Barış en hayırlı olandır. Cumartesi günü Türkiye tarihin en kritik dönemecinin ilk adımını attı. 2005'ten beri peyder pey devam eden çözüm sürecinde nihayet en önemli adımların başında yer alan silahsızlanma çağrısı Öcalan tarafından yapıldı.

30 yıldır fakir çocukların ölümüyle devam eden düşük yoğunluklu çatışma ortamının sonuna gelindi.

Geçmişte devletin uyguladığı politikaların mazide kaldığı bir zamanda silahlı mücadelenin ya da diğer bir deyişle dağa çıkmanın hiçbir nedeni yoktu.

Demokratik siyaset Kürt halkına bu devletin ve milletin asli unsuru olduğunu yeniden hatırlattı. Tarihi birlikteliğin sadece coğrafyada değil dünyada neleri değiştireceği görüldü.

Şimdi PKK'nın bunu fiili olarak uygulamaya geçirmesi bekleniyor. Suriye ve Irak'taki durum göz önüne alındığında Türkiye topraklarında silah bırakılacak ama diğer bölgelerde böyle bir durum söz konusu olmayacak.

Siyaseten HDP'yle kendilerinin zaten bir temsil makamı var. Haziran seçimlerinde de parti olarak seçime girecekler. Barajın aşılması durumunda bir Türkiye partisi olduğunu da kanıtlayacak ve tamamen siyasi bir alana kanalize olacaklar. Bu da Türkiye açısından en hayırlısı olacak.

Türkiye'deki hemen hemen herkesin heyecanla beklediği ve gelen haberin ardından sevindiği bir ortamda plaza aydınlarının önce sessiz kalması ardından Vakay-i Hayriye'yi kötülemesi içi çürümüşlüğün dışa yansıması olarak midemizi bulandırdı.

Erdoğan nefreti üzerinden ideoloji devşirenler, yılda yazdığı 300 yazının 299'unu Erdoğan'a hakaretle dolduranlar, patronuna garsonluk yapan gazeteciler, dinozor PKK aşığı, dağ gezgini amca, bazı liberal dünyanın kendi etrafında döndüğünü zanneden büyük (!) fikir adamları bu büyük adımı görmezden gelip İç Güvenlik Paketi'nin Meclis'te olmasıyla barışın gelmeyeceğini söylemeye başladılar.

Bu kadar savaşa meraklılarsa kendilerine bir önerim olacak: Dağlarda kısa bir süre sonra kimse kalmayacak. Eğer boşluğu doldurmak isterseniz ben sizler için Etiler, Nişantaşı ve Cihangir'den direkt dağa servis kaldıracağım. Bence hiç durmayın dağ sizi bekler. Dağa çıkarsanız yüzde 99 olarak biz çok sevineceğiz. Neden mi? En azından 30 yılın sonunda Teşvikiye’den, Etiler’den cenaze kalkar da belki empati yaparsınız.

serkan.ustuner@haber7.com

@sustuner