Kadeh sesleri arasında ‘Şerefine' derken insanoğlu, kendinden geçmenin en rajon halini yaşar güya... Bir tripler, bir tavırlar, bir haller...

Sanki içince ‘Şeref' denen o yüksek mertebe burnunun dibinde bitecek... ‘O kadar çok adım anıldı ki, bari bu garibanları bundan sonraki hayatlarında yalnız bırakmıyayım' diyecek!.

Hepsi delikanlı maşallah...

-Garson, evladım... Bana bir büyük... Ortaya da meze...

-Gel bakalım, donat ağabeyinin masasını...

Koltukları kabara kabara girdikleri mekanda ağar ağabey halleri ile oturdukları masadan, kafaları bir dünya ve yürüme kabiliyetinden yoksun, ağızları yamulmuş halde çıkan ve tuttuğuna sarılıp ‘Seni seviyorum kardeşim' diyen bu zavallıların hislenip ağlamaları ve ota bota içlenmeleri bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirtiyor insana...

Delikanlılık ya... Sağlığa, şerefe , aşka iç sonra pisle...

Canına yanıdığımın rajonu böyle...

Koca koca adamlar bir anda fare misali saçılır sağa sola ve acizlikleri, çirkinlikleri, zavallı halleri aklına başında olanların hafızalarına kazınır.

Normal hayatlarında itibar görürler, ağadırlar paşadırlar amma velakin kendi tabirleri ile aslan sütü dedikleri şey onları bir anda beş para etmez hale sokabilir.

Bayanlarımız da bu son modaya uymaktan geri kalmamıştır tabii... İçki içip, yakasını bağrını parçalayan, topuklu ayakkabılarını ellerine alıp, kaçmış çorapları ile sokaklarda yalpalayan hemcinslerimin sopalık halleri de bana kalırsa fevkalade tiksindiricidir.

Neden mi yazıyorum bunları?

Saat : 23.30

Olay mahalli : İstanbul Beşiktaş Ortaköy sahil yolu

Trafik kazası olmuştur kederiyle yavaş yavaş ilerliyoruz. Nerdeyse bir saat olacak ama hâlâ bir araba mesafesi yol katedemiyoruz. Uykumuz gelmiş, tüm günün yorgunluğu bastırmış ve biz hâlâ evimize gideceğiz ümidi ile koyun sürüsü gibi bekliyoruz.

Biraz biraz hareketlenen trafiğin neden bu kadar tıkandığını ise olay mahallinin yanına gelince anlıyoruz.

Trafik polisinin sabrı kalmamış, elinde alkol ölçer üfleme cihazı ile iki ayrı araba arasında mekik dokur hali hepimizi şaşkına çevirdi.

Rimelleri yüzüne bulaşmış, gözleri çenesine inmiş,  dudakları alnına çıkmış, şaftı kaymış, saçı başı kusmuk içinde kadının biri avazı çıktığı kadar bağırıyor, içmeden önce ‘Şahin' sonrasında ‘Maymun' olmuş bir adam da efelik yapıyor. Trafik polisi de gayet sakin bir şekilde belli ki dakikalardır üfleme cihazına üflemeleri için dil döküyor. Hele kan tahlili için ikna etmek zaten imkansız gibi görünüyor.

Biz bu şaklabanlar için mi onca vakit bekledik yani!.

Şeytan dedi ki, in arabadan al eline bir terlik, her ikisinde ağzının ortasına şaplat bir tane!

Anlaşılan o ki; bu alkolden çakmak çaksanız havaya uçacak iki insanoğlu ehliyetlerini kurtarmak amaçlı polisin kendilerine uzattığı cihaza üflememek ve zaman geçirmek için şirretlik yapıyor.

Kafaları bir dünya, şoför koltuğuna oturan ve kendileri dahil herkesin hayatını tehlikeye atan bu sorumsuz insancıkların trafik polisine yaptıkları rezillikleri izlerken keşke dedim şunları kollarından tuttuğum gibi çöpe atabilsem.

Şeref bu mu? Hadi yürü git ordan!

Senin içtiğin zıkkım kaç insanın gecesini mahvetti haberin var mı? Sana diyorum sarhoş kadın!...

Sabaha baş ağrısı ile uyanıp, ehliyetini kurtardığının kahramanlığını yaşarken, ben senin kulaklarını hâlâ çınlatıyor olacağım. Bana ne senin canından, sen başkalarının hayatını o halde şoför koltuğuna oturarak tehlikeye atmaya utanmıyor musun!

...

Alkollü araç kullananlar için yakında yeni yasalar yürürlüğe girecek diye söyleniyor. Bu yasalar içinde şu üfledin üflemedin durumuna da bir çözüm gelecek diyorlar. Bir de seyyar hemşireler olay mahallinde bulunsa ve kan vermek zorunlu olsa ne güzel olur. Bakalım o zaman kim ucuz efelik ve çirkeflik yapabilecek?

Ne kadına ne erkeğe yakışmayan bu halleri her akşam gece yarısına yakın saatlerde görmeniz mümkün. Bir insanın ne kadar küçülüp tiksinç hale gelebildiğine inanamazsınız. Sabrı zorlayan bu kişiler trafik polislerimizi dakikalarca meşgul ediyor ve zamanlarından çalıyorlar.

Şerefine diye başlayan gecenin sonu şerefsizce bitince, bunu bir tek bu rütbeden yoksun olanlar sarhoşluklarından anlayamıyorlar. Ama kalkıp da elin adamına kadınına ‘Şerefsiz' demek te olmaz işte... Hem o kendini bilmedikten sonra desen ne farkeder, demesen ne farkeder?

Benden bu kadar...

Saygılar...

Serdem Coşkun Haber7

serdemcoskun@gmail.com