FETÖ’nün gözden kaçmaması gereken farklı kadroları var

  • GİRİŞ28.09.2016 09:31
  • GÜNCELLEME28.09.2016 09:31

Darbe girişiminde bulunan, Fetö’nün özel sektördeki finans kaynakları 9106 şirket olduğu bunlardan 6175’nin aktif elemanları tarafından kurulup yönetildiği anlaşıldı. 

Bunlara yeni tespit edilenler de ilave edilmeye devam ediyor. Bu şirket elemanlarının pek çoğu yapmış oldukları işleri hayır amacıyla yaptıklarını ve kandırıldıklarını iddia ederken, kimi şirket yöneticileri ise yurtdışına firar etti.  

Geçen günkü yazımızda Fetö’nün, prensip olarak sosyal hayat içerisindeki boşlukları ve kamu kuruluşlarındaki ortaya çıkan eleman açıklarını, kendi adına nasıl değerlendireceğini ve Fetö’ye bu fırsatın verilmesinden dolayı en sızılmaz ve girilmez zannedilen MİT, Askeriye ve Emniyete, Yüksek Yargıya bile, girildiğini anlatmaya çalışmıştım. 

Şimdi yine gözlerden kaçan ve Fetö’nün yakalamış olduğu, ÖZEL GÜVENLİK şirketlerinin, yıllar önce kurarak sosyal hayat içerisinde, bu şirketlerin Fetö tarafından nasıl kullanılabileceği bir güç olarak, Fetö’nün dikkatini çekmişti ve özel güvenlik şirketlerinin, kurulması planını yapmıştı. 

Prensip ve strateji olarak bütün bu boşlukları değerlendirmeye alışkın olan Fetö, bu boşluğu da nasıl değerlendireceğini düşünüp, açıkça 

İstanbul’a geldiğimiz 1988 yılında, küçük bir dükkanda beyaz eşya satıcısı olan, ALİ ÇELİK ve yanına aldığı ve çok yakın arkadaş olan, (daha sonra Yargıtay imamı olan ve Mesih Gülen’in de dünürü olan) Osman Karakuş ve Mustafa Özcan, F. Gülen’in talimatıyla, Türkiye genelinde herkesten saklı ve gizli örgüt tabanının bilmediği, güya başka başka isimler kullanılarak, ÖZEL GÜVENLİK ŞİRKETLERİ kurmuştu. 

15 bin civarında üniversite, okul, yurt, şirket, matbaa şirketleri, baskı ve medya kuruluşları ve şubeleri, göz önüne alınacak olursa, bunların her birinde en az 30 güvenlik elemanının çalıştığını hesaplarsak, 45.000civarında, Fetö’ye ait güvenlik personeli, potansiyel bir tehlike olarak düşünülüp araştırılmalıdır. 

Ayrıca bu üçlü çeteye yapılacak örgütün bütün inşaat şirketlerinin müteahhitliği de verilmişti. Daha sonraki yıllarda görüleceği gibi çıkarılan yeni yasalarla özel güvenlik elemanlarına neredeyse, polise yakın yetkiler ve silah satın alma ve kullanma, araç arama ve iş yeri arama yetkileri bile verilerek, özel güvenlikçilerin yetkileri bir hayli artırılmıştı ve güvenlik şirketlerinin komuta merkezinde Ali Çelik, Yargıtay imamı ve polis akademileri Rektörü, Osman Karakuş, para kasası Mustafa Özcan, tarafından yetkiler kendisinde olan bu üçlü, hem Güvenlik Şirketi Türkiye genelinde organizasyonu hem de, özel müteahhitlik ve inşaat firmaları yöneticileri olarak, Türkiye genelinde yapılacak bütün inşaatlardan sorumlu olmak ve yüzde 10 pay alarak, Fetö’ye göndermek üzere, Altunizade’de bir de Lale Mimarlık ve Müteahhitlik şirketi kurmuştur. 

1988-90 yıllarında başlayan bu güvenlik şirketlerinin elemanları bir ordu gibi, son döneme kadar, ayrı bir kanaldan silahlı güç olarak, daha sonraki çıkan yasalarla yetkilileri de geliştirilmiş olduğu halde, polise yakın bir yetkiyle,  

ÖRGÜTÜN ELİNDE BİLİNEN, FAKAT DEVLET TARAFINDAN TAM TESPİT EDİLEMEYEN, BİR SİLAHLI GÜÇ ŞU ANDA MEVCUTTUR VE İŞLERİNDEN ATILMIŞTIR. 

Fetö’ye ait güvenlik teşkilatı başlı başına bir risk ve bir tehlike olarak karşımızda durmaktadır. 

Özellikle farklı isimler altında ve farklı şahıslar tarafından, bölgesel olarak, kurulmuş olan bu özel güvenlik teşkilatlarının, birbiriyle ilişkisi yokmuş gibi gösterilmesine dikkat edildi. 

Tıpkı yapılan okulların ve derneklerin, farklı isimler altında olduğu gibi, bu işin de elebaşı, ALİ ÇELİK, OSMAN KARAKUŞ VE MUSTAFA ÖZCAN, yönetiminde, İstanbul Dragos’ta akademi olarak Mustafa Özcan’ın kullandığı merkezden, bütün Türkiye’de yönetimi yapılarak bu ağ kurulmuştur. Bugün bu üçlü çete firar edip yurtdışına kaçınca, acaba bu örgüt şu anda neyle meşgul ve nasıl geçiniyorlar ve kimler tarafından yönetiliyor. 

Bir ikinci potansiyel gözden kaçmış tehlike ise: Gülen mensubu infaz memurları, cezaevi personeli ve gardiyanlardır. Bu potansiyel tehlikenin de, yüzde ellinin üstünde olduğu düşünülmelidir. 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat