Kerkük'ün manası

  • GİRİŞ18.10.2017 09:15
  • GÜNCELLEME18.10.2017 09:15

Irak, dünyanın en zengin petrol yataklarına sahip ülkelerinden biridir. Çektikleri de zaten bu yüzden. O zenginliğin çok büyük miktarı Kerkük'ün altındadır. Eskiden Kerkük'ün dağında bayırında çobanlar, gençler soğuk havalarda ısınmak istediklerinde elleriyle toprağı biraz eşeleyip kibriti yakınca toprak alev alır onlar da ısınırlarmış...

Şu bir gerçek ki bu tarihî şehri, sadece petrolünden dolayı dikkate almak, ancak sömürgeci devletlere mahsus bir zihniyet olur. Bizim için kıstas o değildir. Yer altında petrol varsa yer üstünde de asırlar boyu işlenmiş bir kültür vardır. Bir varil petrolün fiyatı bellidir. Bir Kerkük Hoyratı'na, bir Kerkük mânisine ise paha biçilemez. Kerkük şehri, medeniyetimizin irfan ırmaklarını besleyen menbalardan biridir.

Türkiye açısından Kerkük'ün insan değeri, irfan değeri ve hatıra değerinden başka bir de stratejik değeri vardır. Bugün Sırbistan'ın başşehri olan Belgrad, Osmanlı Türkiye İmparatorluğu'nun aziz merkezlerinden biriydi. Bir hususiyeti de taşıdığı kale kıymetiydi. İstanbul'un tabiî hudutları Belgrad'dan geçerdi. Nitekim Belgrad sukut ettikten/düşman eline geçtikten 125 sene sonra Dar'ül Hilafe, İstanbul, İngilizlerle çömezleri tarafından işgal edildi. Ayasofya çan takılma tehlikesi yaşadı. İslâm âlemi kan ağladı. Kerkük'ün değeri kendinden ibaret değildir. Kerkük de bir kaledir. Ankara'nın ileri karakoldur. Türkiye için hudut nöbetçisidir. Kerkük'ün ziyan olması Anadolu için felakete yol açabilir. Yunanlılar, 1821'de Mora'da istiklal için isyan çıkarttıklarında palikaryanın, bir asır sonra 1921'de Polatlı'ya dayanacağını kimse kestirememişti. Bugün Kerkük, Musul, Telafer, Afrin, Musul, Lefkoşa ve diğerlerini bir kere daha kaybedersek bunun ileride bu millete neleri yaşatacağını iyi düşünmelidir.

Misak-ı Millî şehrimiz Kerkük, Osmanlı ve geçmiş devletlerimizde olduğu gibi çok kültürlü bir hayata sahipti. Ancak, nüfusun yüksek ekseriyet Türkmen'di. Bu sebeple "Kerkük, Türkmen şehri" deniyordu. Son 30-40 yıldır Kerkük ve diğer Türkmen illeri sistematik şekilde Kürtleştirilmektedir. Tapu idareleri ve nüfus müdürlükleri yakıldı. Ahali baskılarla yıldırılıp göçe zorlandı. Halbuki hangi ırk, hangi yerde yaşayagelmişse öylece devam etmelidir.

Gelin görün ki hayale hudut yok:

Kürtçüler, başşehri Kerkük olan "Büyük Kürdistan" hayal ediyorlardı. Ama kimse, o hayale doğru bir çılgınlığı Barzani idaresinden beklemiyordu. Mes'ud Barzani, Neçirvan Barzani ve ekipleri Türkiye ile güzel anlaşmaktaydılar. Türk vatandaşları, "Kürtçü" denince PKK'yı anlıyor, PKK ile Kuzey Irak'ın iş birliğine gitmesi mümkün görülmüyordu.

İşte o mümkün görülmeyen ihtimal, bağımsızlık referandumuyla birlikte gündüz görülen rüyaya dönüştü. İsrail, beyinlerini iyi yıkamıştı. Amerika’nın PYD'ye verdiği silahların da iştahlarını kabarttığı anlaşılmakta.

Netice ne oldu?

Peşmergelerle PKK'lılar, tek kurşunla bile mukabele edemeden Kerkük'ü bırakıp kaçtılar. Barzani, şimdi aynaya bakıp kendine "ahmak!" diyor olmalı. Takma akılla yedi adım gidilir. Siyonistin ödünç aklını kullanıp istiklal kavalı çalan Barzani, sürüye kurt getirdi. Şimdi elindekileri de bir bir kaybetmekte...

Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'deki kardeşlerimiz hiç kaygılanmasınlar. Bizim için Konya, Kayseri, Karabük, Muş, Muğla ve Edirne'deki vatandaşlarımız neyse Kerkük, Musul, Erbil, Irak, Kuzey Irak, Suriye ve Kuzey Suriye'de yaşayanlar da  odur...

Türkiyegazetesi

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat