ABD’deki hukuk sürecini hızlandırmak için Türkiye’nin elindeki tüm bilgi, belge ve kanıtları ABD’li makamlara sunacak. Nedir bu belgeler? 15 Temmuz darbe girişimi talimatının Fetullah Gülen tarafından verildiği, bu hain girişimin baş planlayıcısının Gülen, FETÖ’nün  ona bağlı olduğunu ispatlayan deliller. Amerikan Adalet Bakanlığı kanalı ile bu belgeler dosyaya sunulacak ve mahkeme delilleri yeterli bulursa Gülen’in suçlu olduğuna karar verecek. Bu karardan sonra Amerikan yönetimi aramızdaki suçluların iadesi anlaşmasına göre Gülen’i Türkiye’ye iade edecek. Belki de sadece sınır dışı edecek.
         ***
Aslında Amerikan Adalet Bakanlığı ile bu ülkenin mahkemeleri bizden delil isteyeceklerine CIA’dan ve ABD’nin derin devletinden isteseler en sağlam bilgi, belge ve kanıtları elde ederler. Amerikan yönetimini bilmiyoruz ama CIA ve ABD derin devletinin bu işten haberinin, bilgisinin ve ilgisinin olmadığını söyleyenler bizim zekamıza hakaret ediyorlar. Bu darbe girişiminin Gülen’in talimatıyla yapıldığını Amerikan mahkemeleri hariç bütün dünya biliyor. Ancak ABD derin devleti  yıllardır dünyanın her yerinde kendi çıkarları için kullandığı Gülen’i iade etmek istemiyor. Anlayacağınız kanıt diyerek deyim yerindeyse ipe un seriyor. İade etmemek için her türlü engeli çıkarıyorlar, emin olun ki çıkarmaya da devam edecekler. Eğer Türkiye’nin baskısından çok fazla bunalırlarsa  en fazla onu sözde sınır dışı edip ABD yönetiminin etkin olduğu Kanada gibi bir ülkeye yerleştirecekler. Ama ABD derin devleti şunu iyi bilmelidir;  “ABD, Gülen’i Türkiye’ye iade etmediği sürece Türkiye-ABD dostluğu ve müttefikliği ciddi yaralar alır.”  Çünkü ABD için Bin Ladin ne ise Türkiye ve Türk halkı için de Gülen odur. ABD bu empatiyi mutlaka kurmalıdır.         
         ***
Hem Gülen’e müsamaha hem de Orta Doğu’da oluk oluk akıtılan kan, İsrail’e tabi yeni bir kukla devlet oluşturma hayalinin bir sonucudur.  Türkiye’nin Doğu ve Güney Doğusu’nu, Suriye ve Irak’ın da kuzeyini kapsayan; ABD ve İsrail’e tabi kukla bir devlet. Bu kukla devlet aracılığı ile İsrail ve ABD’nin bölgedeki nüfuzunu artırmak ve bölge enerji nakil hatlarını bu kukla devlet üzerinden Akdeniz’e ulaştırmak. Dikkatinizi çekerim, uzun soluklu bu proje ile Irak ve Suriye devleti buna karşı çıkamayacak hâle getirildi.
         ***
Bu hayale engel olabilecek tek güç Türkiye. Gezi sürecinden başlayarak; 17-25 Aralık operasyonları, Kobani kalkışması, MİT tırları operasyonu, PKK’nın çözüm sürecini sonlandırıp tekrar silaha sarılması, sözde özerklik ilanı girişimleri, DAEŞ’le mücadele adı altında sözde dostlarımızdan PYD-YPG’ye yapılan yardımlar ve verilen destekler ile nihayet 15 Temmuz darbe teşebbüsü Türkiye’nin bu kukla devlet projesine müdahale edemeyecek kadar zayıflatılması girişimidir.  Bunun da baş planlayıcısı ABD ve İngiltere’dir. Ama çok şükür Türkiye tüm bu girişimleri başarıyla atlatmış ve Fırat Kalkanı Operasyonu ile kurulmaya çalışılan koridoru kapatmıştır. Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki tüm gelişmelere de müdahil olarak oldu bittileri başarıyla engellemektedir.
         ***
Dışarıda ve çevremizde tüm bu gelişmeler yaşanırken içeride Türkiye bir yandan ekonomik darbe girişimleri ile mücadele ediyor diğer yandan da kriz üretmeyen yeni bir sistemi tesis etmeye çalışıyor. Başkanlık sistemi ile ilgili tartışmalar devam ediyor. MHP lideri Bahçeli, yaptığı açıklamalarla MHP’yi ana muhalefet partisi konumuna getirdi. Herkes MHP’yi konuşuyor. Eğer Bahçeli başkanlık sisteminin en azından 330 oyla referanduma gitmesini engellerse millet nezdinde MHP’yi bitirir. Ama çoğu kez yaptığı gibi “önce Türkiye” deyip devlet adamı gibi davranırsa milletin gönlünde taht kurar. Hep birlikte bekleyip göreceğiz.