Erdoğan’ın zaman makinesi...

  • GİRİŞ23.10.2017 09:19
  • GÜNCELLEME23.10.2017 09:19

AK Parti’nin hem teşkilatında hem de belediyelerde yapmakta olduğu değişim üzerine henüz hiçbir siyaset bilimi analizi okumadım.

Varsa yoksa kim bıraktı, kim bırakacak? Acaba direnen olacak mı veya bırakan kişilerin yerine kimler gelecek?

Oysa demokrasi tarihinde belki de ilk kez yaşanan bir olayla karşı karşıyayız. Bir parti seçimlerden yaklaşık iki sene önce, kendi inisiyatifiyle köklü bir özeleştiri ve değişim sürecinden geçiyor. Bütün ülke bunu konuşuyor. Çünkü bu çok önemli bir durum.

Yine çoğunluk bu özeleştiri ve değişim hamlesini 2019 seçimleri ile açıklıyor. Tabii ki bu çok önemli bir neden. Ama önemli nedenlerden sadece birisi. Oysa aktüel nedenlerin yanında başka yapısal nedenler de var.

Bu yapısal nedenler pek konuşulmuyor, irdelenmiyor. Dolayısıyla böyle istisnai bir tasarrufu anlayamayanlar da olabiliyor.

Değerli arkadaşlar, 16 Nisan anayasa değişikliğiyle siyasetin yapısı çok köklü bir şekilde değişmiştir. “Milletle siyaset” bir tercih meselesi olmaktan çıkmış ve temel bir kural haline gelmiştir. Bu şövalyeliği ancak Erdoğan ve AK Parti gibi bir hareket yapabilirdi.

Derdi olmayan bir parti için yapılan şey “durduk yerde rahatı bozmak”tan öteye bir şey değildir. Çünkü artık yerel, genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, kolayından seçim kazanmak yoktur. Yüzde yirmi oyla iktidar partisi olunabilecek bir sistemden, yüzde 50+1 oranının kesin baraj olduğu bir sisteme geçtik. İpler de tamamen milletin eline geçti.

Bütün teşkilatın, belediyelerin, siyasetçilerin bu değişimi anlaması gerekiyor. Anlaması ve hazırlanması…

Çünkü Türkiye aynı zamanda bir Sırat Köprüsü’nden geçiyor. Hata payı, telafi imkanı yok denecek kadar az.

İkinci olarak AK Parti, yokluğu ile varolmaya çalışan bir ana muhalefet şanssızlığı ile karşı karşıya… CHP ve genel başkanının zayıflığı AK Parti cephesinde genelde bir avantaj olarak okunmuştur. Ama hiç de öyle değil. AK Parti güçlü/itibarlı/milli bir ana muhalefet partisinin yokluğunda, doğru eleştiri ve yapıcı rekabet şansından yoksun. Dolayısıyla, kendi kendisinin de muhalifi olmak zorunda.

Öte yandan, ne kadar başarılı olursanız olun, 15 yıllık bir iktidar sürecinin olumsuz etkileri ile de yüzleşmek zorundasınız. Seçmende ister istemez oluşan “hesaplaşma” arzusunu yönetmek durumundasınız.

İşte bu temel nedenler sonucunda, Genel Başkan Erdoğan çok cesurca ve özgüvenli bir harekette bulunuyor. Tüm bu süreçleri 2019 seçimleri öncesine çekerek siyasette geleceğe/geçmişe hareket edebilen bir zaman makinesi icat ediyor.

Bunu yaparken de, mesela mimarideki sıkıntılar için kendisini de mahkum ediyor.

Yapılan doğrudur, halkın talebidir ve bunu bu boyutta yapabilmek ancak AK Parti’ye yakışır.

Olay ne tasfiye ne de vefasızlıktır. Yaşadığımız köklü değişime AK Parti ve ülkeyi hazırlama zorunluluğudur.

Ben böyle bir durumu tarihte hiçbir ülkede yaşandığını duymadım.

O yüzden zorluk çıkarmak yerine, Genel Başkan Erdoğan’ın bu ağır yükünü paylaşmak doğrusu olacaktır.

Akşam

Yorumlar5

  • aga 6 yıl önce Şikayet Et
    örnek vatansever görmek isteyen markar beye baksın.
    Cevapla
  • fergan 6 yıl önce Şikayet Et
    Bu yazıyı bütün Ak Parti teşkilatlarının okumasını isterdim
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • yıldız 6 yıl önce Şikayet Et
    teşkkürler markar bey ellerınıze sağlık
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • ylç 6 yıl önce Şikayet Et
    Markar bey isabetli bir yazı kaleme almış teşekkürler.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Mehmet Ali 6 yıl önce Şikayet Et
    Bu yazıyı bütün üllkemizin insanllarının okumsını tasiye ederim teşekkürler markar bey
    Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat