Böylesine hızlı tepki, Ak Parti -MHP ortak açıklaması ardından Meclis'e doğru yola çıkan başkanlığa karşı "intikam" üslubu taşıyor.

Dışarıdaki türbülans ile zaten hareketli haftalar yaşayan dolardaki ani çıkışın zamanlaması, "seni başkan yaptırmayacağız" korosunun, dolar silahıyla donanıp "intikam tugayı" haline geldiğini gösteriyor.

Peki, neden dolar? Türkiye'nin yakın geçmişinde ekonomideki sıkıntıların "kriz safhasına" taşınması hep doların fiyatı üzerinden olmuştur. Gerçi artık o eski Türkiye çok geride kaldı ancak insanları dolarla korkutma alışkanlığı hâlâ taze.

İşe yarıyor mu? Şüphesiz yaramıyor. Ancak "son 2 krizin 8'ini bilen" diye tanımladığım ekonomistlerin "yandık, bittik" söylemleri, temeli sağlam Türkiye ekonomisini yıkmasa da zarar verdiği aşikâr...

Hatırlayın, Merkez'e gece yarısı kararıyla 5.5 puan faiz artırtanlar, Gezi gerginliği, 17-25 Aralık operasyonları, Kırılgan Beşli söylemleri, Moody's not düşürme girişimleri, ekonomiyi yıkamadı.

Fakat bu çete, "vurkaç" taktikleriyle büyümemizi geriletti. Buna rağmen Türkiye, büyüme oranında hâlâ lider ülkeler arasında. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün "baktılar ki bu işi silahla, bombayla, tankla, uçakla olmuyor, bu defa bel altından vurmaya başladılar" diyordu.

Nitekim son bel altı vuruşu bu sözlerin üzerinden saatler geçmeden, Başkanlık düzenlemesinin Meclis'e doğru yola çıktığı açıklamasıyla geldi ve dolar intikam tugayı, 3.5 lirayı denedi.

Şimdi ne olacak? Bir sonraki adımı daha iyi tahmin edebilmek için benzer dinamiklerden sonra yaşananları hatırlamakta fayda var. Doların bu fiyattan ne kadar süre işlem göreceği önemlidir.

Dolar intikam tugayının dünkü "3.5 saldırısı" durdurulamayan başkanlık sürecine karşı beyhude uğraş olarak kalır, piyasa kendi dinamiklerine geri döner.