Bu yüzden dünyadaki ilk 100 sıralamasında kendimize yer bulamayız. 500 içine de üç üniversitemiz ya girer ya girmez.

Şöyle bir trajik bir durumun olduğu bir yerdir üniversite bizde:  Göktürk uydusunun uzaya fırlatacağı gün ODTÜ'ye giden Başbakanı geleceğin mühendisleri protesto edip ortalığı yakıp yıkarlar. Bu da yetmez taş, sopa ve soda şişeleriyle sosyalizm adına taşeron güvenlik işçilerine devrim adına saldırıp yaralar.

Bu bağnaz düşüncenin askerlerinin geçen hafta da namaz kılmak isteyen öğrencilere neler yaptığı herkesin malumu.

Şimdi de İTÜ'de camiye karşı olan aynı fukara zihniyetin artıkları kendi zekalarına uygun bir protesto biçimi belirlediler kendilerine.

Rektörün " Sadece cami de değil, isterlerse sinagog da açarız. Yeter ki talep gelsin" demesinin ardından 16 bin imza toplayarak  Budist tapınağı istediler.

Ancak zeka geriliğinden kaynaklı bir espriye denk gelecek bu eylemi Türkiye'nin en iyi teknik okullarından birinin öğrencileri yapıyor.

Bu hareketi başlatmalarındaki tek amaç: Yeter ki okulda cami olmasın. Neden? Çünkü burası Çin Halk Cumhuriyeti. Müslüman bir ülkede değil de sosyalist bir rejimde yaşıyoruz hepimiz!

Cehaletin bir sınırı olduğu muhakkak ama Türkiye'de bunun bir ölçüsü yok. Bugün dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasında ilk sıraları kimseye kaptırmayan Yale, Harvard, California Institute of Technology, Princeton gibi üniversitelerinin kapıları kiliseye açılır.

Bizdeki tezadı ve cahilliği göstermek açısından mühim. 16 bin Dalaylama'ya gelince sizler bu ülkenin ancak ve ancak hiç tohumlarısınız. Hiç tohumlarının akıbetinin de ne olduğu bellidir.

serkan.ustuner@haber7.com