O bir serdengeçti idi.

  • GİRİŞ14.11.2016 07:23
  • GÜNCELLEME15.11.2016 07:24

Bir Alperen, bir aksiyon, bir dava ve gönül adamı idi. Osman Yüksel Serdengeçti, yakın tarihimizin her anlamda gerçek bir Serdengeçti münevveridir! Serdengeçti Hakikatleri incitmeyen ve mebusluk makamının en efsanevi isimlerinden biridir!

Antalya mebusu Osman Yüksel Serdengeçti, bu milletin meclisteki avazı ve gerçek temsilcisiydi. Onun vekilliği idare-i maslahat kabilinden bir vekillik asla değildi. O büyük Türk Milletinin haykıran sesi, konuşan dili, feryad eden hüznü, ağlayan bülbülü, kantara çekilmiş vefası idi.

Yazardı, gazeteciydi, düşünürdü. Bütün yazılarının girizgâhına “Allah, Vatan, Millet yolunda” cümlesiyle başlamayı adet edinmişti zira onu ayakta tutan yegâne ülküleri bunlardı.

Hayatı boyunca defalarca mahpus, bir kez mebus olmuş gazeteci yazar. 1965 yılında Adalet Partisinden Antalya milletvekili olarak meclise girdi. Ancak sık sık partisiyle ideolojik ayrılıklar nedeniyle daha sonra MHP, MSP gibi partilerde siyaset yapmaya devam etmiştir.

 Hakikatleri her ne pahasına olursa olsun dile getirmekten kaçınmayan mizacı nedeniyle Osman Yüksel Serdengeçti’nin milletvekili olduğu dönemde genel başkanı Süleyman Demirel sık sık “Osman Yüksel varken muhalefete ne gerek var?” dermiş!

 “Mabetsiz Millet” derken, mabet ve insan arasındaki ilişkinin korunması esasını savunan ve “Mabetsiz Şehir yaparsanız, insanları Allah'a kul değil de kulları kullara kul edersiniz ve onları kendinize taptırırsınız!" diyen irfanı hür bir Osman Yüksel’i görürsünüz…

“Bu Millet Neden Ağlar” kitabında ““Bir millet eserleriyle mahvediliyor. İnsanlar asılıyor, kan gövdeyi götürüyor. Bizde ses yok! Ne hükümetimizde, ne halkımızda, ne gençliğimizde… Asılanlar kesilenler bizdendir! Bizim gibi Türk’tür Müslümandırlar! Yegâne hamileri, kurtarıcıları biziz!

Bu millet neden ağlar? Bu millet dertli millet, ondan ağlar! Bu millet âşık millet, ondan ağlar! Bu millet büyük mazisini, bütününü, canını cananını kaybetti. Onu arıyor! Ondan ağlar! Diye haykıran büyük Türk Milliyetçisi Osman Yüksel Serdengeçti’yi görürsünüz!

 “Bir Nesli nasıl mahvettiler” adlı eserinde milli mefkûresi yüreğinden sökülüp alınmış, yabancı izmlerle beyni yıkanmış, adeta mankurtlaştırılmış yitik bir neslin acısını avaz avaz bağıran, dertli, bağrı yanık bir fikir adamı Osman Yüksel’i duyarsınız…

“Ayasofya Davası” adlı eserinde:

Ayasofya Söyle Ayasofya, söyle. Seni puthane yapan hangi delidir? Ey İslam'ın nuru, Türklüğün gururu Ayasofya! Elleri kurusun, dilleri kurusun! Şerefelerinde fethin, Fatih'in şerefi, Ayasofya! Ayasofya! Seni bu hale koyan kim? Işıl ışıl yanan muhteşem mabet! Seni çırılçıplak soyan kim? Diye haykıran bir iman ehli Osman Yüksel’i bulursunuz karşınızda.

Osman Yüksel Serdengeçti, bütün hayatı boyunca imanlı, vatansever, cesur bir Türk münevveri olarak konuştu, yazdı,  yaşadı ve gitti. Zamanın koşullarına dik duruşuyla, hak bildiğini haykırmaktan korkmadı. SERDENGEÇTİ Dergisinde yazdıkları yazılar nedeniyle Mahpushaneleri mekân eylese de “Açın kapıları Osman geliyor” diye zindanlara meydan okumaya devam etti.

