Yarış dediğin böyle olur

  • GİRİŞ24.05.2015 09:49
  • GÜNCELLEME25.05.2015 09:51

Evet, birinci parti belli. İkinci, üçüncü ve dördüncü parti de. Oy oranları itibarıyla birinci parti AKP, ikinci parti CHP, üçüncü parti MHP, dördüncü de HDP olacak. Ancak... Malum, dördüncü partinin oy oranı birçok şeyi değiştirme potansiyeline sahip.

HDP barajı geçecek mi, geçmeyecek mi? Bu gün 5 araştırma şirketinin son açıklanan rakamları üzerine gideceğim ancak bu rakamlar açıklanmadan önce benim NTV’de yaptığım tahmini burada bir kez daha yazayım: AKP 44, CHP 26-27, MHP 16-17, HDP 9.5-10.5. Aylardır yapılan araştırmaları detaylarıyla takip ediyor ve gittiğim yerlerde nabız tutmaya çalışıyorum. Hepsini bir araya getirdiğimde beklediğim sonuçlar böyle. Göreceğiz...
5 şirketin sonuçları dün gazetelerde yer aldı. Ben bu sonuçları çok önemsiyorum, zira son yıllarda özellikle bazı araştırma şirketleri çok isabetli sonuçlar çıkardılar, bu işi profesyonelce yaptıklarını kanıtladılar.
Konsensus, Genar, Andy-Ar, Denge ve Konda’nın araştırmalarına baktığımda rakam olarak en çok uzlaştıkları parti olarak HDP çıkıyor. Diğer partilerde 4-5 puanlık oynamalar söz konusu, ancak HDP bütün araştırmalarda birbirine çok yakın. Konsensus, Genar ve Denge’ye göre (sırasıyla 9.7-9.5-9.5) barajı geçemiyor. Andy-Ar ve Konda’ya göre ise geçiyor (10.4 ve 11.5). Konda’nın bulduğu rakam diğerlerine göre en yüksek olan: 11.5. Daha önce yine aynı şirket 12.5 gösteriyordu. Konda’ya güvenirim, daha önce isabetli çalışmalar yapmış olan bir şirket ancak bu rakam bana fazla yüksek görünüyor. Konda’nın diğer şirketlerden epeyce ayrıldığı diğer bir nokta ise AKP ile ilgili sonuç: 40.5. Diğer partiler 44-45 aralığında gösteriyor AKP’yi.

Genel tabloya baktığımızda bu seçimde seçmene dair önemli bir farklılık var. İlk kez ‘kararsızlar’ denen grup kararsızlığını seçime bu kadar az kalmasına rağmen koruyor. Önceki seçimlerde aylar öncesinden bu grup epey küçülürdü. Demek ki bazı faktörler seçmeni tereddüde itiyor. Zannediyorum Cumhurbaşkanı da bunu görmüş olmalı ki ATV’deki söyleşisinde sandığa gitmeyebileceklere yönelik uyarılarda bulundu. Peki ama seçmendeki bu durum neden kaynaklanıyor olabilir? Bence gergin ortam, çok sert söylemler, siyasilerin birbirlerine yönelik ağır suçlamaları bir yerden sonra bıkkınlık ve duyarsızlık yaratıyor.

Tabii bir hatırlatma yapmakta fayda var: MHP seçim kampanyasına çok geç başladı. Bu araştırmalar yapıldığında henüz kampanya yoktu. Bu MHP ile ilgili 2 şeye işaret ediyor olabilir: 1) Partinin yüksek özgüveni. Öyle ki kendini anlatma ihtiyacı dahi duymuyor. 2) Devlet Bahçeli’nin enerjisi ancak bu kadarına yetiyor. Ancak şunu görmek lazım: En konforlu parti MHP. Ne yeni bir şey yapma ihtiyacı duydu ne kendini meydanlarda paraladı. Oyu aşağı yukarı hep aynı. Yani ne büyüyor ne küçülüyor. Öte yandan CHP bu kez hakikaten büyük bir iddiayla çıktı. Siyaset yapma tarzını değiştirdi, yeni bir dil denedi. Kılıçdaroğlu da belli ki daha sakin ve somut bir kampanya yapmaya odaklandı. Bu, CHP’nin artık gerçek anlamda siyaset üretme ihtiyacı hissetmesini göstermesi açısından olumlu ancak araştırmalara bakınca sonuçlarda ciddi bir fark yaratacak gibi görünmüyor. Bence temel sebep inandırıcılık sorunu...
Demirtaş bu kampanyada ağırlığı emanet oyların sahiplerine oynamaya verdi. Hep ‘Anti Ak Parti’ kartına çalıştı. Bu, çözüm sürecine yüreğini koymuş Kürt seçmende olumsuz bir etki yapacaktır. Demirtaş Diyanet ve içki gibi konulardaki çıkışlarıyla Türkiye gibi bir ülkede seçime giderken hata yaptı ama bence iyi bir hatip, alçakgönüllü ve samimi. Yaş avantajı da var. Bir rüzgâr yarattığı açık.

HDP ve CHP Ak Parti’ye karşı ilk defa bu kadar heyecanlı bir kampanya yürüttüler. Bu da Türkiye’de siyaset kurumunun güçlenmesinin bir eseridir. Askeri vesayetin yıkılması CHP’yi,PKK’nın vesayetinin yıkılması da HDP’yi hareketlendirdi. Yaşanan tüm gerginliklere rağmen bence bu, demokrasinin ilerlediğinin önemli bir göstergesi...

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat