Neden? Çünkü diktatör AKP, tüm vekillere baskı uygulayacak ve  bir tek fire dahi vermeyecekti.

12 yıldır makarna, kömür siyasetinin diğer bir denklemi olan dikta rejimi mavrasıyla 9 seçim kaybedenler son oylamada bir kez daha kaybettiler.

Demek ki neymiş? AK Parti hakiki manada parti içi demokrasiyi benimsemiş ve bunu uygulayabilen tek partiymiş.

Çok uzağa gitmeyelim: MHP kongresinde Bahçeli karşısına çıkan işadamının kafasında patlayan soda şişeleri hala aklımızda değil mi?

Muharrem İnce’nin aday olduktan sonra partiden uzaklaştırıldığı gün gibi ortada. Paralel yapıyla iş birliği yaptık diyen vekil 6 ok hızıyla disipline sevk edildi.

Bu oylamanın ardından evet AK Parti fire verdi. Eğer 43 fire verdilerse hemen  7 Haziran 2015 seçimleri için analizler, hesaplamalar başladı.

43 vekil evet oyu verdi. Seçim 7 Haziran’da 43’le 7’yi topla 50. Haziran 30 gün. 50 eksi 30, 20 eder. Bu da AK Parti’nin alacağı oydur. 

Bu minvale yakın hesaplamaların halen yapıldığını varsayarsak muhalefetin matematik problemi uzun bir süre devam edeceğe benziyor.

Başbakan Davutoğlu’nun en başından beri söylediği tek bir şey vardı: “Hiçbir vekil üzerinde  baskı oluşturmadık. Herkes demokratik hakkını kullanacak” bu sözlerin ardından muhalefet, “Vekillere talimat gitti. Herkes baskı altında yaygarasını koparıyorlardı” Sonuç ne oldu? İsteyen istediği gibi oyunu kullandı ve “AKP diktalığı yıkıldı!”

Ya misal Şişli’de neler oluyor bunu soran var mı? En son New York mafyası aldığı 750 bin dolarla Miami’de denize sıfır ultra lüks bir sayfiye yeri satın almış kapısına da “Turkish Delight” yazmıştı.

Bir yanda seçim öncesi zorla, baskıyla başkanlıktan istifa edeceksin kağıdı imzalatıp demokrasi naraları atanlar, bir yanda da gerçek manada demokrasiyi içine sindirmiş bir yapı.

Bir de HDP ekibine gelelim.  Demirtaş ‘Meclis tarihi bir fırsatı kaçırdı” diye buyurmuş.

Leyla Zana’nın hükümete birkaç övgü dolu sözlerden sonra izini dahi bırakmadığınız zamanı da size hatırlatmak lazım. Zana’nın tüm aktörlerin önüne geçeceği korkusu ve Barzani’ye yakınlığı hepinizde bir telaş uyandırmıştı. Sonrasında Zana nasıl da pasifize edilmişti.

Demokratik tutumunuzu oradan çok iyi biliyoruz. Bu yüzden kuru siyasetin gedikli cümlelerine karnımız tok.

AK Parti’nin iki vekilinin de “aramızda hainler var” lafının komik ve bir o kadar da kraldan çok kralcı tutumu eğretinin zirvesini oluşturdu. İnsanların kendi bildikleriyle hareket etmesi kadar güzel ne olabilir ki? Bu yüzden susması konuşmasından daha çok hayrı olanların çok konuştuğu zamanlardan hiç konuşmadığı vakitlerin hayrında buluşmak dileğiyle…

serkan.ustuner@haber7.com

@sustuner