Korkak hainler!

  • GİRİŞ26.05.2017 07:55
  • GÜNCELLEME27.05.2017 09:50

15 Temmuz kanlı darbe girişimi ile ilgili ‘FETÖ Genelkurmay Çatı Davası' görülmeye başlandı.

Sincan Cezaevi Kampüsü içerisindeki duruşma salonunda görülen davada sanık savunmaları alınıyor.

Genelkurmay Karargâhındaki eylemlerle ilgili aralarında sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi üst düzey komutanların da bulunduğu 221 sanık tek tek savunmalarını yapıyor.

Yargılanan isimlerinin 26'sı eski general. Yani paşa.

Az bir kısmı sivil olmak üzere geri kalanı asker.

5 gündür mahkemede savunma yapıyorlar.

Savunma ama ne savunma?!

Daha doğrusu pişkinlik yapıyorlar. Hatta yalancılık, inkârcılık.

Millet yüzlerine idam ipleri, urganlar fırlatarak öfkesini dizginlemeye çalışırken; darbeci hainler mahkeme salonunda birer ak kaşığa dönüşmeye çalışıyorlar.

İşleyen yargılama sürecine, adaletin tesis edilmesine diyeceğimiz yok. Ancak, millete tarihteki en karanlık gecelerden birini yaşatan hainler, resmen aklımızla dalga geçmeye kalkışıyor.

Çıldırmamak, isyan etmemek elde değil.

Sanki 15 Temmuz gecesi hiçbir şey olmadı. O kabus gece sanki hiç yaşanmadı.

Hiç kimse, hiçbir suçu sahiplenmiyor. Her şeyi inkar ediyorlar.

Üstelik kanlı gecenin her anı kameraların şahitliğindeyken…

Ev ve iş yerindeki aramalarda, telefon kayıtlarında onlarca açık belge ele geçirilmişken.

İfade sırası gelen her sanık yakın cümlelerle inkârcılık yarışına katılıyor.

Milletin Meclisi’ne, Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesine, Gölbaşı’ndaki Özel Harekat Merkezi’ne, savunmasız sivillerin üzerlerine bombalar, kurşunlar yağdıranlar, emirleri ile tankları insanların üzerine sürdürenler, TRT'de darbe bildirisi okutanlar sanki suçüstü yapılan bu ekip değilmiş.

Genelkurmay binasının koridorlarında terör estirenler, komutanları kelepçeleyip yerlere yatırıp derdest edenler bu darbeciler değilmiş. Hiç biri oralı değil.

Darbe girişiminin askeri kanadının bir numarası olarak yargılanan eski Hava kuvvetleri Komutanı ve YAŞ üyesi Akın Öztürk, ilk savunma yapandı.

İlk söylediği, ''Bu hain darbe girişimiyle ilgim, hiçbir katkım hatta haberim bile yoktur. Askeri darbeyi kimin planlayıp yönettiğini bilmem'' oldu.

Kargaların bile inanmayacağı inkar.

Öztürk, darbe gecesi olmaması gereken her yerde var.

Bütün her görüntüde darbecilerle birlikte.

Her hareketi, her sözü çelişkili.

FETÖ’cü damadı pilot Yarbay Hakan Karakuş başkent sokaklarına bomba yağdıran isim.

Tüm listelerin en tepesinde… Ama ifadesi bu...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast suçlamasıyla yargılanan Cumhurbaşkanı'nın eski Başyaveri Ali Yazıcı’nın savunmasının ondan geri kalır yanı yok.

Ne suçlu, ne de hiçbir şeyden haberi var(!)

Orgeneral Hulusi Akar'ı Akıncı Üssü'ne götüren helikopterin pilotu eski Yarbay Halil Gül.

O da Yurtta Sulh Konseyi üyeleri arasında yer almamış.

Onun da ne irtibatı varmış, ne de bilgisi(!)

Hatta "Genelkurmay Başkanını kurtardım" diyecek kadar kahraman(!).

Marmaris’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bulunduğu oteli basan, Cumhurbaşkanının 15 dakika önce ayrıldığı konuta kurşun yağdıranlar da inkârda sınır tanımadılar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'teki oteline giden timin başında bulunan eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş bunlardan biriydi mesela.

Darbe gecesi ‘Cumhurbaşkanını alma emri’ni yerine getirecek isim.

Şehit Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir’in alnının ortasından vurduğu darbeci Paşa Semih Terzi’yi suçladı.

Terzi öldü. Ölüye “sen mi yaptın” diye sorulamayacağına göre… Suçla gitsin.

Hızını alamadı 'Cesur Yürek' rolüne soyunup William Wallace’a benzetti kendini.

Eski Kurmay Albay darbeci Fırat Alakuş’tu sonraki savunması alınan;

Alakuş, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’le ilgili soruya gülerek ve espri yaparak yanıt verecek kadar soğukkanlı(!)

Hakim, "Gülen için ne diyeceksin?" diyor, Alakuş sırıtarak, "Orada değildi, onu söyleyebilirim." diyerek işi gırgıra vuruyor.

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın Genelkurmay Başkanlığı'nda derdest edildiğinde yaşadıklarını anlattığı ifadesinde yüz ifadesi için 'ürkütücü' dediği komutan.

Mahkeme salonunda süt dökmüş kedi kadar yılışık ve pişkin.

Eski Kurmay Yarbay Ertuğrul Terzi de savunma yaptı.

O da suçlamaları reddetti.

Uzatmanın gereği yok; Anlayacağınız hiçbirinin darbe girişimine bir dahli olmamış(!)

Herkes birini bir yerlere götürmüş.

Emir almış, hiç bir şeyi sorgulamamış.

Ateş açmış, yine sorgulamamış.

Mahkemeyi yönetenlerin bile tahammül sınırlarını zorlayan saçmalıklar.

Dinleyenlerin sinirlerini zıplatan çelişkiler ve yalancılıklar.

Boşuna dememişler; “Hile ve ihanet, güçsüz, korkak insanların işidir.” diye.

 

Mahkeme hakimi hepsine tek tek soruyor;

“Darbenin arkasında kim var” diye?

Hiç biri suçlamaları kabul etmiyor.

Hiç biri bilmiyor.

Hiç birinin hiçbir şeyden haberi yok(!)

Ne hikmetse sanıklardan bir teki bile “Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) üyesiyim” demiyor.

Hepsi birer sözde kahraman(!)

Terör mücadelenin her kademelerinde bulunmuşlarmış.

Hiç birinin FETÖ ile ne ilgisi, ne irtibatı olmuş(!)

Darbe girişimini kim, kimler, ne zaman, ne şekilde planladı bilmiyorlarmış(!)

Darbe teşebbüsünde doğrudan ya da dolaylı olarak bulunmamışlar(!)

Polis ve sivil halka ateş etmemişler(!)

Emir komuta içinde görevlerini icra etmişler.

Alınan bir istihbarat dayalı olarak terör örgütlerinin muhtemel bir eylemine karşı harekete geçmişler.

Kendileri ve timleri darbeciler tarafından tuzağa düşürülmüşler.

Anlayacağınız; Her birimiz 15 Temmuz kâbusunun canlı şahitleri olmasak tüm yaşadıklarımız birer senaryoymuş diyeceğiz.

Rabbim bu onuru hakedenleri şehadetle şereflendirirken bazı onursuzları da ihanet zincirine vurmuş.

Darbenin kötü bir şey olduğunu söylediği için şehit ettikleri bir bando başçavuşunun gösterdiği cesareti gösteremeyen darbe mimarı rütbeliler. Son sözlerim size;

Bu milletin emaneti üniformaları sırtlarınıza geçirip, onca topa, tanka, uçağa rağmen bu korkusuz milleti niye yıldıramadığınızın sebebi yalanlarla süslediğiniz ifadelerinizdedir.

Bugün mahkeme salonlarında suçlarınızı bile itiraf edemeyecek halinizle, tanka topa karşı göğsünü siper eden bu koca yürekli millete karşı hangi zaferi kazanabilirdiniz.

Boşuna demiyoruz; “Siz asker olamazsınız” diye…

Mertçe “biz bu haltı yedik” diyebilecek cesareti bile olmayan sizler asker olamazsınız.

Olsanız olsanız FETÖ gibi sinsi, hain bir örgütün uşağı, kriptosu olabilirsiniz.

'Hainler korkak olur' diyen Enver Paşa'yı bir kez daha selamlıyor ve rahmetle anıyorum.

 

Osman Ateşli - Haber7

Osman.atesli@haber7.com

Twitter: @oatesli

Yorumlar2

  • Ali 6 yıl önce Şikayet Et
    Ölüm korkusu olmayınca ne kendine nede diğerlerine doğru bir şey söyletemizsiniz bir tanesinin boynunda urgan belirtmiş olsaydı o zaman suçlarının hafifletilmesi için bülbül gibi öterlerdi
    Cevapla
  • Yaren 6 yıl önce Şikayet Et
    Vay be demek geldi içimden yazınız için elinize kaleminize sağlık Hocam,Allah o hainlerin belasınını versin maalesef yurdumuzda o kadar çok vatan haini varki Allah yar ve yardımcımız olsun...
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat