Kut'ül Amare zaferi: İngilizlerin tarih kitaplarımızdan sildirdikleri, şanlı tarihimizin altın sayfalarından biri.

Dünyanın en güçlü ordusuna karşı aynı yıl kazandığımız ikinci zafer.

Kut'ül Amare'nin nasıl vuku bulduğu, savaşın nasıl seyrettiğinden uzun uzadıya bahsedersek buna bu köşe yetmez. Ana hatlarıyla çok şükür ki, artık internet denen alemde bile bu büyük zaferin bilgileri mevcut.

Burada anlatacağımız: O dönemin  ruhu ve neden böyle ezici bir zaferin gizlendiği konusudur.

1.       Balkan savaşı sonrası Enver Pasa kısa sürede orduyu modernize etti, ordu içinde çürümüş yaşlı yapıyı refüze ederek ordunun hareket kabiliyetini en üst seviyeye çıkardı.

2.        Çok kısa sürede islam Ordusu’nun modernize edilmesiyle Edirne tekrardan geri alındı ve Enver Paşa komutasında ordu 1. Dünya Savaşı’na girdi.

Irak cephesine atanan ilk komutan Teskilat-i Mahsusa'nın en iyi elemanlarından biri olan Süleyman Askeri Bey’dir.

İngiliz kuvvetlerine karşı amansız bir mücadele verirken silah altında bulundurduğu Arap askerlerinin isteksiz ve moralsiz çarpışmaları neticesinde bulunduğu mevzileri kaybetti. Bu mağlubiyeti hazmedemedi ve yaralı yatağında kendi silahıyla intihar ederek hayatına son verdi. ölmeden önce Arap askerlerinin bu tavrına dikkat çekerek İstanbul’u uyardı.

Bu elim hadisenin ardından hükümet, Sakallı Nureddin Paşa’yı Irak cephesine gönderir. O dönem sakal bırakan tek komutan olduğu için kendisi bu isimle anılmıştır.

Sakallı Nuredddin Paşa komutasında Selman-ı Pak'ta İngilizler ağır bir yenilgiye uğratıldı.Bu ezici mağlubiyetin ardından komutan Townshend  birliklerini Kut’a kaydırdı.

Artık İngilizler için sonun başlangıcıydı. Kut’a sığınan Townshend’e Sakallı Nureddin Paşa hücum etmeyi uygun buldu. Sürekli hücum neticesinde çok verim alamadı ve bazı kayıplar verdi.

Enver Paşa bundan sonra Irak cephesi komutanlığına kendinden 2-3 yaş küçük amcası Halil Paşayı atar. Halil Paşa çağın savaş gereksinimlerini Sakallı Nureddin Paşa’dan çok daha iyi kavramıştır..

İngilizler çok zor durumda olduklarını anladıkları ve savaşın gidişatının çok iyi olmadıklarını görünce Kut’a İngiliz donanmasının en güzide en hızlı gemisi Julnar’ı yola çıkarmıştır. Jurnal dönemin yüzen sandaldan sessiz son teknolojiye sahip yüzen ganimetidir! İngilizler açlıktan artık atlarını kesip yiyen kuvvetlerine gıda yardımı ulaştırmak ve de Osmanlı kuşatmasını yarmak için Julnar’ı yola çıkarmıştır.

Osmanlı askerleri 13. Ve 18. Kolordu birlikleri gemiyi ateş altına aldılar. 13. Kolordu komutanı Ali İhsan Sabis bizzat bu topu kendi ateşlemiş ve Julnar’ı karaya oturtmuştur. İçindeki tüm erzak ve yardım da Osmanlı kuvvetlerine geçmiştir.

Artık bundan sonra ateşkes şartlarını konuşmaktan başka çaresi kalmayan Townshend Halil (Kut) Paşa’ya bu işi kapatmak için 2 milyon Sterlin teklifte bulunur. Enver Paşa’ya telgrafla bildirilen bu teklife Enver Paşa çok kızar ve gelen telgrafı yırtar. Kesinlikle böyle bir şeyin olmayacağını bildiren telgrafını çeker.

Halil Kut Paşa sıkışan İngiliz kuvvetlerine uyguladığı baskıcı  yöntemle Townshend ve 13 bin İngiliz askeri teslim alır. Böylelikle Aralık’ta başlayan savaş 29 Nisan günü büyük bir zaferle neticelenir.

ŞİMDİYE KADAR NEDEN GİZLENDİ

Kut'ül Amare zaferi NATO’ya girdiğimiz yıla kadar Kut Bayramı olarak kutlandı. Sonrasında İngilizler incinmesin diye bayram kaldırıldı ve tarih kitaplarından silindi.

En büyük nedenlerinden biri de Kut'ül Amare’nin başkahramanlarının Enver Paşa amcası Halil Paşa ve Sakallı Nureddin Paşa olmasıdır. Cumhuriyet’in Enver Paşa’yı yok saymasının bir örneğidir Kut’ul Amare zaferinin görmezden gelinmesi. Keza Çanakkale’de de başkomutan Enver Paşa olmasına rağmen neredeyse tüm zafer iki cephede başarı kazanan Mustafa Kemal’e mal edilmektedir.

Tarih elbette er geç gerçekleri yazacaktır. Bir de Halil Paşa’nın geçmişte İttihat Terakki’nin emriyle Mustafa Kemal’i öldürme planı vardır. Bu yüzden de bu zafer yok sayılmıştır. O da başka bir yazının konusu olsun.

Bu büyük zaferin hattı zatında şehit olan tüm askerlerimizi bir kez daha yad ederken şehit Enver Paşa’dan, Halil Kut Paşa’ya, Ali İhsan Sabis Paşa’dan, Sakallı Nureddin Paşa’ya kadar bu zaferin ana mimarlarını bir kez daha hayırla ve minnetle anıyoruz. Bu millet gerçek kahramanlarını öğrendikçe kartondan kahramanlar tek tek yıkılıp gidecekler.

Kut bayramınız mübarek olsun.

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner

 Tavsiye edilen Kitaplar ve kaynaklar:

·        Halil Kut Paşa’nın anıları

·        Irak Seferi ve Sefaret – General Townshend

·        Ali İhsan Sabis’in anıları

·        Nicolas Gardner – Kutü’l Amare

·        2016 Nisan ayı Derin Tarih Dergisi