Cumhurbaşkanı Recep Tayyip  Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı   Putin'in daveti üzerine   Suriye meselesini görüşmek üzere Rusya'ya gitti.

 

Başkan'ın çantasında iki dosya vardı: Terörden arındırılmış güvenli bölge oluşturmak ve Suriye’nin birliği, kurtuluşu için anayasa çalışmalarını tamamlamak.

Erdoğan ve Putin görüşmesinde o an itibariyle en önemli konu, bitecek olan süreydi. Bu toplantı öncesinde Macron'un araya girip Putin'i araması, ek süre istemesini teklif etmesi gibi meseleler kafaları karıştırdı..

 

Fakat Türkiye bu konuda çok netti. Tel Abyad ve Rasulayn işi tamamdı. Fakat terör örgütü PKK/PYD, bölgeden tam olarak çekilmemişti.

 

Dolayısıyla akşam saat 22'de, sadece süre bitmiş olmayacak; Türkiye ile Rusya arasındaki iletişimin geleceği de belli olacaktı.

 

Hem ABD'liler hem PKK'lılar tıpış tıpış çekildiler..Yapacak hiçbir şey yok.  Türkiye vurur, bu çok net. Bunu anlamış durumdalar. Türkiye artık Suriye'de büyük bir toprak parçasının üzerinde genişleyecek. Güvenli bölge denilen bu.

 

Türkiye'nin girdiği bölge, Tel Abyad ile Cerablus arasında 120 km genişliğinde ve 35 km derinliğinde bir alan. Bu bölge Türkiye’nin “güvenli bölge” projesi için yeterli değil.

 

Oluşacak güvenli bölgeye BM'nin belirlediği ülkeler bulunsun diyenler var.  NATO birliklerini güvenli bölgeye yerleştirme teklifi var Almanların. Bu teklifler, o bölgede bir terör devletinin kurulması demektir.  Türkiye bunları kabul edemezdi..   

 

Birinci öncelik harekatın doğuya ve batıya uzatılmasıydı bu yüzden; bu bölgenin sınırlarının doğuya doğru Kamışlı'dan Irak sınırına kadar, Batıya doğru Cerablus'a kadar ulaşması gerekiyordu.

 

Dört önemli nokta var sözkonusu bölgede:  Münbiç, Ayn el Arap, Haseke ve Kamışlı. Bu bölgeleri Türkiye, Rusya ile konuşup anlaşabilecek miydi? Buralarda Rus askerleri var ve rejim birlikleri var,  Kamışlı'yda rejim birlikleri de var, YPG de var.

 

Türkiye burada tek başına da hareket edebilir. Fakat bu diğer ülkelerde tepki yaratır. Bu anlaşılmıştı. Bu tepkiyi azaltmak için Ruslar ile işbirliği yaparak buraların kontrolü mümkün olabilirdi, bunu yaptı.

 

Bu bölgede problem çıkacağını düşünüyorlardı:Türkiye, Rusya, İran ve Şam yönetimi arasında ve buna kuvvetle ihtimal veriyor. Bize böyle bir mayınlı miras bıraktı. ABD ve Almanya ve Fransa başta olmak üzere Avrupa ülkeleri, Münbiç, Ayn el Arap, Haseke ve Kamışlı’da Türkiye, Suriye ile Rusya çatışmaya girecek sandılar. Böylece Türkiye PKK/PYD ile uğraşamayacaktı.

 

Ama yanıldılar. Türkiye ile Rusya anlaştı. Erdoğan Putin görüşmesinden terör ile sonuna kadar mücadele çıkacaktı.

 

Başkan Erdoğan’ın fendi Trump’ı da Putin’i de yendi.. Trump çantasını toplayıp çekildi. Türkiye ve Rusya Suriyede birlikte hareket etmekte: Rusya güvenli bölge konusunda Türkiye'ye destek verdi..Terör operasyonlarında hava sahasını açtı..

 

Sahada iki ülke kaldı; Rusya ve Türkiye. Rusya İdlib'te Türkiye'ye ne kadar güvendiyse Menbiç'te de Fırat'ın doğusunda da Türkiye'ye güvenmeye devam etti. Rusya'nın çıkarları Türkiye'ye güvenmekten geçer. Rusya bölgede varsa, Rusya'nın bölgede hesaba katacağı tek kara gücü Türk askeridir.

 

Bir süre daha bu terör örgütünün 4 bölgeden çıkması için çalışmalar yapılacaktır.

 

Tek derdimiz bölgede terör örgütlerinin çıkarılmasıdır. Sonuçta Türkiye anayasal sürecin tamamlanması için de çalışmakta..

 

Suriye sorunun çözümü artık askeri değil siyasi; Cenevre'de başlayacak  Anayasa çalışmaları da bu görüşmede konuşulup devam edilmesi yönünde karara bağlandı.

 

Sahada kazanmasını bilen Türkiye, masada da kazanmasını bildiğini gördük. Rusya görüşmesinde de sahadaki kazanımları masaya yansıdı.