Genel Başkan’ı S-400’lere, yardımcısı SİHA’lara karşı

  • GİRİŞ13.09.2017 09:32
  • GÜNCELLEME13.09.2017 09:32

CHP’nin hızla bir devlet sorununa dönüştüğünü görüyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’yi sistemli bir şekilde Türkiye’nin bekasını tehdit eden uluslararası güç ve örgütlerle yakınlaştırıyor. 6 okla simgelenen CHP’nin bugün hiçbir karakteristik özelliği kalmadı. CHP’nin “milli” bir hassasiyete sahip olduğunu da bundan böyle kimse öne süremez.

Kemal Bey’in son vukuatı S-400’lerle ilgili. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin savunma sistemine stratejik açıdan katkı sunacak olan S-400 füze sistemlerinin alınmasına da karşı olduğunu açıkladı.

Kemal Bey’in mantıklı bir açıklaması, izahı da yok. “Uyumsuzluk yaşanır” demekle yetiniyor, sadece.

Sanki NATO ülkeleri Türkiye’ye S-400 ayarında füze veriyor da Türkiye elininin tersiyle bunu itip Rus füzelerine yöneliyor!

Daha birkaç gün önce Alman Dışişleri Bakanı Türkiye’ye dönük silah satışlarını durdurduklarını açıklamadı mı?

ABD’ye gelince durum daha kötü; ABD, Türkiye’nin istediği silahları parasıyla bile vermeye yanaşmıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan ziyareti dönüşünde gazetecilere bizzat kendisi açıkladı; ABD, terör örgütü PKK/PYD’ye verdiği silahları bize parayla bile vermeye yanaşmıyor.

Türkiye’nin Çin’den almayı düşündüğü füze sistemlerine de yine aynı uluslararası güçler karşı çıkmıştı.

Durum bu kadar net.

Peki bu durumda Ankara ne yapmalı?

Milli bütünlüğünü, bekasını tehdit eden terör örgütlerine silah akıtan ABD ve Almanya’ya boyun mu eğmeli? ABD istemiyor diye ülke savunmasız mı kalmalı?

Elbette Ankara, bölgedeki mevcut kaos ve karmaşayı da dikkate alarak, bir an önce ülke savunmasına stratejik olarak katkı sağlayacak bir çözüme yönelmeli.

Bunun da şu an görülen, imkan dahilinde olan tek adresi Rus füzeleridir.

Ki Rusya, daha önce bu füze sistemlerinin aynısını NATO üyesi Yunanistan’a da sattı.

Ankara için bu konuda yapılacak tek gerçekçi eleştiri, Yunanistan’ın bile sahip olduğu savunma temelli füze sistemini edinmek için bugüne kadar niye beklediği olabilir.

Türkiye’nin bu savunma sistemini elde etmesine yabancı devletler veya komşu ülkeler karşı çıkabilir, bunu anlamak mümkün. Fakat ana muhalefet partisinin lideri, ülke savunmasını güçlendirecek olan bu füze alımına karşı çıkıyorsa işler değişir. Bu yaklaşımları CHP’nin artık hiçbir milli yanının kalmadığını gösterir. Ve bu partiye bundan sonra buna göre muamele yapılmak zorundadır.

Kemal Bey’in eski genel başkan yardımcılarından Sezgin Tanrıkulu’nun da terörle mücadelede yıllar sonra elimizi ilk defa güçlendiren bir silaha, yani SİHA’lara karşı çıkması, SİHA’ları “hukuksuz” ilan etmesi

-Daha önceki yazılarımda da vurguladığım gibi- CHP’yi hızla devlet sorununa dönüştürüyor. CHP’ye gönül verenler kızmasın, durum maalesef bu!

Akşam

Yorumlar1

  • Ahmet vuran 6 yıl önce Şikayet Et
    Chp ye kapatma davası açacak yürekli bir savcı yok mu?
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat