Kontrolsüz Başkan!

  • GİRİŞ06.10.2017 07:06
  • GÜNCELLEME07.10.2017 09:03

Çanakkale’nin CHP’li Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın sosyal medyaya düşen görüntülerini görmüşsünüzdür. Ak Parti Çanakkale Belediye Meclis üyesi ve Grup Başkan Vekili Avukat Tülay Ömercioğlu’na sözlü şiddet uygulayıp ve hakaretler yağdırdığı görüntülerden bahsediyorum.

Olay Çanakkale Belediye Meclisi’nin önceki gün yapılan Ekim ayı olağan toplantısında yaşanıyor.

Toplantıda gündem dışı konular dile getirilirken; Tülay Hanım görüntüleri kamuoyuna da yansıyan İsmetpaşa Mahallesi CHP delege seçimlerinde geçersiz ve imzasız oy kullanılması konusunu gündeme getirince tartışmanın fitili ateşleniyor.

CHP’nin ilde yapılan delege seçimlerinde yapılan usulsüzlüğü dile getirdi diye Tülay Hanım yemediği laf kalmıyor.

İddiayı ilk gündeme getiren Ömercioğlu da değil aslında. Asıl iddia sahibi CHP İl Başkanı Nejat Önder… Delege seçimine belediye tarafından yapılan müdahaleye hayli öfkeli… CHP il teşkilatı fena karışmış. Hal böyle olunca fıçıdaki dışarıya taşıyor.

Ülgür Gökhan’ın çirkinleşmeside tam da bu sebepten...

“Kesin! Mikrofonu kapattırmayın bana! Kesin! Ahlaklı olun! Konuyu kapatın. Arkadaşlar mikrofonu kapatın. Otur yerine… Çıkarken bağırma!”

Tehditkâr, hakaret dolu ifadeler, sözlü şiddete varan yakışıksız, çirkin üslup:

Tabi yine her skandalda olduğu gibi toplumun bir kesimi olayı lanetliyor, bir kesimi kör, sağır, dilsiz.

İkiyüzlülüğü ve çifte standardı ortaya koyması için iki soru yetiyor;

Öfke kontrolünü kaybeden kişi CHP'li Ülgür Gökhan değil de Ak Partili bir isim olsaydı mesela!?

Ya da bir kadın olarak hakaretlere şiddete maruz kalan Ak Partili Tülay Ömercioğlu’nun yerinde CHP’li bir kadın olsaydı!?

Cevap çok açık;

Günlerce linç edilmesi, gök kubbenin başlarına yıkılması için yeterli sebepti.

Ama bugün olacaklar şunlar;

Kadın hakları savunucuları kadın dayanışma örgütleri ve dernekleri elbette bu görüntülere kayıtsız kalacaklar. En küçük bir olaydan toplumsal kaos, kargaşa devşirmeye kalkışanlar Çanakkale Belediyesi önünde toplanmayacak. Başkan’ın istifasını dillendirmeyecekler. CHP parti yönetiminin Gökhan’a yönelik herhangi bir yaptırımı da olmayacak. Medyamızın amirali geçinenler de çirkin görüntüleri görmezden gelecek ya da kendi haber ajanslarının yumuşatıp şirinleştirdiği dile çevirecekler. Daha birkaç gün önce sokak ortasında yumruklanan başörtülü kadına yönelik zorbalık karşısında sus pus oldukları gibi yine gıklarını çıkarmayacak. İnsan olmasını görmek yerine hangi zihniyetten olduğuna bakacaklar. Üç maymunu oynayacaklar.

Burada meclis salonunu dolduran CHP’lilerin de Başkan’ın stok fazlası hakaretleri boşalttığı anlara hiç müdahale etmemeleri konusuna da hiç girmeyeceğim. Taşan sabrını zorbalığına kılıf eyleyenlerin üstü kapalı fiziksel şiddet imasında bulunabilecek kadar pişkin olmasına da…

Stok fazlası hakaret diyorum çünkü bunlar Ülgür Gökhan’ın ilk vukuatları değil;

Her ne kadar ‘Gandi Kemal’ gibi imaj yapıp kendisini ‘Tonton Başkan’ diye topluma lanse ettirmeye çalışsa da hatırladığım bir iki olay ve internette yaptığım küçük çaplı bir gezinti ‘Tonton Başkan’ın vukuatlarına ulaşmak için yetiyor;

7 Haziran seçimlerinde HDP barajı aştığı diye pilav dağıtan bir başkan Ülgür. Terörle yakınlığı belgelendiği için kayyum atanan Sur Belediyesi’ni kardeş ilan eden ve bu kararında direnen de… Çanakkale Belediyesi’nin kutlama ilanlarında HDP’nin kurumsal renklerini kullanıp buna tepki gösterenlere de ‘bundan sonra hep bu rengi kullanacağım’ diyen de… HDP’lilerin yakınlarına belediyede iş veren, bu hareketleriyle Çanakkalelilerin tepkisini çeken de... Hatta Çanakkale Zaferi’nin 102’inci yılı törenlerinin yapıldığı 18 Mart Stadyumu’nda bu anlaşılmaz 'yakınlık' sebebiyle yuhalanan da… Zeytinlik yasası tartışmaların devam ettiği süreçte Ak Partililere 'Tecavüzcü Coşkun' yakıştırması yapacak kadar ileri giden de...

Ülgür Gökhan’ın bunlar ilk vukuatları olmadığı gibi Tülay Ömercioğlu ile de ilk karşı karşıya gelişleri de değilmiş.

Haziran ayı başında Berat Kandili için lokma dağıtan Avukat Tülay Ömercioğlu’nun da aralarında bulunduğu Ak Partili kadınları zabıtalara tartaklattırdığı için de eleştiri oklarının hedefi olmuş Ülgür Gökhan. Çanakkale Belediye Meclisi’nin Haziran ayı toplantısında bu konu tartışılırken “Kadına şiddet olamaz” diyen de kendisi… Ekim ayında sözlü şiddette sınır tanımayan da kendisi… Mesele yargıya bile intikal etmiş bir konu…

Daha da fenaları var;

Tarih 3 Mart 2017 Cuma

Yine Çanakkale Belediye Meclisi’nin toplantısında hararetli bir tartışma yaşanıyor. Gökhan toplantıda tansiyonun yükseldiği bir yerinde; “Çanakkale halkı benim de kim olduğumu, ailemi de çok iyi bilir.  Tülay Hanım sizin sülalenizi de çok iyi bilir” şeklinde bir söz sarfediyor.

Gökhan’ın ailelerle alakalı nahoş sözleri şehirde olduğu gibi sosyal medyada da büyük tartışma yaşatıyor.

AK Parti Grup Başkanvekili Avukat Tülay Ömercioğlu, Gökhan’ın ailesine dil uzatmasına sert tepki gösterince Gökhan, “Yanlış ifade etmiş olabilirim. Özür diliyorum” demek zorunda kalıyor ve konu kapanıyor.

Bu kez de Fox TV'den İsmail Küçükkaya'ya düştü Ülgür Gökhan'ın özür payı... Bir sonraki hangi olaya ve kime düşer bilinmez.

Son tahlilde; Ülgür Gökhan öfke kontrolünü kaybetmiş, kadına karşı sözlü şiddet uygulayabilen, tepki ve davranışları sebebiyle vücut ve ruh sağlığını bile tartışmaya açtıran bir isim olarak görülüyor.

Sağa sola ‘diktatörlük’ yakıştırmaları yapan CHP’ye ve ‘diktatör’ arayanlara yukarıdaki üslup çok şey söylüyor.

“Muhalefetteyken bu muameleyi yapanları düşünün bir de iktidara geldiklerinde neler yaparlar” yorumlarının da sıkça dillendiriliyor olması da ondan.

Türkiye bunu geçmişte çok iyi tecrübe etti.

Hafazanallah!

 

Osman Ateşli – Haber7

osman.atesli@haber7.com

Twitter: @oatesli

Yorumlar1

  • ylç 6 yıl önce Şikayet Et
    Evet bunları sürekli dile getirmeli.Kimin dikdatör olduğunu millete anlatmalı.Yazınız içinde Allah razı olsun sizlerden.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat