Necip Fazıl’ı Kenan Evren’den kim korudu?

Mustafa Yürekli’ye göre, Necip Fazıl Kısakürek’in hitabeti yazıları kadar heybetli.. 27 Mayıs’tan sonra üstat, postalları giyip Anadolu’yu şehir şehir dolaşır, konferanslar verir..

  • GİRİŞ17.05.2012 09:29
  • GÜNCELLEME17.05.2012 09:29

Çağdaş Yunus’tur o, milletimize gerçekleri anlatarak ülkede oynanan oyunu bozar.. 12 Eylül darbecileri, 80 yaşındaki üstadı bir kitabını bahane ederek tutuklayacaktı.. Kenan Evren, Necip Fazıl’a takmıştı kafayı..

Necip Fazıl Kısakürek, şairlik ve yazarlığının yanında yayıncılığıyla da ses getiren, peş peşe kitaplar yazan, dergiler çıkaran, konferanslar veren ve düşüncelerini en etkin bir biçimde toplumla buluşturmayı başaran, muhalif bir yazarımızdır.

İlk altı sayısını Ankara’da, devamını İstanbul’da çıkardığı haftalık  “Ağaç” dergisi (1936, 17 sayı) dönemin ünlü edebiyatçılarının toplandığı bir okul olur.. İlk sayısını 17 Eylül 1943’te çıkardığı “Büyük Doğu” dergisi aralıklarla 14 Haziran 1978’e kadar yayımına devam etti. Yazılarıyla, İsmet Paşa ve tek parti (CHP) yönetimine şiddetli bir muhalefet sürdürmesi sonucu hakkında açılan çok sayıda davada yüzlerce yıl hapis istendi.. 163. Madde’ye aykırı bulunması bahanesiyle, birkaç yılda bir hapse mahkum oldu. Cinnet Mustatili (‘Yılanlı Kuyudan’ adıyla da yayınlandı..) adlı eserinde, hapishane anıları yer alır.

Sık sık Bakanlar Kurulu kararıyla kapatılan ve çeşitli bahanelerle toplatılan Büyük Doğu’nun çıkmadığı sürelerde, günlük fıkra ve çeşitli yazılarını, Yeni İstanbul, Son Posta, Babıalide Sabah, Bugün, Milli Gazete, Hergün ve Tercüman gazetelerinde yayınladı. Yirminci yüzyılın (1936 - 1983) sosyal ve siyasal olaylarını değerlendirdiği fıkra yazılarında ve araştırma kitaplarında gündelik olandan anıt olana bağlantılar kurar, hayatın günlük olağan akışında evrensel olanı gösterir..Tarihi kişilikleri makyajsız yüzleriyle ve olayları arka planlarıyla anlatarak resmi tarihe karşı direnir..

Necip Fazıl Kısakürek, 1950 sivil darbesiyle birlikte üç askeri darbeye de tanıklık etti; onun bir duruşu vardı, darbecilere karşı tavır aldığı için bir takım sıkıntılar yaşadı.. 27 Mayıs askeri darbesinde Menderes’in asılmasından sonra, 1962 yılından itibaren, hemen hemen tüm Anadolu şehirlerinde verdiği konferanslarla toplumdan büyük ilgi topladı.  27 Mayıs’tan sonra üstat, postalları giyip Anadolu’yu şehir şehir dolaştı, konferanslar verdi.. Çağdaş Yunus’tur o, milletimize gerçekleri anlatarak ülkede oynanan oyunu bozdu..

EDEBİYAT ÜZERİNDEN HESAPLAŞMA

Necip Fazıl’ı1977’de Adana’da verdiği “Yolumuz, Halimiz ve Çaremiz” konferansında dinleme şerefine nail olmuştum; onun hitabeti, yazıları kadar heybetlidir..

Huzurunda bulunmak, hitabetine mazhar olmak, Adanalı Müslüman gençler olarak fikirlerinde tek beden haline gelmek ve verdiği ruhla dolup gönül birliğiyle vahdete ermek iftihar edilecek bir hatıradır.

Onyedi yaşında Necip Fazıl’ın konferansına katılmak, şuurumda derin iz bıraktı; eserlerini daha bir dikkatle, heyecanla okumam ve feyiz alma yollarını aramam, edebiyat uğraşımı ciddileştirirken, kalemimi de güçlendirdi diyebilirim.  Necip Fazıl, Sezai Karakoç ve Cahit Zarifoğlu, bana hayata edebiyat penceresinden bakmayı öğrettiler.. Devletle ve toplumla edebiyat üzerinden hesaplaşmayı onlardan öğrendim.

Cahit Zarifoğlu, Sezai Karakoç’a açılan bir kapıydı benim için.. Necip Fazıl ise Nuri Pakdil ve Sezai Karakoç’un yetiştiği bir okul.. Ben Sezai Karakoç’tan aldım edebiyat beğenimi, düşünüş ve hissediş derinliğini ve şiir tekniklerini.. Sezai Karakoç da benim ve kuşağımın yetiştiği okul oldu.. Karakoç, Diriliş düşüncesi ve eserleriyle Türkiye’ye ufuk oldu. Türkiye Diriliş’leinsanlığın geleceği olacaktır.. Aksi takdirde intiharetmiş olmaz mı?

Gençliğin sağ ve sol kutuplara ayrıştırılıp çatıştırıldığı ve üniversitelerin gençlik olaylarına sahne olduğu 1968 ve sonrası yıllarda, Necip Fazıl ve çevresindeki sanatçılar olayların içyüzünü anlatıp darbe ortamı hazırlamaya dönük tertipleri deşifre ederek gençliğe kılavuzluk etti.. 12 Eylül askeri müdahalesine giden süreçte, biz Müslüman gençler onların uyarılarıyla gençlik olaylarından, terörden uzak durduk, karanlık güçlerin maşası olmaktan kurtulduk.

12 Eylül darbecileri, 80 yaşındaki üstadı bir kitabını bahane ederek tutuklayacaktı.. Kenan Evren, Necip Fazıl’a takmıştı kafayı.. Kenan Evren yargının önüne çıkarılırken Necip Fazıl’ın mağduriyetini hatırlamak vefa gereği değil mi? Necip Fazıl’ı Kenan Evren’den Turgut Özal korudu. Bu konuyu bir yazıda ayrıntılarıyla anlatacağım inşallah.

Kaç kuşağın üstat gördüğü Necip Fazıl, eserleri ve konferanslarıyla imanlaaksiyon arasındaki bağı kurmamıza yardım etti; tarih bilinci kazanmamızı sağladı ve kişiliğimizi erdemlerle donatmamız için destek verdi, yolumuzu aydınlattı.

Davamızın üstadıydı o.

Mustafa Yürekli - Haber 7

mustafayurekli@gmail.com

Yorumlar2

  • Üstad 5 yıl önce Şikayet Et
    Üstad bir de üstadın 12 Eylül darbesine methiyelerini yazsanız
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • turgut1 11 yıl önce Şikayet Et
    konu çok güzel. emeğinize sağlık ilgi ile takip ediyoruz..yorum yazmıyoruz yazamıyoruz..zira kabulümüzdür..sessizliğimiz size katıldığımızın göstergesidir..bitmesini istemediğimiz bir alandır..kaç şair ölürde eserleride onlarla beraber ölür,fikirleride onlarla beraber ölür..ancak necip fazıl ölmez,bir yazar olarak,mütefekkir olarak,şair olarak,gazeteci olarak,bir aktivist olarak her daim geçerli bir fikre tutunmuştur..solu bilen,solda yaşayan ve islamla müşerref olan necip fazıl,eserleri ile adeta ötelerin ötesinden bize seslenir...yazınızın devamını bekler,başarılar dileriz.
    Cevapla Toplam 10 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat