Üç çocuk bir genç, birisi hayatının baharında, diğerleri daha günahsız sabi. Yani hala üzerlerinde cennet kokusu var.

Giden nice fidanlarımızın yanına göçüp gittiler. Alçakça, haince, kalleşçe yapılan saldırılar neticesinde iki gün içerisinde öldürüldüler.

Baran ve Emin Şırnak Silopi'de eli kanlı örgütün askeri garnizona roket atar ve uzun namlulu silahlarla saldırmaları sonucu hayatlarını kaybettiler.

Baran 7,Emin 10 yaşındaydı. Gecen yıl bu aylarda Cudi'ye çıkıp piknik yapmanın sevincini yaşarken, Dicle kıyısında eğlenirken bu yıl kurşunların hedefi oldular. Emin ve Baran’ın Cudi'de koşmasını, gülmesini istemeyen alçaklar en iyi bildikleri işi yaptılar. Bu tertemiz bedenleri öldürdüler.

Fırat Sımpil: 13 yaşındaydı... Diyarbakır’ın Bağlar mahallesinde tasması dışarıda olan örgütün yola bomba döşemesi neticesinde hayatını kaybetti. Fırat ekmek almaya gidiyordu. Ne yüzünde maske vardı. Ne de elinde sapan ve demir bilyeler.

Fırat gerçekten ekmek almaya gittiği için haber olmadı. Ana haber bültenleri Fırat’ı görmezden geldiler.

Hiçbir tartışma programında mevzu bahis dahi edilmedi. Biz çok iyi biliyoruz ki, Fırat’ın adına vakıf kurulmayacak. Geceler düzenlenmeyecek. İntikamı teröristlerden elbette alınacak ama masum bir savcı öldürülmeyecek.

Fırat ekmek almaya giderken hainlerin hedefi oldu. Peki malum medya Fırat’ın öldürülmesine ne diyor " Bir sivil öldürüldü"

Can Dündar’ın yere izmarit dahi atmayan cici çocukları bomba, kurşun, roket atıyor. Yapılan bu terör eylemleri, öldürülen canlar sıradan bir olay gibi servis ediliyor.

Yunus Koca… AK Parti Diyarbakır eski gençlik kolları başkanı. Kendi eczanesinde teröristlerin hedefi oldu. Sebep? Sadece memlekette barış istemesi. Tabii en büyük suçlarından biri de AK Partili olması.

Ne diyordu Koca Yunus “Ne güzel bahar gelecekti memleketime Karadeniz Dağları’nda horon tepecek, Cudi’de halaylar çekecektik beraber.”

Sosyal medya üzerinden paylaşmış olduğu hepimizin bildiği Yusuf Hayaloğlu şiiri Ahmet Kaya bestesi her şeyin özeti gibiydi  “Diyarbakır ortasında vurulmuş uzanırım
ben bu kurşun sesini nerde olsa tanırım.”

Yunus, Fırat, Baran, Emin...

Dört can hepimizin canını yaktı. Son sözü en çok canı yanan Kadriye anneye bırakalım ve duaya sarılalım:

Fırat Sımpil'in annesi Kadriye Sımpil,  “ Oğlum pazar çantasıyla manavdan sebze, fırından ekmek almak için evden çıktı. Yola yerleştirilen patlayıcı sonucu öldü. Evimizin önüne mayın yerleştirenlere Allah hakkımızı bırakmasın. Oğlum paramparça oldu. 7 çocuğum var birini kaybettim. Allah bunu yapanların belasını versin”

Amin… Allah bunu yapanların belasını versin.

serkan.ustuner@haber7.com