‘Büyük Paylaşım Kavgası’ başladı, başlayacak

  • GİRİŞ29.06.2019 18:10
  • GÜNCELLEME29.06.2019 18:10

Bir önceki yazımda ‘İstanbul’da Başkan ve Meclis’ başlığı altında tekrarlanan İBB (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) Başkanlık seçiminin sonuçları üzerinden bir değerlendirme yapmıştım.

Bir dünya şehri olan İstanbul’u yönetmek üzere iki partiye seçmen, sorumluluk yüklediğini hatırlatarak bir ‘ortak yönetim’ zaruretinden bahsetmiştim. 

Çünkü, Başkanlık CHP’de olsa da, Meclis çoğunluğu AK Parti’nin elinde. 

İBB Meclisinin 312 üyesi bulunuyor.

AK Parti 176, MHP 4, CHP 128 ve İyi Parti 4 üye ile görev yapacak. 

İttifaklar üzerinden bakılırsa, İBB Meclisi’nde, Cumhur İttifakı’nın 180, Millet İttifakı’nın ise 132 meclis üyesi var. 

Kısacası, çok alışık olmadığımız bir tabloyla karşı karşıyayız. 

Bu durumda karşılıklı fedakarlıklar üzerinden bir mutabakata varılabileceğine inandığımı da aynı zamanda belirtmiştim. 

Fakat, belediyedeki işlerin yürümesini zorlayacak bir başka önemli sorun var. 

Bugünkü yazımda o önemli sorunu irdeleyerek yapılan yanlışlara ve bundan sonra yaşanabilecekler konusuna dikkat çekmek istiyorum.

İMAMOĞLU’NU ZOR GÜNLER BEKLİYOR

CHP’nin ittifak içindeki ortağı İP’in yanında CHP adayı İmamoğlu’na destek veren partiler, legal ve illegal örgütler, seçim sonuçlarının belli olduğu andan itibaren pay ve paye kapma yarışına girdi.

Şimdi, herkes ayakta ve beklentilerini seslendirerek, makam, mevki ve pastadan payını almaya hazırlanıyor. 

Çünkü, onlara göre kazanan ne CHP’dir ne de E. İmamoğlu’nun kendisidir.

Onların her biri “Biz olmasaydık siz kazanamazdınız, sizi biz Başkan yaptık”diyerek açıkça o desteklerinin karşılığını istiyorlar. 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun parti grup toplantısında HDP ismi üzerinden Kandil’e ve “destek veren herkese” diyerek FETÖ, SP ve menfaati için ideolojisiyle vedalaşan o bir kesim ülkücülere teşekkür etti.

Ancak, sayın Kılıçdaroğlu bilsin ki; onlara teşekkür ederek bu iş savuşturulamayacak.

Çünkü onlar teşekkür değil, makam, mevki ve haraç yani pay ve paye istiyor.

Kazanan CHP’nin adayı E. İmamoğlu olsa da “başarının asıl sahibi biziz” iddiası üzerinde menfaat devşirmeye yönelenler birbirini izliyor.

CHP İstanbul il yönetimi perde arkasında gizli görüşmeler ve kirli pazarlıklar yapıldığı iddia ediliyor. 

KİMLER NE İSTİYOR?

CHP’nin ittifak ortağı İP, “başarıya giden yolu biz açtık, biz kaybettik ama sizi kazandırdık” diyor ve tatmin edici bir paye beklentisini ima ediyor.

 “Size oy verenleri unutma, gereğini yap” diyerek tehditvari çağrıda bulunan PKK’nın Kandil’deki terörist başlarından Dursun Kalkan’ın mesajı açıktır. HDPüzerinden değil, bizatihi Kandil’den seslenerek pastadan aslan payını istiyor. 

FETÖ, “Biz sizi, sizde bizi bilirsiniz. Zamanı geldiğinde gereğini yapacağınızdan şüphemiz yok” şeklindeki gizli mesajlarla hem uyarıyor, hem de güvenirlik ve bağlılık üzerinden ince ayar veriliyor. 

Hiçbir zaman adam yerine konmayan bazı “Ülkücüyüm” diyen tipler, “bizde destekçilerinizdeniz, bizi de unutmayın” şeklinde hatırlatmalarda bulunuyor ve en azından ”dökülen kırıntıları toplayalım” derdindedir.

Bir de ihanet ederek, kardeş dediklerine kaybettirmeyi şeref sayan nankörler ise,“size destek verdik ve AK Parti’ye kaybettiren olduk. Payımıza düşeni isteriz”diyen; intikam uğruna CHP’nin değirmenine karşılıksız su taşıyan Temel Karamollaoğlu’nun başı olduğu ekip de kapıda bekleyenler arasında.

Kısacası hiçbir konuda ortak düşüncesi olmayan bu benzemezler; ‘Erdoğan düşmanlığı’ üzerinden destek verdikleri CHP adayı E. İmamoğlu’ndan şimdi paylarına düşeni fazlasıyla almaya hazırlanıyorlar.

Vaatler, gizli ve de kirli pazarlıkların nasıl yürütüldüğünü ben bilmem, ancak bu pazarlıkları paylarını artırmak isteyenler tarafından seslendirilmeye başladı bile. 

Bazı kokular şimdiden yayılmaya başladı.

Tavsiyem, burnunuzu sıkı tutun, çünkü, bu kokular sizi ciddi anlamda rahatsız edebilir. 

Terör örgütleri dahil 5 benzemez olarak seçime birlikte girdiler ve birlikte kazandılar.

Şimdi, pay ve paye isteme onların hakkı, vermek ise onlarla oy uğruna gizli- açık pazarlık yapan CHP’nin ve adayının görevidir. 

Seçim kampanyasında, “HDP’li kardeşlerime layık olabilirsem ne mutlu bana”diyerek kazanma uğruna her yolu mübah gören sayın E. İmamoğlu, şimdi bedel ödemek zorunda kalıyor ve de kalacak.

Çünkü verilen sözler, yapılan pazarlıklar var olduğunu ben değil destekçisi parti, legal ve illegal örgüt mensupları söylüyor. 

Unutulmasın ki; “körle yatan şaşı kalkar” boşa söylenmiş bir söz değil.

Gelen bilgiler doğruysa CHP il yönetimi ve Başkan İmamoğlu ile bu parti ve örgütler arasında ‘büyük paylaşım kavgası’ başladı, başlayacak.

Eeee ne diyelim.

“İmamoğlu varsa UMUT var”, “Her şey çok güzel olacak” diyerek, herkesin ağzına bir parmak bal çalan ve herkesin cebine bir mavi boncuk bırakanlar bundan sonrasını düşünsün.

Mehmet Koçak - Yeni Akit

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat