İdlib, denize çıkmak ve analiz sorunu -1-

  • GİRİŞ17.10.2017 09:21
  • GÜNCELLEME17.10.2017 09:21

Geçen hafta Özel Kuvvetler, zırhlı, topçu ve komando birliklerinden oluşan unsurlar Suriye sınırına intikal ettiler. Bazıları “Gerginliği Azaltma Bölgesi” oluşturmak için İdlib’e girdi. Önümüzdeki günlerde diğer birlikler de peyderpey girecekler. 

Güvenlik ortamının belirsizliği, İdlib’in iç çeperlerinde görev yapacak birliklerin yanı sıra takviye birliklerin de sınırda yığınak yapmasını gerektiriyor. Tehdidin ölçeği, görevin karakteri, coğrafya, cepteki nüfus yoğunluğu dikkate alındığında, görevin uzun zaman alacağını, kuvvetin ise hatırı sayılır ölçekte olması gerektiğini söylemek abartı olmaz.   
Açıklamalara göre, İdlib harekâtının birden fazla politik amacı var. Biri de, PKK/PYD’nin Akdeniz’e ulaşarak bir terör koridoru kurmasına mani olmak. Buna göre, PKK/PYD’nin mevcut koşullarda batıya ilerleyerek denize çıkmasına ramak kalmış durumda. Gerçekten de çeşitli renklerde boyanmış orta ölçekte bir Suriye haritasına, sosyal medyaya, söylemlere, arzulara, hırslara bakınca bunun mümkün olduğunu düşünebiliriz. 
Oysa Ortadoğu’da olup bitenler, mevcut veriler soğukkanlı olarak ele alındığında söz konusu analize dair kuşkular artıyor. Hatalı analizlerin, hatalı kararlar alınmasına neden olacağı, Türkiye’yi yanlış hedeflere sevk edeceği, kaynaklarını ve kuvvetlerini hatalı kullandırabileceğini göz ardı etmemek gerekiyor.   
PKK terör örgütü, İran, Irak, Suriye ve Türkiye’yi bir bütün olarak okur. Bununla birlikte her zaman stratejik önceliğini Türkiye’ye vermiştir. Ancak, Irak’ın işgali ya da Arap Baharı gibi yeni gelişmeler, yeni fırsatlar ortaya çıkardığında örgüt sıklet merkezini hızla ve geçici olarak değiştirir.   
Bugün sadece PKK için değil, tüm aktörler için çok daha karmaşık ve belirsiz bir tablo olduğunu söyleyebiliriz. Bu çerçevede, İdlib operasyonunun ardından cevabı aranan soru şu: PKK, önümüzdeki aylarda sıklet merkezini “Akdeniz’e açılmak”, terör koridoru inşa etmek için Afrin ve İdlib’e kaydırır mı? Yoksa, bu ihtimali devreden çıkartacak önemli bölgesel gelişmeler, işleyen askeri süreçler, sponsor istekler, rekabetler ve Türkiye’nin iç politik koşullarında değişim mi söz konusu? Benzer sorular ve cevaplar TSK’nın İdlib’e görevlendirilmesi için alınan kararın yerinde olup olmadığını mercek altına almamızı sağlayabilir.           
Sanırım, PKK terör örgütünün askeri konseyi de bugünlerde sıklet merkezinin neresi olması gerektiği üzerinde çalışıyordur. Askeri kapasitesini, ittifaklarını, fırsat alanlarını ve önceliklerini sentezleyerek gerçekçi hedef/hedefler belirlemeye bir denge tutturmaya uğraşıyor olmalı. PKK geniş bir coğrafyada faaliyet gösteriyor. Risklerin ve fırsatların yarıştığı Suriye, Irak, Türkiye ve İran’dan, rekabet halindeki ABD ve Rusya’dan söz ediyoruz. Bu tabloyu, PKK açısından yerel özellikler, ittifak ilişkileri, siyasi/askeri hedefler ve kapasite bağlamında bütüncül olarak ele almak, İdlib konusunu doğru yere konumlandırmamızı sağlayabilir.

MİLLİYET

Yorumlar1

  • Tespit 6 yıl önce Şikayet Et
    Sayin hocam bu cografyada rusyanin devre disi kalmasi ukrayna ile kafkasyanin rusyaya karsi cok uzun sureli yipratma savasindan gecer boylece rusya icine kapanir ve bazi arap ulkelerin petrol ve gaz arzini artirmasi ayriyeten rusyayi ekonomik olarak bitirir abd ye gelince tum ortadogu dusman ancak tum muhalifler birlesirse basarirlar iran sa ayri bir çiban basi
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat