Eğer bu yobazlar gazeteciyse…

  • GİRİŞ23.09.2014 10:37
  • GÜNCELLEME23.09.2014 10:37

Gazetecilik hayatları boyunca hep infazcılık yapmış, Kürtleri, dindarları aşağılamış, cuntacıların ayak işlerini yaparken bir gün bile medya etiğini aklına getirmemiş, zaman zaman Amerikan çanağından beslenmiş ve 28 Şubat’ın en şedit günlerinde başörtülü genç kızlara hakaret etmeyi gazetecilik ilkesi olarak görmüş tiplerin bugünlerde kendisini gazeteci gibi satmaya çalışması herhalde dünyanın en utanç verici durumu olsa gerek. 

İşte bu ilkel ve örümcek kafalı tipler şimdi de köşelerinde IŞİD üzerinden Türkiye karşıtlığı yapmanın keyfini sürüyorlar, ne işlerine yarayacaksa… 
New York Times, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Başbakan Davutoğlu’nu camiden çıkarken gösteren fotoğrafın altına, “Bu camide IŞİD’e militan kazandırmak için çalışma yapılıyor” diye bir asparagas haber yapınca öylesine mutlu oldular ki günlerce bu yalanın üzerinde tepinip geviş getirmeyi gazetecilik sandılar. 
New York Times'ın kendi haberini resmen yalanlaması bile onları kesmedi,"Sanırsınız ki, adamlar bu haberi uydurmuş" diyerek Türkiye'yi aşağılamaya ayarlı ucuz ezberleriyle küçük egolarını tatmin ettiler. 
Oysa haber yalanlanmasaydı ne çok mutlu olacaklardı. Biraz keyifleri kaçtı ama yine de operasyon medyasının yalan haber çanağını yalamaya devam ediyorlar. Ve sanki hiçbir şey olmamış gibi "New York Times Gazetesi, Türkiye'deki IŞİD trafiğini yazdı. Kaynakları, ABD Savunma Bakanı ve ABD Genelkurmay Başkanı" diyerek adeta şeddeli yobazlığın dibini buldular. 
Malum,"Türkiye, IŞİD'den petrol alıyor" yalanını da yine New York Times uydurmuş, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf bunun üzerine 'Herhangi bir ülkenin IŞİD'e fon sağladığı ya da destek verdiği yönünde elimizde bir kanıt yok' diye açıklama yapmak durumunda kalmıştı. 
Ama bizimkiler için ne gam... Onlar uluslararası operasyon medyasının çanağındaki yalan kırıntılarıyla bile idare edebilirler. İçlerinde bu ülkeye ve insanlarına karşı öylesine büyük bir nefret var ki, uluslararası operasyon medyasının "Türkiye IŞİD'i kolluyor" tarzındaki yalan haberlerini duymadan geceleri yataklarında huzur içinde uyku bile uyuyamıyorlar. 
Anlaşılan bundan sonra uykuları daha fazla kaçacak… Paralelinden ulusalcısına kadar iktidarla kan uyuşmazlığı içinde olan kesimlerin acımasız saldırılarına maruz kalan Hakan Fidan başkanlığındaki MİT, 49 vatandaşımızı IŞİD’in elinden adeta tereyağından kıl çeker gibi kurtararak Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ifadesiyle bütün maskeleri indirmiştir. Dolayısıyla bugün itibarıyla köşelerinde "Değerli yalnızlık diye yutturduğunuz değersiz yanlışlıktan artık dönelim” diye köşelerinde afra tafra yapanların da maskeleri düşmüştür. MİT’in kurtarma başarısını anlayabilecek bir zekâ düzeyinizin olduğundan kuşkuluyum ama yine de bu başarı hikâyesi size kapak olsun… 
Şu günlerde Türkiye’yi mahkûm etmeye yönelik medya manipülasyonlarına gönüllü yazılmaya can atan yerli tosuncukların eğer birazcık olsun vicdanı ve de yüreği varsa, kafa kesen IŞİD militanlarının hangi ülkenin vatandaşı olduklarını da bize bir anlatıversinler. 
Eğer IŞİD militanlarının büyük çoğunluğunu İngiliz, Fransız ve Almanların oluşturduğunu söylemek onurunuza dokunuyorsa ben söyleyeyim. Mesela o televizyonlarda izlediğiniz vahşet görüntüsünde bir İngiliz bir Amerikalıyı vahşice katlediyordu. N'oldu kanınıza mı dokundu yoksa...

Yazının tamamı için tıklayınız

Yorumlar1

  • Fatma Erol 9 yıl önce Şikayet Et
    Benim bayramım ne zaman?. Almanyada yaşarken şunu öğrendim:En büyük cezaların verildiği 3 büyük suç şunlar:1)İnsan öldürmek 2)Yalan ve iftirayla,Bir insanın onuru ve gururuyla oynamak(Rufmord)3)Vergi kaçırmak. Almanların Rufmord dediği işi malum gazeteciler hergün yapıyor.Fetonun hakim ve savcılarıda bunlara seyirci kalınca;Medyada hergün birileri linç ediliyor.Birgün gelirde;Yargı sistemimiz düzelir ve ''Halkı yalan ve iftiralarla kandırarak birilerinden nefret ettirmeye teşebbüs suçu işleme''kanununu çalıştırmaya başladığı gün bende dahil tüm ülkenin bayramı olacaktır.Medyanın gücü dürüstlüktür.Sadece doğruluğu ispatlanmış haberleri vermek gazeteciliktir.Yalanın ve iftiranın yayılmasını önlemek SANSÜR değildir.Halkın yalan,iftira ve asparagas haberlerle kandırılması;Basın özgürlüğü değildir.Bunu Basın özgürlüğü diye savunanlarda;Halk düşmanı Vatan hainleridir.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat