Öğrenci Disiplin Cezaları Affedilemez mi?
- GİRİŞ29.09.2013 09:20
- GÜNCELLEME29.09.2013 09:20
Üniversite öğrencisinin okuldan atılmasının birçok nedeni olabilir. İşlediği bir suç, derslerden başarısız olması, devamsızlığı gibi nedenler, üniversite öğrencilerin öğrenim hayatlarının yarıda kalmasına yol açabilmektedir.
Öğrenci affı denildiğinde aklımıza gelen de, üniversitelerden atılan öğrencilerin tekrar üniversitelerine ve öğrenim hayatlarına dönmesidir. Yazımızda, öğrenci affından bahsetmeyeceğiz.
Öğrencilerin yaşadığı önemli bir sorun da, üniversite yıllarında aldığı disiplin cezalarının hiç silinmeyip öğrenci dosyalarında kalması ve üniversite sonrası yaşamlarını sürekli etkilemesidir. Yazıyı okuyan şu şekilde düşünebilir; “disiplin suçu işlemese idi, suç işledi ise cezasını çeksin”.
Mesele bu kadar basit değildir. Birincisi, üniversite öğrencisi denildiğinde aklımıza tam manası ile yetişmiş, hayat tecrübesi kazanmış ve yeterli donanıma ulaşmış bir insan gelmez, gelmemelidir de. Çünkü adı üstünde, öğrenci, yani yetişen insan.
İkincisi, disiplin cezalarına konu olan disiplin suçlarının birçoğunun adli suçlar gibi kabulü ve aynı ağırlıkta değerlendirilmesi mümkün değildir. Türk Ceza Kanunu'nu ihlal etmek suretiyle adli bir suç işleyen kişinin cezası sabıka kaydından belli bir süre sonra silindiği halde, üniversite öğrenimi sırasında verilen bir disiplin cezasının öğrenci disiplin dosyasından hiç çıkarılmayıp, öğrencinin tüm geleceğini etkilemesi de kabul edilemez ve bu hususa “yapmasa idi” gibi sığ bir bakış açısı ile de yaklaşılamaz. Çünkü esas olan, insanı kaybetmek değil, kazanmaktır. Hele mesele gençler olduğunda, bu anlayıştan bir an bile sapılmamalıdır.
Elbette kimse suç işlemesin, hatta çalıştığı kurum veya kuruluşun, okuduğu okulun disiplin kurallarını da ihlal etmesin. Ancak dinamik yapıya sahip insanın, bir toplumda bilinen tüm kurallara da riayet etmesini, tüm kurallara harfiyen uyup karşı gelmemesini beklemek de hayaldir. İnsan, birçok durumda tesadüfen de adli veya disiplin mahiyette suç işleyebilir. Bu gibi davranışların hiç affedilmeyeceğini söylemek doğru olmayacaktır.
Atılan üniversite öğrencilerinin üniversitelerine dönebildiği, belli süreler sonrasında adli suçlarla ilgili adli sicil kayıtlarının silinebildiği, toplumun birçok alanında değişik aflar çıkarılabildiği bir vaziyette, bir insanın öğrencilik yıllarında işlediği bir disiplin suçundan dolayı aldığı disiplin cezasının sonuçlarının sürekli öğrenci dosyasında bulunup ilgili yerlerin bilgisine sunulması da kabul edilemez.
Bir iş başvurusu yapmak isteyen öğrenci, kendisinden talep edilen öğrenci durum belgesini almak istediğinde, yıllar önce aldığı disiplin cezasının hala kayıtlarda olduğunu ve dosyasında tutulduğunu görebilmektedir. Öğrencinin iş başvurusu yaptığı yerler de bu tür araştırmaları yapabilmekte, öğrenciden veya okulundan bilgi ve belge isteyebilmektedir. İlgili kurum veya kuruluş tarafından, öğrencinin yıllar önce disiplin cezası alıp almadığının işe kabul şartı olarak görülmesi, bu konuda öğrencinin üniversitesine soru sorulması, mümkün olduğunda öğrenci dosyalarının incelenmesi hukuka uygun değildir.
İnsanın öğrencilik yıllarda aldığı disiplin cezası kendisini ömür boyu takip edebilir. Adli sicil kaydının silinebildiği bir sistemde, disiplin cezasının hiç silinmeyip insanı takip ettiği görülmektedir.
Bu sebeple, öğrenci disiplin cezalarının affını, koşullu salıverilmeye benzer bir usule bağlanmasını ve belirli bir süre geçtikten sonra silinip öğrencinin dosya ve tüm kayıtlarından çıkarılmasını öngören bir hükmün, Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'ne eklenmesinin isabetli ve gerekli olduğunu düşünmekteyiz.
Aksi halde, bir insanın yirmili yaşlarda işlediği basit bir disiplin suçundan dolayı yıllar sonra iş hayatının ve geleceğinin etkilenmesi gibi bir sonuç ortaya çıkabilir ki, bunun adalet ve hakkaniyet açısından izahı mümkün değildir.
Tavsiyem; disiplin cezası bilgileri dosyalarından çıkarılmayan insanların, okuldan mezun olduktan bu cezaların dosya ve üniversite kayıtlarından çıkarılması amacıyla üniversite veya fakültelerine dilekçe ile başvurmaları, red cevabını almaları halinde ise idari yargıda dava açmalarıdır. Çünkü bir hukuk devletinde, öğrenci disiplin cezalarına ilişkin bilgi ve kayıtlar süresiz şekilde saklı kalmamaz.
ersansen@hotmail.com
Yorumlar22