Günümüz insanı neden idare edemiyor

  • GİRİŞ05.09.2011 09:06
  • GÜNCELLEME05.09.2011 09:06

Günümüz insanı neden yalnız? Gözü mükemmelde olduğu için değil mi?

Sanki kendimiz kusursuzmuşuz gibi. Kendi kusurumuzu görmekte kör, başkalarının kusurunu görmekte gözlerimiz radar gibi çalışıyor. Övünüyoruz “Gözümden bir şey kaçmaz.” diye. Oysa iyi bir şey değil. Hata bulmayı, laf yetiştirmeyi, eleştirmeyi, söz altında kalmamayı bir erdem zannediyoruz.

Herkes değişsin ve bizim kafamızdaki kalıplara uysun istiyoruz. Uymayanı hemen hayatımızdan silmek istiyoruz. Oysa Rabbimiz gözlerimize kapak yapmış, görmememiz gerekenler olduğunda kapatalım diye.

İnsanları hataları ile kabullenip, sevemiyoruz. "İdare etmek" diye bir deyim var. Şimdilerde internette dalgası geçilen. İdare etmek, insan ilişkilerinde çok önemli bir meziyettir. Şimdiki neslin pek bilmediği bir erdem. “Biz neleri idare ettik!” diye övünürdü yaşlılar.

Eskiden hatalar görmezden gelinir, örtbas edilir, herkes birbirini idare ederdi. Karı koca birbirini, komşu komşuyu, akraba akrabayı, kayınvalide gelini…

İdare etmek “aptallık” gibi görünüyor artık. “İdare edemem” diye bağırıyor reklamlarda kadın, eskiyen eşyaları için. Beynimizde dönüyor dönüyor dönüyor…“İdare edemem” sloganı. Bir tek eşyaları değil, hiçbir şeyi idare edemiyoruz. Varlığı idare edemiyoruz, yokluğu idare edemiyoruz.

İDARE ETMEK BİR SANATTIR

"İdare etmek" bir sanattır aslında. El sanatlarının pek çoğunu kaybettiğimiz gibi akıl sanatlarının çoğunu da kaybettik. Beynimiz de makineleşti.  Zeki insan çok; ama akıllı insan az.

Yeni nesil çocuklar çok zeki; ama çoğu aptal. “Şimdiki çocuklar çok zeki.” diye övünüyoruz. Evet bu zeki çocukların çoğu mutlu olamayacak maalesef. Çok başarılı olacaklar belki; ama mutlu olamayacaklar.

ZEKİ İNSAN DEĞİL AKLINI KULLANAN MUTLU OLUR

Zeki insan değil, aklını kullanabilen insan mutlu olur. Zeki çocuklar teknoloji ile ilgili bir sorun olduğunda çabucak çözecekler; ama hayatla ilgili bir sorun olduğunda tökezleyip kalıverecekler.

Ve onları biz bu hale getiriyoruz. Düşünme yeteneklerini geliştirmiyoruz. Her şeyi önlerine hazır sunuyoruz. Hep almaya alıştırıyoruz, onlar da düşüncesiz ve bencil oluyorlar. 

Beş yaşındaki çocuğun gözünden hiçbir hata kaçmıyor; fakat hiçbir iyiliği görmüyor. Onun için yapılan iyilikler zaten yapılmalı, yapanlar mecbur. Eskiden beş yaşındaki çocuk, küçük kardeşine bakarmış. Gezdirir, yedirir, ağlarsa susturmak için uğraşırmış. Anne doğurur; önceden doğan çocuklar büyütürmüş.

Şimdi ise bir kaç çocuk sahibi aileler, çocuklarını nasıl idare edeceklerini bilemiyorlar; akıllarını kaçırma durumuna geliyorlar. “Anne yaa kızına baksana, baba yaa oğluna bir şey desene.” Sanki çocukların birbirleri ile kan bağı yok.  Ne küçük kardeş büyüğü, ne büyük kardeş küçüğü idare ediyor. Ne kız kardeş erkek kardeşi ne de erkek kardeş kız kardeşi.

KENDİMİZİ DE İDARESİZ KULLANIYORUZ

Çok eskiye gitmeye gerek yok; bundan on yıl önce bile kalem, defter, silgi idareli kullanılırdı. Şimdi ise bir yıl önce, yarısı bile kullanılmamış defterler, çöpe gidiyor. Çünkü çocuklar idare etmek istemiyorlar. Giysiler zaten daha eskimeden atılıyor. 

Kendimizi de idaresiz kullanıyoruz. Her şeyi dert edip üzülüp erkenden tüketiyoruz. Kader yokmuş gibi yaşamaya çalışıyoruz.

Bencilliğimiz arttıkça, idare etme duygumuz köreliyor. Nefsimizi idare edemiyoruz ki başkalarını idare edebilelim. Her arzumuz yerine gelsin istiyoruz. 

İşe önce nefsimizi idare ederek başlamalı değil miyiz? Yemede içmede keyif almada…

İşimizi ya da eşimizi bırakıp beş dakika diye oturduğumuz bilgisayarın ya da televizyonun başından iki saatte kalkamıyorsak, önce kendimizi idare etmeyi öğrenmemiz lâzım, sonra başkalarını belki de.

Sema Maraşlı - Haber 7
semamarasli@gmail.com

Yorumlar15

  • lf84 12 yıl önce Şikayet Et
    alaattin üsküdar gibi düşünenlerin düşünceleri sorunun bence en büyük kaynağı. o havuzda yüzüyor, onun iphonu var, laptopu var. evinde lcd tv var, arabası var evi var, evi 4 odalı, ben ise asgari ücretle memur maaşlıyla yaşıyorum, adalet bunun neresinde DEMEKTİR SORUNUN NEDENLERİNDEN EN BÜYÜĞÜ. Tamahkarlık, doyumsuzluk ancak maneviyatla giderilir. DÜNYA MALI İNSANIN GÖZÜNÜ DOYURMAZ. Dünya malı insanı doyursaydı holding sahipleri çekilir bir kenarda istirahat ederlerdi. KENDİNİZİ KANDIRMAYIN. Doyumsuzluğunuzun nedenini iktidarda, zenginlerde veya kaderinizde aramayın. İÇİNİZDE ARAYIN. Ve doyumsuzluğu körükleyen tvlerde, gazetelerde, filmlerde, dizilerde, reklamlarda arayın. İnsanoğluna bir dağ kadar altın verseler ikince ister veya insanın gözünü ancak karatoprak doyururmuş diye boşuna dememişler. SADECE NEFSİNİ DOYURMAYA ÇALIŞAN KİŞİ ASLA O NEFSİ DOYURAMAZ.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • yorumcu06 12 yıl önce Şikayet Et
    sorun kafamızdaki kalıplarda... sonra da karşımızdaki o kalıba sığmayonca yüz üstü bırakıyoruz malesef.. olmadı baştan..
    Cevapla
  • İbrahim Dursun 12 yıl önce Şikayet Et
    İNSAN İLİŞKİLERİ ve İNSAN İDARESİ.-KİM?KİMİ?NE KADAR İDARE?!-1. İnsan kainatın en kompleks yaratığı.En güzel,en akıllı yaratılmış,bilgiyle donatılmış olmasına rağmen aciz ,kötülük fısıldayıcıs nefs ve şeytanın kandırmalarına/hilelerine açık yaratılmış.Başından söylemeliyim.Asrın insanının ihitiyaç duyduğu ya da öyle zannettiği şeyler çok fazla.Dahası.İçinde bulunduğu çevre böyle düşünen,insan ihtiyaçlarını -sonsuz- gören vahşi KAPİTALİST DÜZEN tarafından kuşatılmış.Aslında kendisine çok fazlada gerekmeyen şeyleri –olmazsa,olmaz!-olarak öğütlemekte.Gereksinim fazla,sorunlar çok daha fazla,insan yoğun ortamda; kullanılan kaynaklar kıt/az olursa (ki,çoğu yerde öyle görülüyor) asrın insanını içinden çıkılması zor sorunlar yumağı içine itmektedir.Bütün bunların yanında insanların maddi beden/nefs ve ruh dengesinin sağlanmasına yönelik eğitim verilmediğinde ise içinden çıkılması çok daha güç,stresli/sorunlu bir hayatın içine itmekte.İhtiyaçları çok aile ve toplum!Hırslı ve inancı zayıf insanlar!Aralarındaki acımasız rekabet!(Devam)VesSelam
    Cevapla
  • nur 12 yıl önce Şikayet Et
    Hayatım gidiyor mantıgıyla.... çok güzel bir yazı dahada derine inilebilir..insanlardan duydugum şu.bidahamı gelcem dünyaya gencligim gidiyor herşeyi yaşayayım bir anda.işte böyle olunca materyalist olan düzene sende bir çark oluyorsun.yeni yeni hep pahalı marka vs.çocukları frenlemek çok zorlastı.bence herşeyde bir eksikle devam etmek en güzeli.ben mükemmelden korkarım ki mükemmelliyetçilik imanı gevsetir..
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • izzet koyuncu 12 yıl önce Şikayet Et
    Zamane insanı.. 100 yıl ve daha önce insanlar yaşamak için mücadele eder çalışırmış.Şimdi ise sidik yarıştırmak gösteriş için çalıyor.Bu yarışın sonu insanlık için çok kötü.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat