Türk tipi başkanlık, Türk tipi insanlık

  • GİRİŞ21.04.2015 09:25
  • GÜNCELLEME22.04.2015 09:04

Sanki ‘Türk tipi’ olmak kural dışı olmakmış gibi. Demokratik sistemde, güçler ayrılığı ilkelerine uygun bir başkanlık sistemi her ülkenin kendi koşullarına göre oluşabilir, değişik özellikler  taşıyabilir. ABD’deki başkanlık sistemiyle bu sistemin uygulandığı  dokuz ayrı  G-20 ülkesindeki anayasaların hepsi birbirinden değişiktir. 

Ama biz medyada uzman ve aydın kimlikleriyle boy gösterenlerin ‘evrensel kurallar’ ifadesiyle neyi kastettiklerini hemen anlıyoruz. Onların dilinde evrensel sözcüğü, evrenin gerçekte hiç de  tamamını kapsamayan ama sadece 3-4 ülkeye, egemenlere işaret eden bir kavramdan ibarettir.  Onlar Türkiye’deki anayasa değişikliğinin Batı’nın icazet ve gözetiminde yapılmasını talep ediyorlar. Bence tam tersine, Türk tipi başkanlık sistemi ‘demokratik’ olacaksa, hak ve özgürlüklere saygı gösterilecekse onların istediği ve kastettiği  ‘o kurallara’ hiç de uygun olmamalıdır.  

Onların kastettiği o ‘evrensel kurallar’ın geçerli olduğu ülkeler Mısır’daki askeri darbeye, diktatör Sisi’ye, siyasal idamlara destek vermişlerdir. Onların ‘evrensel kurallar’ı Doğu Avrupa’yı büyük bir ekonomik çöküntüye ve mafya yönetimine sürüklemiş, Ukrayna’yı parçalayıp neo-Nazileri güçlendirmiş,  Ortadoğu’yu kan ve ateş içinde bırakmış, Kuzey Afrika’yı kaos ve yoksulluğun pençesine atmıştır. Kısacası söylenen bütün yalanlara ve parlak laflara rağmen çevresine demokrasiyi değil diktayı yaymıştır. 

O ‘evrensel kurallar’ı uygulayan yönetimler son 10 yılda Akdeniz sularına gömülen 25 bin mültecinin ölümünden sorumludurlar. Bakınız,  bugün savaştan kaçmış 2 milyon kadar Suriyeliyi Türk insanlığı misafir  ediyor. O ‘evrensel kurallar’la yönetilen 27 ülke ise sadece 130 bin Suriyeliyi, o da diplomalarına bakıp seçmece barındırıyor. Demek ki, biz de onların evrensel değerleriyle yönetilmiş olsaydık  ülkemize sığınan kadın ve çocukları bile  kovacak, zavallı insanların suda boğulma manzaralarını seyretmekle yetinecektik. 

Batı tapıncı ülkemizde o kadar yayılmıştır ki, malum medya bizim değerlerimizi rahatça faşizm ve saldırganlıkla bir tutabiliyor. Bizim ülkemizde de yabancı düşmanlığı vardır ama bugüne dek misafirlerimize silah, sopa ve molotoflarla saldıran örgütlü komando gruplarına hiçbir şekilde rastlanmamıştır. Oysa Batı Avrupa’da artık bu gruplar günlük yaşamın bir parçasıdır.  O ‘evrensel değerler’e uygun anayasaların bulunduğu ülkelerde aşırı sağ giderek güçlenmekte ve Fransa’daki son yerel seçimlerde görüldüğü gibi kimi ülkelerde  birinci siyasal güç haline gelmektedirler. 

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat