçusudur. Toprak sahayı sevmez. Çizgi oyuncusudur. Attığı gollerde topun çizgiyi geçip geçmediği tartışmalıdır. Ofsayt kuralını iyi uygular. Kendisi de düşer bazen.

...

Buradan Gazetesaray, Medyabahçe, Haber Gücü, Yorum İdmanyurdu gibi isimler verilerek 4 takım kadrosu çıkarılabilir. İsteyen Candaşspor ya da Yandaş İdmanyurdu gibi adlar da takabilir.

İnternet medyasına hiç girmedim, girsem içinden çıkamam zaten.

Şikeden, teşvik piriminden falan bahsedip ağzımınızın tadını da bozmayalım şimdi.

Beni de katmayın, tiribüne çıkıyorum.

İyi seyirler

KISA MESAJ HATTI

Medya asla sadece medya değildir

İhsan Toy - Haber 7
ihsantoy@tasam.org

www.twitter.com/caricare1773

Yorumlar3

  • iberra 12 yıl önce Şikayet Et
    güne iyi başladım!!!. ya bu kadar hoşluk olur bir durum ancak bu kadar mizansel aktarılır. ama baya eksik var. Sabah sabah çok güldüm sağolun...
    Cevapla
  • Ahmet Geldi 12 yıl önce Şikayet Et
    Güldüm ki ne güldüm.... Hocam bir çok yazar eksik yahu. Niye kadroya almadın onları:) Gülümsettin. Eyvallah.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • MURAT GARIPOGLU 12 yıl önce Şikayet Et
    COK EGLENCELI OLMUS. Ustad, Emegine saglik.Cok eglenceli bir yazi olmus.Yalniz kedi,kopeklerle yatip kalkan bir arkadas vardi simdi adini unuttum.Onu nereye koyalim?Kumesspor var mi?
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat