Yaklaşık bir milyon öğrencinin girdiği ve bu yıl ilk kez uygulamaya konulan “Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı (LGS)”yapılarak, sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklandı. 2 Temmuz’da başlayan tercihler 13 Temmuz’da sona erecek. Tercih sürecinin başlamasıyla tercihlere esas kontenjan tabloları da Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilan edildi. Yerleştirme sonuçları ve boş kontenjanlar 30 Temmuz’da açıklanacak. Merkezi yerleştirme, merkezi sınavla öğrenci alan Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri, Proje Okulları, Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinin programlarına yönelik yapılan tercihler doğrultusunda ve puan üstünlüğüne göre kayıtlar yapılacak. Sınavla öğrenci alan okulların öğrenci kontenjanlarına göre kayıt kabul işlemleri olacağı için olası her hangi bir problem yaşanmayacaktır.

             Ancak ikametlerine yakın lokasyondaki okulları tercih edecek öğrenciler için; okulların türü, kontenjanı, ikamet adresleri, okul başarı puanları, tercih önceliği, devam – devamsızlık ve yaş kriterleri göz önüne alındığında kayıtların biraz yorucu geçeceği sanılmaktadır. Bunlarla birlikte Güzel Sanatlar, Spor, Proje Uygulayan Anadolu İmam Hatip Liselerine yerleştirme iş ve işlemleri de 13 Temmuz’da sona ereceğinden okullarımız yoğun bir gündeme sahipler. Ayrıca sınava giren ve merkezi sınav puanına sahip olan öğrenciler dâhil, tüm öğrenciler yerel yerleştirmeyle öğrenci alan okul tercihinde bulunmak zorunda olacaklar. Aileler, işlerini daha seri yürütebilmeleri, okul yönetici ve öğretmenlerinin işlerini kolaylaştırma ve daha bilinçli bir tercih için LGS kontenjanları konusunda Milli Eğitim Bakanlığının Sitesini incelemelerinde büyük fayda vardır.

              Aileler; tercih, kayıt ve yerleştirme süreçlerinde çocuklarının yanında olmalıdırlar. Kayıt kabul öncesi bir tercih listesi çıkarmaları, tercih edilecek okulların çocuklarına uygunluğu reel bir şekilde değerlendirilmeli. Her velinin popüler bir okula yönelmesi yerine çocuğunun yeteneğine, ihtiyacına ve durumuna göre tercih planlaması yapmaları daha akıllıca bir yol olacaktır. Artık velilerimiz; “Ben çocuğumu şu okula verirsem,  çocuğumu kaybederim”kaygısı taşımamalıdır. Zira daha önceki yıllarda seküler ağırlıklı kültürel yapılanmanın yoğun olduğu okullarımız sebebiyle ailelerin önemli bir kısmı bu kaygıdan hareketle “Çocuğum; başarılı, ahlaklı, ailesine, büyüklerine saygılı iyi bir insan olsun ve iyi bir okul kazansın”düşüncesiyle FETÖ’nün okullarına çocuklarını vermediler mi? Sonucun nelere mal olduğunu hep birlikte gördük. Şimdi ister özel, ister devlet okulunda farklı kültürel kimlik endişesine mahal olmadığı inancındayım.

           Daha kaliteli ve verimli bir eğitim için; idareci, öğretmen, aile ve söz konusu ilçenin idari yöneticileri, belediyeleri, sivil toplum kuruluşları ve sektör el ele vermelidir. Zira okulun modern fiziki yapısı, araç – gereç ve ekipmanları, spor ve konferans salonları, sosyal etkinlik sınıfları, kütüphanesi ve laboratuvarları tercihte önemli faktörlerdendir. Tercihimize etkili bir diğer önemli faktör; söz konusu şartlara haiz okulların ikametimize yakın olmasıdır. Çünkü çocuğun uykusu, trafikte akşam sabah geçen vakit, eve dönerken daha çok yorulması, trafik çilesi yadsınmayacak kadar çok önemlidir.

 Bunlarla birlikte her liseye farklı başarı düzeyine sahip öğrenci gelmesi rekabeti artırır, başarı oranını yükseltir. Yeter ki dersler; uygulamaya, anlatmaya, okumaya, sevmeye, sevdirilmeye ve yeteneklerin keşfine yönelik bir çaba ve gayret içinde olalım. Yine burada da okul, aile ve öğretmen iş birliğinin rolü çok büyüktür. Bütün okul idarecilerimize, öğretmenlerimize ve ailelerimize kolaylıklar dilerim.

Vesselam.