Türkiye’nin imajı neden kötü?

  • GİRİŞ19.02.2017 09:36
  • GÜNCELLEME19.02.2017 09:36

Bu günlerde bir soruyu devamlı tekrar ediyoruz;

Ne olacak bu Türkiye'nin batı kamuoyundaki imajı?
Gün geçmiyor ki bir uluslararası basın organında veya batılı ülkelerin ulusal medyalarında Türkiye hakkında olumsuz, ülkemizi karalayan bir haber çıkmasın. 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin Erdoğan tarafından planlanmış bir tiyatro olduğu yalanından, Türkiye'de muhaliflerin susturulup gazetecilerin hapse atıldığı iftirasına kadar çeşit çeşit, boy boy hezeyan batılı medya organlarında kendine kolayca yer bulabiliyor.
Şimdiye kadar DEAŞ ile yapılmış en etkili mücadeleyi yürüten Türkiye'nin DEAŞ'e destek verdiği gibi akla mantığa sığmayan saçmalıklar batının sözümona en prestijli gazetelerinde haber diye yayınlanıyor.
Bu durum içeride farklı farklı tepkilere neden oluyor. Kimisi gazetede okuduğunu hakikat olarak değerlendiriyor. Batılı medya organları öyle söyleyince Türkiye'nin gerçekten İslamcı bir diktatörlük olduğunu zannediyorlar.
Buldukları ilk fırsatta memleketi terk edeceklerini, batıya yerleşip insanca bir hayat süreceklerini söylüyorlar. Tercih onların lakin biz uyaralım; insanca hayat sürmeyi umduğunuz batının önemli başkentlerinden bir tanesi olan Paris'te belediye sokakta kalan mülteciler barınak olarak kullanmasın diye köprü altlarına büyük kayalar yerleştiriyorlar. Çok beğendiğiniz, Türkiye'den daha 'uygar' bulduğunuz, insan haklarının ön planda olduğunu düşündüğünüz batıda durum bu!
İkinci bir grup ise Türkiye'de işlerin batılı medya organlarında yer aldığı gibi olumsuz olmadığını ve bu imajın düzeltilmesi için bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyor. 'Ne olacak bu batı kamuoyundaki Türkiye imajı?' sorusunu en fazla soranlar bu düşüncede olanlar. Meselenin bir imaj sorunu olduğunu Türkiye'nin doğru imaj ve halkla ilişkiler çalışmalarını yaparak bu sorunu çözebileceğini zannediyorlar.
Yabancı gazetecilerin Türkiye'de yedirilip içirilip ağırlanmasından, Türkiye hakkında olumlu haberlerin çeşitli vasıtalarla ödüllendirilmesine kadar çeşit çeşit reçeteler sunuyorlar.
Türkiye'nin tezlerini yeterince anlatamadığını ve bu nedenle olumsuz bir imaj oluştuğunu düşünüyorlar.
Hakkıyla yapılacak reklam, tanıtım ve halkla ilişkiler kampanyalarının bu imajı değiştirebileceğini düşünüyorlar.
Evet doğru, Türkiye'nin tanıtım konusunda eksikleri var. Çok daha büyük bütçeler ayırıp çok daha organize bir metot izleyerek kat edeceğimiz çok uzun bir mesafe var.
Devletin kamu diplomasisi ile ilgilenen kurumlarını kadro ve personel olarak kuvvetlendirmeli ve bürokrasinin dar kalıplarının dışına çıkartarak daha etkili bir hale getirmeliyiz.
Ancak en iyi uluslararası ajansla da anlaşsak, en büyük bütçeyi de ayırsak, en organize kampanyayı da yürütsek bu imajın değişmeyeceğini bilmemiz lazım çünkü batı kamuoyundaki olumsuz Türkiye imajının en büyük nedeni tanıtım veya bilgi eksikliği değil uluslararası siyaset ve güç dengeleri.
Küresel sistemin güçlü ülkeleri günden güne korumacı bir siyaseti ve ekonomiyi benimserken, uluslararası kuruluşların etkilerine kapılarını bir bir kaparken, yabancı düşmanlığı farklı formlarda yükselişe geçerken kısacası küresel siyaset sertleşirken medyanın bu sert mücadelenin bir enstrümanı olması kaçınılmaz.
Yani batılı medya organları gerçekleri yazdıkları veya eksik bilgilendirildikleri için olumsuz bir Türkiye imajı çizmiyorlar; çıkarına hizmet ettikleri küresel aktörün menfaati öyle gerektirdiği için Türkiye hakkında olumsuz haber yapıyorlar.
Türkiye'nin batıdaki imajını düzeltmeye liberal hülyalardan uyanıp bu gereği kabul ederek başlayabiliriz.

İsmail Çağlar-TAKVİM

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat