Hiç bir cinayet kusursuz değildir

  • GİRİŞ23.10.2018 08:19
  • GÜNCELLEME24.10.2018 08:25

Cemal Kaşıkçı cinayetinde Türk makamları 2 Ekim’den bu yana akıllıca bir iş yürüttüler.

Cümleyi şöyle de kurabiliriz:

 

 

Uluslararası etkinliği olan medya çevreleri, Türk yetkililere dayandırdıkları haberlerle Kaşıkçı cinayetiyle ilgili bütün bilgileri izleyici/okuyucularıyla paylaştılar.

Bütün dünya üç haftadır, ‘arkası yarın’ kıvamında polisiye bir dizi izler gibi Kaşıkçı cinayetiyle ilgili her gün yeni bilgiler edindi.

Bu şekilde mesele Dünya’nın bir numaralı gündem maddesi haline dönüşmüş oldu.

 

Son bombayı CNN International patlattı.

Suudi Prens Muhammed Bin Salman’ın adamları, meğer kusursuz bir cinayet planı yaptıklarını düşünerek Kaşıkçı’nın bir dublörünü bile bulmuşlar.

Boğularak öldürülüp parçalara ayrılan gazeteci konsolosluk binasından elini kolunu sallayarak çıkıp gitti görüntüsü vermek için böyle bir yöntem kullanmışlar.

Görüntüler ortaya çıkınca işin bu kısmı da aydınlanmış oldu.

Dublör, ayakkabısı hariç Kaşıkçı’nın elbiselerini giyip, konsolosluktan çıktıktan sonra küçük bir İstanbul turu yapıp eski elbiselerine geri dönüyor.

 

Kendilerini dev aynasında gören acemi katiller, muhtemelen Türk güvenlik birimlerinin ‘olay yeri inceleme’ kabiliyetlerinin ne kadar güçlendiğinden habersiz kendilerince ‘kusursuz bir cinayet’ planı yapmışlar.

Tabi çorabın bir telini yakaladığınız zaman, bütün o sofistike planların arkası sökülüp gidiyor.

 

2 Ekim günü Kaşıkçı’nın kaybolduğu haberinin yayılmasından hemen sonra, Türk makamlarına atfedilen ilk haberler, Kaşıkçı’nın vahşi bir şekilde katledildiğini söylüyordu.

Aradan üç hafta geçti ve şimdi bütün kanıtlar, o ilk gün söylenilenleri teyit ediyor.

 

Şimdi suçüstü durumlarda sıkça rastlanılan ikinci safhaya geçilmiş durumda.

Muhammed Bin Salman ve arkasındaki güç odakları suçüstü yakalandıklarını fark ettikten sonra, ‘B planına’ geçtiler.

Şimdiki hedef, cinayeti fiilen işleyenlerin üstüne atıp, baş azmettiriciyi kurtarmak.

 

Ortadoğu’da son dönemde işletilen bütün kirli planlarda parmak izi bulunan ABD Başkanı Trump’ın damadı ve üst düzey danışmanı Jared Kouchner, “Suudi Arabistan Veliaht Prensi MSB’nin Kaşıkçı cinayeti konusunda şeffaf olduğunu ve durumu çok ciddiye aldığını” söyledi.

Arkasından da, Muhammed Bin Salman’la ilişkisinin Filitin/İsrail meselesiyle sınırlı olduğunu dile getirip kendisini korumaya aldı.

 

Vahşice işlenmiş bir cinayetin baş azmettiricisi olmakla suçlanan birisinden o cinayetin aydınlatılmasını beklemek, asıl niyetin ne olduğunu başlı başına açığa düşürüyor zaten.

Trump’ın MSB’yi koruma niyeti taşıdığı besbelli son açıklamasından da anlıyoruz ki, ABD, işi Prensin adamlarının üstüne yıkıp, MSB’yi kurtarma çabası içine girmiş durumda.

 

Ama gelinen noktada işlerin Kaşıkçı cinayeti için dublör planı bile yapanların başına dolandığı anlaşılıyor.

Ellerine yüzlerine bulaştırdılar.

 

ABD/İsrail ortak aklıyla üretilen, Ortadoğu’da Mısır/Suudi Arabistan/Birleşik Arap Emirlikleri üçlüsü üzerinden yürütülen bölgeye yeni bir şekil verme amacı taşıyan bir proje var.
Muhammed Bin Salman, şu ana kadar ciddi mesafe de kaydeden bu projenin önemli bir parçasını oluşturuyor.

Hatta tam merkezinde yer alıyor.

Kendisini Suudi Arabistan’ın başında 50 yıl iktidarda kalmasını öngören, Arap dünyasında Arap ulusçuluğu üzerinden yeni bir dalga üretmesi hedeflenen bir proje bu.

Ama şimdi bu ‘büyük planın’ ana aktörünün, vahşice işlenmiş bir cinayetin başaktörü çıkması gibi bir durum var karşımızda.

Mesele uluslararası bir boyut kazanıp, güçlü bir sesle sorgulanmamış olsaydı, şimdiye kadar çoktan örtülmüş olacaktı.

Şimdi yine örtmeye çalışıyorlar.

Neden?

Çünkü büyük yatırımlar yapılan bu projenin çökmesini istemiyorlar.

Muhtemelen şu safhada meselenin bir süre daha medya gündeminde kaldıktan sonra unutulmasına umut bağlanmış durumda.

Unutulursa, baş azmettirici üzerinden yeni Ortadoğu projesini yürütmeye devam etmek isteyeceklerdir.

O yüzden unutturmamak lazım.  

 

Yorumlar1

  • cemalettin 5 yıl önce Şikayet Et
    türk polisi ve istihbaratının bşarısını tebrik etmek gerekir.İlk andan itibaren bu olayın aydınlanmasında büyük katkı sağlamıştır.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat