Türkiye durumunu pekiştirdi ve yeniden mevzilenmek için zaman kazandı..

  • GİRİŞ07.03.2020 09:55
  • GÜNCELLEME09.03.2020 09:23

Türkiye’deki Batıcı aydınlar, hem sol hem de liberal kesimleriyle kendini ve toplumu kandırmakta çok mahirdir; çünkü üstlendikleri görevi olağanüstü başarıyla yapıyorlar.

 

 

Moskova zirvesi sonrasında Batıcı aydınların estirdiği genel hava, ‘Putin’in zafer kazandığı ve Erdoğan’ın hezimete uğradığı’ şeklinde. Görevleri, bu kara propagandayı yapmaktı..

*****

 

 

Olayı ters yüz edip gerçeği çarpıtarak yalanla kamuoyu oluşturacaklar ya..

Büyük Katharina’nin resminin önünde basın açıklaması yapılması durumunu çarpıtmayla başladılar..

Örneğin Büyük Katharina’yı Büyük Petro’nun ikinci eşi olan Katharina yerine koyup laf ürettiler.

Büyük Katharina’nin resminin önünde Türk heyetinin ellerini kavuşturmuş olarak beklemesi üzerinde durdular..

Putin’in onları el işaretiyle çağırmasına vurgular yapıldı.

*****

Oysa Türkiye önceki Astana ve Soçi mutabakatlarına göre Moskova Anlaşması’yla ciddi yol almıştı.

Türkiye Suriye’deki konumunu daha da güçlendirmiş ve kağıda geçirmiş bulunmaktaydı..

Suriye’nin kaderi, ulaşım savaşına bağlanmıştı. İdlib, M4 ve M5 karayollarının kesişim noktasında bulunma nedeniyle önemliydi. Bu yolları elinde tutan bölgede üstünlüğü sağlayacaktı.

Havadan Rusya karadan İran’ın desteklediği Suriye rejimi, M5’i  büyük savaşlar ve kayıplarla alabildi.

Suriye Milli Ordusu’nun kontrolünde sadece M4 vardı.. Onu da istiyorlardı.

******

Suriye’de olana tekrar bakalım.

Türkiye’nin Suriye’deki amacı, sınırı boyunca uzun bir alanı terör yapılanmalarından temizlemek ve Suriye Milli Ordusu’nun koparabildiği kadar yer koparıp Idlip’te geniş bir bölgeyi yönetimine geçirmesini ve kalıcı olarak yerleşeceği o güvenli bölgeye sığınmacıların dönüşünü sağlamaktı. Böylece Türkiye topraklarındaki dört milyon sığınmacıya ülkesinde dönebilecekleri yer açılmış olacaktı..

Türkiye, İdlib’den geri adım atarsa, Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı’ndan da geri çekilebilirdi...

İdlib hava sahası Türkiye’ye kapalıysa, Suriye rejimi ve Rus uçaklarına da kapanmalıydı...

Aksi takdirde İdlib Suriye rejimi ve Rus kıyımıyla hayalet şehir olacaktı.

Aslında Suriye’de bir gözlemci olan Türkiye, gözlemciliğini, işgal altındaki Suriye’nin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı demek olan Suriye Milli Ordusu’na fiili desteğe dönüştürdü.. Bu yolla da fiili güç dengesini değiştirmiş bulunmaktadır.

Önceki anlaşmalara göre İran, Rusya ve Suriye rejimi, önceden Suriye Milli Ordusu’nun kontrolündeki Idlib ve civarındaki topraklara istediği gibi saldırırken artık saldıramaz.. Saldırdıklarında, Türk askerleri ile karşı karşıya gelme durumunda kalacak.. 

*****

Zaten Rusya, İran ve Suriye rejiminin güçleri sınırlıdır. İsrail, ABD ve Avrupa’yı karşılarına almış olduklarından dünyada tecrittirler.

Moskova, kendisinin, Tahran’ın ve Şam’ın gücünün sınırlarını bildiği için, Türkiye’nin zorluklarına ve kaygılarına “anlayışla yaklaşarak” Türkiye sınırına paralel onbeş kilometre derinliğinde bir alanda oluşturulacak güvenli bölgede Suriye Milli Ordusu ve mültecilerin konuşlanması önerisini onaylamıştı; anlaşma gereği PKK/PYD’den arındırmaya çalışıyordu.

Rusya sözkonusu güvenlik koridorunu fiilen terörden arındıramadığından gerçekte Türkiye’yi oyalıyordu..

Moskova Bildirisi’ne önceki anlaşmalar açısından bakıldığında aslında Türkiye açısından bir büyük kayıp yok, aksine çok önemli kazançlar var. Önümüzdeki günlerde meydana gelecek gelişmeler bu kazanımları daha da görünür kılacak..

******

M4 karayolunun iki tarafında altışar kilometrelik güvenli bölge oluşturulması ve karayolunun böylece fiilen trafiğe açılması önemli.  

Türkiye ile birlikte artan etkinlikleriyle Suriye Milli Ordusu’nun İdlib’teki yönetimi yasallaşmakta, hatta resmiyet kazanmış bulunmaktadır. Dolayısıyla bu belge, Türkiye’nin güvenlikli bölge iddiasının anlaşılırlığını ve Suriye Milli Ordusu’nun etkinliğini daha da arttıracaktır.

Aslında var olan durumun belgeye dönüştürülmesi, Rusya ve Türkiye arasında bir savaş olasılığının şimdilik azaltılması olarak bakılabilir bu anlaşmaya.

Daha da önemlisi Moskova Anlaşması, Suriye masasında, Türkiye ve Suriye Milli Ordusu’nun elini güçlendirmiştir..

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat