Kadının Soyadını Kullanması Hakkı: 3 Eylül 2013 tarihli İHAM Kararı

  • GİRİŞ04.09.2013 09:50
  • GÜNCELLEME04.09.2013 09:50

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi 3 Eylül 2013 tarihli Tuncer Güneş - Türkiye kararında, kadının evlilikten sonra sadece kızlık soyadını kullanamamasının İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.8 delaletiyle “Ayırımcılık yasağı” başlıklı 14. maddesini ihlal ettiğine karar vermiştir. Davaya konu olayda başvurucu Gülizar Tuncer Güneş, evlendikten sonra sadece kızlık soyadını kullanmak istemiş, ancak bu talebi yerel mahkemelerce reddedilmiştir. Başvurucu, Türk Hukuku'na göre erkeklerin evlendikten sonra sadece kendi soyadlarını taşıyabilmesine rağmen, kadınların aynı haktan istifade edememesinin cinsiyet temelli ayrımcılık olduğunu ve Sözleşmenin “Özel ve aile hayatına saygı hakkı” başlıklı 8. maddesi ile “Ayırımcılık yasağı” başlıklı 14. maddesini ihlal ettiğini iddia etmiştir.

Başvurucu ayrıca, yerel mahkemelerin 16 Kasım 2004 tarihli Ünal Tekeli - Türkiye kararını görmezden geldiğini ve Hükümetin bu karar uyarınca gerekli mevzuat değişikliklerini yapmamasının, Sözleşmenin “Etkili başvuru hakkı” başlıklı 13. maddesini ihlal ettiğini iddia etmiştir.

Hükümet, yerel mahkemelerin Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesi ile bağlı olduğunu, başvurucunun günlük yaşamında herhangi bir ayırımcılığa uğramadığını belirtip, 187. maddenin Sözleşme ile uyumlu hale getirilmesi için kanun çalışmalarının yapıldığını ifade ederek, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin huzurdaki uyuşmazlıkta ihlal kararı vermemesini talep etmiştir.

Mahkeme Ünal Tekeli - Türkiye davasında, huzurdaki uyuşmazlığa benzer bir durumu karara bağladığını hatırlatarak, bireylere cinsiyet temelli farklı muamelede bulunulmasının, 8. madde delaletiyle 14. maddeyi ihlal ettiğine karar vermiştir. Mahkeme, bu sebeple başvurucunun 8. maddenin ihlal edildiği, yani özel hayatın gizliliği ve korunması hakkına yönelik haksız muamele iddiasını ayrıca değerlendirmeye gerek duymamıştır.

Not: Mahkeme kararı son derece kısa ve nettir. Kararda, kadının evlendikten sonra sadece kızlık soyadını kullanmasına yönelik her tür engelin ve özellikle erkeğin evlilikten önceki soyadını kullanmasına rağmen, benzer hakkın kadına tanınmamasını, ayırımcılık yasağının ve dolayısıyla eşitlik ilkesinin ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

Prof. Dr. Ersan Şen
ersansen@hotmail.com

Yorumlar5

  • Sultan-ı Yegah 10 yıl önce Şikayet Et
    Eşitlik Bu Değil... Kadın Erkek eşitliği diye birşeyi dayatmaya çalışanlar.. Eşitlik bu değil. Kadın sığınmak ister, erkek muhafaza etmek. İkisini eşit diye karşı karşıya dikip kavga ettirirseniz, kadın ezilir, erkek üzülür, aile dağılır.. Kadın ve Erkek farklıdır, farklı yaratılmıştır. Bunların her alanda, her konuda eşit olduğunu ileri sürmek, kadına da erkeğe de zulümdür. Evliliği de bitirir, ülkenin geleceğini de. İlle Avrupa'nın saçmalıklarını almak zorunda mıyız? Hele hele bu feminizm saçmalığı yüzünden aile hayatları bitmiş ve nüfusları hızla tükenirken.. Onlar buna çare ararken, biz izlerinden gitmek zorunda mıyız?
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • hasan yılmaz 10 yıl önce Şikayet Et
    mahkemeye ince ayar verse... mahkemeye akıl versek olmaz mı.yada kişilerle soyadları ayırın falan desek,belki olur.kararlarını tekrar düşünürler.sanırım olmaz..şimdi adam kızlık soyadı nı alana ucube diyor, ağzını açtımı da ,cunta 28 şubat ,postal vs konuşup duruyor.özgürlük ve demokrasi kelimeleri bu ağızlara yakışmıyor
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • İskender Melekli 10 yıl önce Şikayet Et
    KOCASININ SOYADINI ALMAK İSTEMEYEN KADINLAR EVLENMESİNLER..... Kocasının soyadını almak istemeyip problem yaratan veya kendi kızlık soyadını da ucube gibi adının arkasına eklemek isteyen kadınlar evlenmesinler.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • translator 10 yıl önce Şikayet Et
    Modern akıl'ın akılsızlığı. Fanatik/darbeci kemalistlerin şerlerinden emin olmak için AB'nin nispeten insani kanunlarına sığınma ihtiyacı hasıl olmuştu..Cüz'i özgürlükler kazanılırken asli hususlardan olan ahlaki ve ailevi sorunlara neden olabileceği üzerinde yeterince düşünülmedi..Nezle'den kurtulurken kansere yakalanıyoruz.."Ayrımclılık" diye diye erkeği pasifize etmeyi başardılar. Mevcut gidişat devam ederse, kirli hesapları olan kapitalistler için edilgenliğiyle her türlü yönlendirmeye açık ve kolay lokma olacak kadın sayısı artacak, aile kurumu daha fazla zarar görecek maazallah...
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Banazlı 10 yıl önce Şikayet Et
    SAYIN FEMİNİSTLERE DUYURULUR. Ersan Hocam bu yazın maalesef feministlere yeni bir kapı açmıştır. Biraz daha uğraşıverinde kimliklerinede evli yazılmasın bari.
    Cevapla Toplam 9 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat