UEFA birçok karşılaşmadaki uygunsuz hareketleri birleştirdi ve bunun cezasının sahasındaki ilk maçta seyircisiz olması gerektiğinde karar kıldı. Yani yaptığın “Bir değil, iki değil” diyerek cezayı kesti.

TOPLUM OLARAK KENDİMİZE SAYGIMIZ YOK

Bu kararın ardından ne Fenerbahçe Kulübünden ne de taraftarlardan UEFA'ya karşı önemli sayılabilecek bir tepki verilmedi. En azından TFF'ye gösterdikleri oranda tepki gösterilmedi. Oysaki aynı olaylardan dolayı alınacak böyle bir karar Türkiye'de olsaydı o zaman “Ortalığı ver yaygaraya” diyerek kararı alan merci yerden yere vurulurdu. Bunu hem kulüp hem de taraftar yapmaktan imtina etmezdi. Açıkçası böyle bir tepkiyi sadece Fenerbahçe değil, hemen hemen her kulübümüz gösterirdi.

Bir kentin havaalanında görev yapan bir vatandaşımız anlatmıştı. Yurt dışından ülkeye gelen bir gurbetçimize havaalanındaki görevli arkadaşı, yetkisi çerçevesinde, çantasında ne olduğunu soruyor. Yasaya göre bu söylem beyan olarak kabul edilecek, arama sırasında yanlış beyan edildiği anlaşılırsa gerekli işlemler yapılacak.

Ancak gurbetçimiz görevliye “Sen ne kadar meraklısın?” şeklinde ters bir cevap veriyor. Bu durum üzerine diğer görevlilerden biri gurbetçiye “Şayet size dair bir şüphe veya bir risk görülürse burada sizi misafir etme, üzerinizi ve çantanızı arama yetkilerimiz var. Ama tüm bunları bir kenara bırakarak size bir şey sormak istiyorum. Bana samimice cevap verin. Arkadaşımıza söylediğiniz bu sözlerin aynısını Almanya'daki herhangi bir görevliye diyebiliyorsanız size söylenecek hiçbir sözüm yok. Önünüzde saygıyla eğileceğim.” diyor. Gurbetçimiz, Alman görevliye bu sözleri söyleyemediğini hatırlayıp, görevini yapmaya çalışan bu kardeşimize yaptığı saygısızlığı anlıyor ve özür diliyor.

Yani Avrupalıya karşı kıldan ince olan boynumuz bizden olana karşı aynı şartların vuku bulması halinde dahi aniden dikleşebiliyor. Özetle bizim önce kendimize saygı duymamız gerekiyor.

Bu noktada UEFA'ya itiraz edilsin demek değil gayem, sadece aynı olayda aynı kararı bizden biri alınca neden yaygara gösteriliyor?

SEYİRCİSİZ MAÇTA SEYİRCİSİZ OYNAMA CEZASI BELKİ DE DÜNYADA İLK

Şimdi ne gereği vardı seyircisiz oynanan maçta stadın dışından içeriye patlayıcı maddeler atmaya? Güya bunu yaprak futbolculara “Yalnız değilsiniz” mesajı vermiş oluyoruz. Ancak bunları yaptıkça futbolcularımızı daha da yalnız bıraktığımızın farkına varamıyoruz. Farkına varamadıkça yapıyoruz, yaptıkça daha da yalnızlaşıyoruz.

Böylelikle dünya futbol tarihinde bir ilke daha imza atmış oluyoruz. Seyircisiz oynanan bir maçta seyircinin taşkın eylemlerinden ötürü seyircisiz oynama cezası alıyoruz. Vah bu toplumun haline… Vah ki ne vah… Öyle bir durumdayız ki içinden çıkılmaz halde bulunan durumumuzun vahlığını “Vah ki ne vah” diyerek tanımlayamıyoruz dahi. Açıkçası UEFA bu kararında tamamen haklıdır.

SORUN EMNİYET'TE DEĞİL

Ayrıca belki “Emniyet taraftarları stadın dışındaki alana dahi sokmayabilirdi” denilebilir. Ama basitçe bir maçı dahi izleyemeyen,  bu izleyememe neticesinde verilen yasağa dahi uymayan bir toplumun sorununu Emniyet çözemez. Bu sorunun şifreleri çok derinlerde... Lakin bu sorunları çözmeye satırlar bir yana tek bir insanın hayatı dahi yetmeyebilir. Sorun, basitçe bir cümleyle ifade etmek gerekirse toplumun DNA kodlarıyla oynanmasından kaynaklanıyor.  

Selametle kalın.

Müslüm Işıklar - Haber 

muslumisiklar@gmail.com