Merhum Alparslan Türkeş, Hüseyin Nihal Atsız gibi Türk Milliyetçileri ile beraber 1944 olaylarında tabutluklarda kaldı lakin yılmadı. Mücadeleci ve aksiyon yanıyla doğru bildiğini haykırmaktan şaşmadı:

“Volkan gibi lav atmış, ne yanmış ne sönmüşüm

Ben bu iman yolunda çılgınlara dönmüşüm!”

“Türklüğün Perişan Hali “ adlı kitabında Osman Yüksel Serdengeçti, geçmişi hazırla kıyaslamakta ve derin bir ızdırapla şunları haykırmaktadır:

Ben kıta’lara, iklimlere sığmayan bir ırkın çocuğuyum. Damarlarımda üç kıt’anın ırmakları dolaşır!

Üç kıt’a denizlerinde, hür dağlar beni anar, beni arar, beni söyleşir!

Hangi zaferden hangi seferden bahsedeyim? Altaylardan dünyanın dört bucağına akın edenlerden mi?

Asya’da, Avrupa’da, Afrika’da asırlarca dimdik duran, minareler, camiler, kubbeler inşa edip medeniyet kuranlardan mı?

Kıt’alarla beraber gökleri, gönülleri fethedenlerden mi?

Seferler, zaferler, beldeler, abideler, âlimler!

Tacmahal, Fatih, Süleymaniye, Selimiye… Farâbiler, Buhârîler, İbn i Sînalar… Horasan erleri! Kırımlar, Kazanlar, Taşkentler, Semerkantlar şimdi kimin memleketi, kimin yerleri?

“Bin yıl oldu toprağına basalı

Hayli oldu kılıçları asalı

Bülbüllerin onun için tasalı

Sazlar kırık, ayar tutmaz telleri,

Biz neyledik o koskoca elleri?

Yol görünür, hakan emir verirdi,

Dalga dalga ordularım yürürdü,

Hamlemizden dağlar taşlar erirdi,

Doludizgin aştık nice belleri,

Biz neyledik o koskoca elleri?

Bu soruları sormak ve geçmişi hüznüyle anı sorgulamak her anlamda faydalıdır. Lakin en çok Serdengeçti sorardı bu soruları zira o Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresine iman etmiş bir milliyetçi, bir iman ve aksiyon adamıydı.

 Serdengeçti bugün yok, onun yazdıkları ile iktifa edecek olan bizler bir Serdengeçti varmış demekten bile öylesine uzak ve mesafeliyiz ki!

“Hiç sizin semtinizden vefa rüzgârları esmez mi?”

Diyen şiiriyle bugünümüzü dünden görmüş ve bilmiştir.

Bu kıymetli şair, yazar ve mefkûre adamını rahmetle, minnetle ve hasretle yâd ediyor, Allah’tan rahmet diliyor, ruhu şad mekânı cennet olsun diyoruz…


Meryem Aybike Sinan-Haber7
meryemaybike@gmail.com
Twitter:@aybikesinan

Yorumlar4

  • faruk AKINER/cevizli 4 yıl önce Şikayet Et
    Türkislâm bayrağı kalelerin burçlarına dikmek uğruna hertürü çileyi,ezayı ve cefayı çeken torosların ADSIZ NEFERI.MEKANIN CENNET OLSUN.
    Cevapla
  • Turan Bozkurt 7 yıl önce Şikayet Et
    Allah raz ıolsun , Rabbim Osman abimize ve o yolda olan bütün geçmişimize rahmet eylesin...AMİN...
    Cevapla
  • Mustafa 7 yıl önce Şikayet Et
    Elinize,gönlünüze sağlık, ancak bu kadar tanıtılır...Bütün güzellikler yavaş yavaş veda ediyor; Serdengeçtiler, Denktaşlar, Elçibeyler, Cevher Dudayevler, Aliya İzzet Begoviçler, Arafatlar...Gönülleri Allah,Peygamber(SAV),Kuran,İslam ve Vatan sevgisi dolu olanlar birer birer Hakka kavuşurken, bizlerse fukaralaşıyor, yalnızlaşıyor ve garipleşiyor... Ne hatırlıyoruz, ne de yenilerini çıkarabiliyoruz. Hiç hayra alamet değil.hiç...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • faruk AKINER/cevizli 4 yıl önce Şikayet Et
    Türkislâm ülküsünün kara sevdalısı,dünyasından vazgeçip davasından vazgeçmeyen VATAN,BAYRAK,EZAN SEVDALISI mekânın CENNET olsun....
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat