Erdoğan'ın 2053 ve 2071 hedefi var mı?

  • GİRİŞ01.05.2011 10:10
  • GÜNCELLEME01.05.2011 10:10

Türkiye, 12 Haziran 2011’de genel seçime gidiyor.. 

Seçimde iddialı olan üç partinin liderlerine, AK Parti lideri ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli’ye ilişkin kişisel kanaatlerimi kaleme alıyorum.

Geçen haftaki yazımda Kemal Kılıçdaroğlu ile Devlet Bahçeli’ye dair kanaatlerimi paylaştım, bu köşede, siz değerli okuyucularımla. Bu hafta da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki kanaatimi yazıyorum..

ÇEKİRDEKTEN YETİŞMİŞ LİDER

Hemen belirtmeliyim ki Recep Tayyip Erdoğan, siyaseti, ilk basamağından, bir partinin gençlik kollarından başladı. Pek çok rakip arasından sıyrılarak il başkanlığı ve Büyük Şehir Belediye Başkanlığı yaptı, Türkiye’nin en büyük şehrinin, İstanbul’un nabzını tutmayı öğrendi ve parti genel başkanıyla, Başbakan’la çalıştı.

Siyaseti ilk basamağından son basamağına kadar adım adım çıkmak, toplumun ihtiyaç, istek ve dileklerini toplayıp belli ilkeler çerçevesinde ve belli hedeflere matuf politika oluşturmak, sözkonusu politikayı uygulamaya koymak, siyasette çok önemlidir.

Çekirdekten yetişmiş bir politikacı olarak Recep Tayyip Erdoğan, politik yeterliliğini defalarca ispat etti. Sonunda bir parti kurup genel başkan oldu, kurulduğu yıl partisini iktidara taşıdı ve Başbakan oldu. Sonraki genel seçimden de partisinin oylarını artırarak çıktı.

Başbakanlığı döneminde ülkenin sosyal, ekonomik ve siyasal tarihinde derin izler bıraktı. Dünya tarihinde de, derin izler bıraktı. Vizyon sahibi bir lider olduğunu kanıtladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel başkanlığına paraşütle inmedi, geriden gelmedi, kurucu başkan oldu. Bu açıdan bakıldığında, Atatürk, Bayar ve Özal’ın yürüdüğü kulvarda koşmaktadır. Recep Tayyip Erdoğan’ın bu politik kariyeriyle, en yakın rakipleri Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’ye attığı fark ortada

RECEP TAYYİP ERDOĞAN’LI TÜRKİYE

Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan olarak iki iktidar döneminde uyguladığı politikaları, başarılarını kendisi anlatıyor. İlk dönemi için çıraklık, ikinci dönemi için kalfalık tanımlamaları yaptı. Üçüncü döneminde de ustalığını göstereceği iddiasında bulundu.

Dünya sistemi yeniden kurulurken, Türkiye de yeniden yapılanmalı.. Türkiye, dost düşman herkesin kabul ettiği gibi kendini topladı, yeniden yapılanmaya çalışıyor.. Recep Tayyip Erdoğan, geçmişin yanlışlarına son verip doğrularına sahip çıkarak Türkiye’yi yeniden yapılandırıyor.

Bu yüzden, Osmanlı padişahlarından Çelebi Mehmet’e benzetmiştim bir yazımda. İçerde ihtilafları halledip, dünyaya açılmayı, devletler oyununda oyun kurucu hale gelmeyi amaçlıyor.. Bütün partilerin sahiplendiği 2023 hedefi, Türkiye’nin büyüme iradesini gösteriyor, insanlığa yeni bir dünya düzeni, barış, adalet ve iyilik vaat eden bir manifesto sunuyor.

Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olması, Türkiye’nin devletler oyununda ayağa kalkma, kendi yolunda yürüme, sözünü dinletme ve tuttuğunu koparma amacını ve azmini ortaya koyuyor.. Recep Tayyip Erdoğan’lı Türkiye, İslam dünyasının umudu, heyecanı ve birliği sağlama çabasıdır..

Bu konuda daha fazla yorum yapmayacağım. Herkesin bir değerlendirmesi mutlaka.vardır. Bu konuda bir gerçeğe vurgu yapmak isterim; dünya güçleri, Türkiye’nin çırakların yönettiği bir ülke olmasını istemişlerdir hep. Her on yılda bir darbe yapılmasının amaçlarından biri de Türkiye’nin yönetimine çırakları geçirmektir. Ben bir başka konuyu dikkatlerinize sunacağım.

2023’TEN SONRA 2053 VE 2071 PLANLARI DA OLMALI

12 Haziran 2011 genel seçiminde, siyasi partiler, 2023 projeleriyle ilk defa öngörülerini, geleceğe ilişkin projelerini konuştular. Milletlerin tarihinde on yıl, on beş yıl bir, iki hafta gibidir. Düne kadar bir adım ötesini, önünü göremeyen Türkiye, siyasetçilerinin yakın vadeli planlarını konuştukları bir ülke haline geldi artık. Bu çok güzel bir gelişme. Türkiye’nin bu seviyeye gelmesi hiç şüphesiz Recep Tayyip Erdoğan’ın başarısı..

2023’ü konuşarak, siyasi partiler, bir ortak hedef ortaya koydular. Son iki yüzyıllık tarihimizde görünen bir olgu değil bu. Herkesin yöneldiği bir hedefin olması millet hayatında çok önemli; yöntemin ve araçların farklı olması ise kaçınılmaz, hatta yararlı. Önemli olan, hedefe ulaşmak.. İnatçılık değil, kararlılık önemli. Türkiye mutlaka 2023’e hazırlanmalı.

Fakat 2023 hedefi yeterli değil, ülke için yapılmış sadece kısa vadeli bir planlama. Partiler, orta ve uzun vadeli planlarını konuşur olduklarında gerçekten kalkınmış, güçlü ve etkili, büyük Türkiye olacağız inşallah..

Partileri, planlama yarışında, orta vadede 2053, uzun vadede de 2071 hedeflerine ilişkin projeleriyle görmek isteriz. İstanbul’un fethinin, dolayısıyla imparatorluk olup yükselişe geçişin 600. yıl dönümüne de, 40 yıl sonrasına da sosyal, ekonomik ve siyasal hedefler koymalıyız. 1071 Malazgirt Zaferi’nin 1000. yıl dönümüne, Anadolu’ya girişimizin iki bininci yılına girişe da hedefler koymalıyız.

Türkiye, 2023’te dünya ekonomisinde ilk 10 devletin arasına mutlaka girmeli. Bu irade ve kararlılığı görmek, milletimizi çok mutlu etmektedir. Neden 2053 hedefi olarak ilk üç devletinden bir olmayı koymayalım. 30 yılda çok şey yapılabilir. Bütün yapılması gereken şey, inançlı olma, doğru planlama, güçlü demokratik irade ve canhıraş çalışma..

2071’de İslam birliğini sağlamış, sosyal yapısıyla, ekonomisiyle ve siyasetiyle, dünya devletler sıralamasında birinci sırayı tutmuş devleti, dünyayı yöneten ülke niçin olmayalım.. 2023, elbette 2053’ü tetikleyecek, 2053 de 2071’i tetikleyecektir. Dahası, bu üç proje, parça bütün ilişkisi içinde ele alınacağından her adımda, doğruluk, yeterlilik ve tutarlılık nitelikleri de sağlanacaktır. Kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri belirlemek de ülkeyi fazlasıyla motive edecektir. Türkiye, her yılı, gelecek perspektifinden geçirerek yaşamaya başlayacaktır..

2071 Türkiye’nin cihan hakimiyetini, dünya hükümranlığını gerçekleştireceği yıl olarak planlanmalıdır.. Üniversitelerimiz, sanatçılarımız, yazarlarımız, tüm aydınlarımız, Türkiye’nin kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerinin belirlenmesinden sorumludurlar. Bu üç hedefin belirlenmesi, bu ülke insanının çetin imtihanıdır, samimiyet sınavıdır, bağlılık testidir, vatan sevgisi ölçütüdür..

Recep Tayyip Erdoğan, bu aşamada, 2023 hedefini diktikten sonra, 2053 ve 2071 hedeflerini de siyasetin ufkuna koyabilirse, tarihte çok özel bir yer alacaktır. Kıyamet gününe kadar, milletimiz tarafından hayırla anılacaktır.

Mustafa Yürekli - Haber 7
mustafayurekli@gmail.com

Yorumlar8

  • minaa 6 yıl önce Şikayet Et
    hedefffff 2053
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • meeereaaaak 6 yıl önce Şikayet Et
    2053 hedeflerini tam olarak açıklar mısınız
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Gökhan 7 yıl önce Şikayet Et
    Tam baba recep tayyip Erdoğan tek gerisi yalan Allah sağlık sıhhat nasıp etsin ne yaparsa o yapar
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • HalitBinVelit 12 yıl önce Şikayet Et
    10 yıl Önce Ak parti yoktu Ülke hep geriye gidiyordu? 10 yıl sonra var Türkiye Dünya gündemi? tekonoloji var Öğrecilere elekttornik kitapı var Allaha şükürler olsunki 2 paket sanayağı için Kuyruk yok kıtlık yok.her şey bol?. .
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Sürgülü Ahzü 12 yıl önce Şikayet Et
    gercek lider baskan basbakan. Türkiye bir sene sonrasini göremezken simdi en az 15 sene sonrasina bakan ülke oldu, 15 sene sonra 50 yil sonrasini düsünen ülke haline geliriz böyle cesur,yigit,basbakanla allah hep yolunu acik etsin
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat