“Sebeb Ey” ve Fethi Gemuhluoğlu!

  • GİRİŞ10.10.2016 07:31
  • GÜNCELLEME11.10.2016 07:40

Ve nice hain, zalim insan…

Kötü insan ucuzdur ve topluma pahalıya mal olur derler! Hep lanetle anılırlar…

Ama iyi ve kâmil insan öyle midir ya?

İyi ve kâmil insanı gün geçtikçe daha çok özler, sohbetlerin arasına misafir eder ve vakti zamanında söylenmiş sözlerini vecizeli sözler niyetine sözcüklerin arkasına haşiye diye koyarsınız…

İşte Fethi Gemuhluoğlu ismi bu güzel ve kâmil insanlardandı… Bizim kuşak yetişemedi o ziyalı muhabbetine ve sohbetine. Ama o vecizeli sözler ve arkasında bıraktığı takip edilesi nişanelerden kendisini iyi ve güzel bir insan olarak tanıdık ve bildik.

Malatya Arapgir ilçesinden kopup gelmiş bir Anadolu Alpereni olan Fethi Gemuhluoğlu’nun gönül durağında kimler bulunmamış, kimler geçmemiş ki?  Kimler o buram buram Anadolu ve hikmet kokan o gül kokulu sohbetten nasiplenmemiş ve o güzel iklimi koklamamış ki…

Güzel, kamil ve iyi diye bildiğimiz hemen herkes…

Nuri Pakdil, Erdem Bayazıd, Nabi Avcı, Yavuz Bülent Bakiler, Mustafa Miyasoğlu, Mehmet Akif İnan, Sait Bilgiç, Gökhan Evliyagil, Bahaddin Karakoç, Rasim Özdenören, Ahmet Kabaklı, Altan Deliorman, Ergun Göze, Cemal Süreyya, Uğur Derman, Cahit Zarifoğlu, Tarık Buğra, Selami Çekmegil, Beşir Atalay, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, Sezai Karakoç, Sadettin Ökten vs…

Milli Görüş geleneğinden olsun, Milliyetçi gelenekten olsun veya sol gelenekten olsun bunca aydın, kâmil ve düşünce adamının bunca iyi ve güzel insanın bu isim üzerinde ittifak etmesini hangi saiklerle açıklayabiliriz acaba?

Fethi Gemuhluoğlu’nu böylesine itibarlı yapan güç neydi?

Yaşamı, hayata karşı tavrı ve tarzı, nev-i şahsına münhasır hikmetli söylemi miydi onu böylesine çekici yapan, aranan ve özlenen bir isim yapan saik? Yoksa nezaket ve nezahet cevherlerini bir kuyumcu titizliğiyle işleyen üslubu muydu?

Aslında bütün bunların hepsiydi belki de…

Fethi Gemuhluoğlu bir dost insan, bir çile dükkanıydı.

Bir gönül ve iyilik insanı… Bir aşk insanı ve tefekkür insanıydı her şeyden önce. Onun merhabası çağları aşan bir Merhaba idi! Onun Merhabası cümle mahlûka karşı aynı aşkın aynı düşünüşün ve aynı hikmetin ilhamıydı.

İstanbul’da yaşamış olmasına rağmen köklerinin bağlı olduğu Malatya Arapgir ilçesinde çıkmakta olan Arapgir Postası’na upuzun yıllar ısrarla yazması ise apayrı bir yazı konusudur mesela…

Birçok insan bilmez belki de…

“Sebeb Ey” merhum annesinin efkârlanıp içlendiğinde sıklıkla söylediği bir sözcük idi. Bu anlamlı ve hatıralı kelimeye şahit olan şair Erdem Beyazıt o ünlü şiirini bu vesile ile yazmıştır.

Fethi Gemuhluoğlu’nun Kültür Bakanımız Nabi Avcı’ya yazdığı şu mektubun dili ve üslubu bendenizi ne çok etkilenmiştir, asla anlatamam:

“Nabi kardeş, Nabi can,  

Mektubunu aldım, içim ışıdı. Mutluluk duydum.

Belgeleri tamamlamakta acele davranmanı isterim.

Şiiri bırakma, O senin ibadetindir. Herkesi “Usta” bil, o senin edebindir. Ama “sen kendin ol” ve Usta sensin. Gerçeği ifade ediyorum. Meslekim ve meşrebim “Medih ve senâ’da ileri gitmek değildir.

Benim için Ankara, Hacı Bayram şehridir. Huzura git, yalvar, ağla ve cemale hizmete talip ol. “Hadim olmayan, mahdum olamaz!

Sükût da tevhiddir. Onu da bil. Benim için Ankara< biraz da Nuri Pakdil, Erdem Beyazıt ve Akif (İnan) demektir. Onlara sevgimi ilet. Kendine de selamımı ilet.”

Fethi Gemuhluoğlu’nu şimdilerde ne çok arıyoruz…

Toplumun ne çok ihtiyacı var böylesine samimi vatansever gönül ve sevgi insanlarına.

Son yüzyılda çevresinde her dünya görüşünden bu denli sevilen ve ilgi gören bir başka fikir ve gönül adamı daha var mıdır bilmiyorum…

5 Ekim 1977 güzünde hakk’a yürüyen Fethi Gemuhluoğlu’nu kültür ve edebiyat dünyası çok özledi…

Mekânı cennet, ruhu şad olsun.

Yorumlar2

  • Misafir 7 yıl önce Şikayet Et
    Amin...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Dr.Emrah Şenel 7 yıl önce Şikayet Et
    Elinize sağlık
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat