Yeni dönemin konuşması

  • GİRİŞ16.08.2017 08:39
  • GÜNCELLEME16.08.2017 08:39

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, partisinin kuruluş sene-i devriyesinde yaptığı konuşmanın ruhu şu cümledir:

-Bugün AK Parti'nin kuruluşunun 16. yılını kutluyoruz. Ama AK Parti'nin dâvâsı, binlerce yıllık geçmişe sahip. AK Parti, dünyayı güneş gibi aydınlatan yüce bir medeniyetin günümüzdeki sancaktarlığına, hizmetkârlığına talip bir partidir.
Bu tesbit ve ideal, medeniyet şuurunun ifadesidir.
Kur'ân-ı kerîm, Nisa sûresi 59. ayet-i kerîmesinde "Allah'a, Resûlüne ve sizden olan emirlere itaat ediniz" buyurmaktadır. Bu medeniyet ne kişi, ne arkadaşlık, ne aile, ne komşuluk münasebetleri, ne içtimai yapı ve ne de cemiyet hayatında hiçbir hareketi kendi hâline, başıboş bırakmıştır.
Burada geçen "emir" bugünkü liderdir. Haçlı, siyon ittifakının İslâm dünyasına musallat ettiği DEAŞ terör örgütünün Müslümanlara verdiği zarar sadece can ve mal kaybı değildir. "Cihad" ve "emir" gibi ıstılahlarımızı da örselediler. Nitekim FETÖ/PDY de "hizmet", "himmet", "imam" gibi kavramlara zarar verdi. Bunlar ve daha niceleri, medeniyetimizin fonksiyonel değerleridir. Demokrasiye sahip çıkıp korurken medeniyetimizin unsurlarını ihmal etmek büyük ve yıkıcı hata olur. İslâm düşmanlarının niyet ve çalışmaları, vicdanlara mahkûm edilmiş, fıkıh tarafı budanmış bir İslamiyet inşa etmektir. "Dinlerarası diyalog" ve "Ilımlı İslâm" projeleri buna dairdir.
Milletimiz, İslâmî değerlerle yoğrularak şanlı bir maziye imza atmıştır. O değerleri, İslâm âlimleri kalblere nakşettiler. İslamiyetin bâtınını, gecesini-gündüzüne katarak eserler veren İslam âlimleri muhafaza ederken, zahirini Osmanlı Sultanları müdafaa etmiştir. Abdülhamid Hân, milletimizin var olma şuurunu İslâm âlimlerinin rehberliğinde gördüğü için o eserleri, Doğu Anadolu’nun dağ köylerindeki hanelere bile ulaştırmıştır. Dindarlara karşı yürütülen baskılara dayanabilmek o eserlerin daha evvelden her eve girmesi sebebiyledir. Dinde reformculuktan beslenen bazı cahil ilahiyatçı akademisyenlerin "Mızraklı İlmihal Müslümanı" diye küçümsediği bu toprakların tertemiz Müslümanları, o eserlerden kazandığı din şuuru ve irfanla kendini, ailesini nesillerini korumuştur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anlaşılabilmesi bu gerçeklerden haberdar olmakla mümkündür. Emir gibi kavramları sahiplenen ve fakat nifak, fitne ve isyanı reddeden milletimiz, sahip olduğu irfanla, Allah'a, Peygambere kendinden olan emire oy vermekte, icabında canını ortaya koyarak ona destek olmaktadır. Milletin teveccühünün esas sebebi, ne köprüdür, ne hastanedir. Tayyip Erdoğan'ın başarısının 4 sebebi vardır. 1-İyi bir aile reisidir. 2-Çok çalışmaktadır. 3- Çok dua etmektedir. 4-Çok dua almaktadır.
İslam aşkı, bu milletin sarhoşunda bile kalbin nakışıdır. Bunu 15 Temmuz gecesi, isbatladı. "Mızraklı İlmihal Müslümanı" diye kibirle konuşanlar, "Ebu Hanife de kimmiş, ilkokula bile gitmedi, ben ilâhiyat eğitimi aldım" diyenler, 15 Temmuz gecesi ortalıkta gözükmezken bazı günahkâr kullar günahlarını yüzünün karası sayıp kalbindeki aşkla dinini, vatanını, bayrağını ve ezanını müdafaa için jetlerin altına, tankların üstüne gidiyordu.
Bu millet, hastayı ziyaret eden, şehid evinde Yasin-i şerif okuyan Cumhurbaşkanını lideri olarak görmekte, ona inanıp güvenmektedir. Nitekim o lider de Sincan'daki konuşmasında "kimse kerameti kendinde görmesin, başarılarımızın arkasında milletle kurduğumuz güçlü ilişki var" diyerek ona hakkını teslim etti.

 

Rahim Er - Türkiye
rahim.er@tg.com.tr

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat