Böyle 'diren'di Recep Tayyip Erdoğan

  • GİRİŞ18.04.2014 12:22
  • GÜNCELLEME18.04.2014 12:22

Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan Gezi kalkışmasından 30 Mart yerel seçimlerine kadarki yaman sürece 'Sağlam İrade' damgasını vurmasaydı 'krizden krize' sürüklenen bir ülke haline gelmiştik.

Aslında süreci çok daha öncesinden başlatmak lâzım.

Yaşı müsait olan, 'İşgal Valisi' tafralarıyla emirler yağdıran IMF görevlilerini gözlerinin önüne getirsin.

Yurt dışına çıkan 'koskoca' bakanların çoraplarına kadar soyuldukları ve duvara yaslandırılıp inceden inceye parmak aramasına tabi tutulduklarını hatırlasın.

Bırakın bakanları, zamanın 'Başbakan'ını ne hallere düşürdüklerini anımsayın; el oğlu çekyatın kenarında oturmuş, bizimki 'mahcup talebe' hallerinde, eller 'öyle' hesap verme modunda!..

O günlerde 'koalisyon ortağı' olarak görev yapmış bir 'Genel Başkan' 30 Mart seçimlerinden önce milletin Erdoğan'ı tercih edişine izah getirmeye çalışırken, 'Biz batırdık bunlara yaradı!' yollu ifadeler kullanmıştı.

Evet, birileri batırdı birilerine yaradı.

Birileri batırdı, kurtarmak birilerine kaldı.

Recep Tayyip Erdoğan'ın 'yazgısı' bu.

Eline şöyle düzgün işleyen bir yapı geçmedi.

Belediye Başkanlığı'ndan bu yana birilerinin batırdıklarını kurtarmakla geçti vakti.

Güzelim Boğaz'ı kokutan çöp yığınları, İSKİ batığı ile devralmıştı İstanbul'u ve tabii kimsenin nasıl eritileceğine akıl erdiremediği borç sıradağları ile...

O günleri unutmamışsınızdır; İstanbul'u bataktan çıkartıp hak ettiği yere doğru taşırken başına neler geldiğini, neler getirildiğini hatırlarsınız mutlaka...

'Müfredattaki Şiir'i okumasına bile tahammül edemeyenler, doğrusu hayli 'ileri' görüşlüymüş!..

Demek ki o günlerde tahmin etmişler İstanbul'un kurtulmasına vesile olan Recep Tayyip Erdoğan'ın günün birinde ülkeyi de bataktan çekip alacağını!..

*

Bugünün 'kavgası' da böyle.

Recep Tayyip Erdoğan'ın IMF ile aramızdaki 52 yıllık 'Katolik Nikahı'na son vermesi, stand by anlaşmalarına 'bye bye' çekmesi küresel sömürü odakları ve içteki uzantıları için tahammül edilir işler miydi?..

IMF ile ilişkilerimiz 1947'de başlamış, 1961 ile 2000'li yıllar arasında tam 19 stand-by anlaşması imzalattırılmış bize, 49.5 milyar dolar kredi vermişler, 60 milyar dolar geri almışlar.

2002 ve 2005 yıllarındaki stand-by anlaşmaları dışındakiler sonlandırılamamış, daha doğrusu sonlandırılmak istenmemiş, ilişkinin sürgit böyle 'efendi/köle' modunda gitmesi arzu edilmiş.

Şimdilerde pozisyonlar başka...

IMF komiserleri yine geliyor ama bu kez borç istemek ve İcra Direktörlüğü gibi önemli mevkileri üstlenmeye ikna etmek için...

Türkiye IMF'ye karşı elde ettiği bu pozisyon üstünlüğünü diğer odaklara karşı da sağlama yolunda.

Rahmetli Erbakan 'Bizim

motor değil şeftali üretmemizi istiyorlar!' derdi.

Şimdi de bunu istiyorlar ama dem o dem değil.

Türkiye elektrikli otomobil, uçak, uydu gibi ileri teknoloji gerektiren, katma değeri yüksek malları üretecek ve ihraç edecek bir ülke olabilmek için hızlı adımlar atıyor.

Bütçelerinin bellerini iki büklüm hale getiren enerji bağımlılığını azaltmak ve hatta son vermek için gayret sarf ediyor.

Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde hızla yükselmeye çalışan ülkenin yoluna 'takozların' dizilmesi eşyanın tabiatına uygundur.

*

Dönüp dolaşıp IMF'ye geleceğiz, gelmeliyiz...

Zira, ne zaman ki IMF'ye olan borcumuzu sıfırladık ve ne zaman ki yeni stand-by anlaşması imzalamayı reddettik o zaman Gezi tezgâhı devreye alındı.

Bedel ödetmek istediler ve nitekim de hedefledikleri bedelin bir kısmını ödettiler.

Gezi olayları öncesinde %4,5 seviyelerine düşen faiz oranları ikiye katlandı, BİST endeksi kısa sürede %20'lik kayba uğradı.

Esas hedefleri mevcut yönetimi devirmek ve yerine 'el pençe

divan koalisyonu'nu getirmekti ama aziz milletimizin feraseti ve 'Sağlam İrade'nin güçlü liderliği buna engel oldu.

Milletin rüzgârını arkasına alan Sayın Erdoğan tezgâhı dağıtınca, yeni tezgâhlar devreye alındı.

Tekrar edelim; Recep Tayyip Erdoğan bu süreçte bir anlık zaaf gösterseydi, 'reel politik' ambalajlı telkinlere kulak assaydı işler tepe taklak olmuştu.

Mevcut yönetim yan yatmış, ülke ise tam batmıştı!..

Bu nasıl oldu?..

Nasıl başardık?..

Sağlam İrade ve mesajı anında alan Feraset Âbidesi Büyük Millet.

Yazının tamamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat