Kültür ve Turizm Bakanı Prof.Dr. Nabi Avcı ile birlikte İsrail-Filistin gezisindeyiz. Ziyaretin İsrail ayağının önemi, 6 yıl sonra Tel Aviv'a Bakan düzeyinde Ankara'dan ilk defa bir ziyaretin gerçekleşiyor olması. Geçen yaz, ilişkileri normalleştirme yönünde ilk adımlar atılmış, devamında iki ülke karşılıklı büyükelçi ataması yapmıştı.

ZAMAN AYARLI PROVAKASYON 

Tel Aviv yolculuğuna çıkarken, doğal olarak bu geziyle ilişkilendirilen birşey oldu. İsrail, Gazze'ye 4'ü uçaktan ikisi tank atışı olmak üzere 6 kez saldırıda bulundu. 

İsrail tarafı, bunu Hamas'ın roket göndermesine 'misilleme' gerekçesiyle izah etse de, bu konularda sicili bozuk olduğu için yapılan bu açıklamalara güvenmek zor. Ama açık olan şu: Başta Bakan Avcı olmak üzere, heyette yer alanlar, bu provokasyonun bir şekilde bu geziyle ilişkisi olduğu düşüncesindeydi. 

Avcı, kayıt dışı anlattığı için detaylarına giremiyoruz ancak, Tel Aviv'e gelindikten sonra sabaha kadar Ankara ile bu provokasyona nasıl mukabelede bulunulacağına dair temaslar yapıldı. 

Avcı, gezisinin başında Ankara'nın bilgisi dahilinde şu açıklamayı yaptı. 

"Hamas tarafının ben Tel Aviv'deyken böyle bir şeye kalkışacağına ihtimal vermiyorum. Gerek Gazze’deki gerek İsrail’deki yöneticilerin provokasyona gelmeyecek kadar tecrübe sahibi olduklarını, bölge dengelerini bildiklerini ve kolladıklarını biliyorum." 
 

Kültür ve Turizm Bakanı Avcı'nın gündeminde ağırlıklı olarak turizm meselesi vardı. 

İsrail ile yaşanan kriz sonrası İsrail'den gelen turistlerin sayısı 600 bine yaklaşan rakamlardan 160 bine kadar düştü. Şimdi, normalleşme süreciyle birlikte bu sayıyı 2008'deki rakamlara ulaştırma, devamında da 1 milyona çıkarma gibi bir hedef konmuş oldu. 

Kolay bir hedef değil. Bunun için Bakan Avcı'nın da altını çizdiği gibi, önce İsrail'in Türkiye ile ilgili güvenlik kodunu en düşük seviye olan 4 üncü seviyeden daha aşağılara çekmesi gerekiyor. Bu beklenti karşı tarafa iletildi. 

Görüşmelerde İsrail tarafı, "Türkiye'den İsrail'e turist nasıl gelir?" sorusunu da gündeme getirdi. Türk heyeti, bunun için öncelikle havalimanları başta olmak üzere, Mescid-i Aksa ziyaretlerinde Türkiye'den gidenlere çıkarılan sorunların giderilmesi şartını koştu. 

İsrail'in Filistinlilere uyguladığı zulüm, Gazze'de işlediği insanlık dışı katliamlar, Türk halkının vicdanında derin bir yara olarak duruyor. 

Gazze demişken, Bakan Avcı ile yaptığımız sohbete katılan Türkiye'nin Kudüs Başkonsolosu Gürcan Türkoğlu'ndan Türkiye'nin Gazze için neler yaptığına dair bilgiler de aldık. Şöyle özetleyelim: 

-İsrail'le ilişkilerin normalleştirme sürecinin başlamasıyla önce Ramazan Bayramı'nda Gazze'ye yardım götüren ilk gemi ulaştı. Devamında Kurban bayramında ikinci gemi gönderildi. Şimdi üçüncüsünün hazırlıkları yapılıyor. 

-Bunun dışında Türkiye'nin Gazze ve Filistin'in Batı'sında yürüttüğü projeler var. Gazze'de Filistin'in en büyük ve modern hastanesinin inşaatı tamamlandı. Birkaç ay içerisinde hizmete sunulacak. 

-Ayrıca İsrail saldırıları sonrası evleri yıkılanlar için başlatılan konut projelerinin inşaatı devam ediyor. Türkiye'den bir süre önce, Gazze'nin su sorununu çözümek için çalışmak üzere bir heyet geldi. Şimdi de zeytin vb. ürünlerin elde edilmesi amacıyla Orman Bakanlığı'ndan bir heyet gelecek. Yine Gazze'de Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tahrip olan 9 camiin tamirat ve restorasyon işleri ile ilgili çalışmaları sürüyor. Ayrıca, Tika, Kızılay gibi kurumlar Gazze'de faaliyetlerini sürdürüyor. 

-Başkonsolos Türkoğlu'nun anlattığına göre, bu kış ciddi anlamda ekmek ihtiyacı ortaya çıkmış. Katar ile birlikte Gazze'liler için oraya ekmek gönderilmiş.