"Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda!

Öyle diyordu merhum Akif bir milletin destanını anlattığı İstiklal Marşı’mızda.

Evet bir millet düşünün ki, tarih sahnesine adım attığı andan itibaren savaş meydanlarında, mücadele içinde olsun.

İslamiyet’le şereflendikten sonra da ölürsem şehit, yaşarsam gazi anlayışını yaşamının tam orta yerine yerleştirsin.

İşte bu pencereden hayata bakan, dünya Müslümanları’nın tek hamisi Türkiye, küresel para baronlarının, İngiltere, ABD, Almanya ve İran’ın açıktan savaşıyla karşı karşıya. 

1000 yıllık hesabı kapatmaya çalışıyorlar. Türkiye nezdinde ‘Haç’ın, ‘Hilal’e galip geleceğini umuyorlar.

Biliyorlar ki , Türkiye düşerse İslam adına yeryüzünde söz söyleyecek hiçbir devlet kalmayacak.

İşte bu yüzden Türkiye’de sistemin değiştiği günün ertesinde salyalı köpeklerinin zillerini çaldılar ve Beşiktaş’a gönderdiler.

Hatırlayalım:  ABD eski Başkanı George Bush'ın da danışmanlığını yapmış ve CIA'nın basın kalemlerinden olarak bilinen Michael Rubin ne demişti: “Türkiye kan gölüne dönecek ve yakında sınırlar değişecek. İkinci bir darbe çok yakın. Türkiye parçalara ayrılmış durumda. Erdoğan bu işi hayatıyla ödeyecek”

Bu kanalizasyondan çıkma kelimeler 3 Kasım tarihine ait. Bu ABD derin devletinin önüne metin konan kuklanın sözleri.

Bir de fitnenin merkezi ve baş şeytan İngiltere’ye bakalım: Bomba patlamadan önce BBC hemen stadın karşısındaki lüks plazadaki yerini alıyor ve saniyeler sonra canlı yayına geçiyor. Ne kadar büyük bir habercilik başarısı değil mi!

Bombalı saldırıdan bir gün önce yine  demokrasinin beşiği’nde (!) teröristler Türkiye aleyhine gösteri yapıyor ve kendilerini de İngiliz polisi koruyordu.

Almanya’nın açıktan tüm terör örgütlerine kucak açtığı artık ayan beyan ortadadır. Eli kanlı aşağılık terör örgütünün de silahlarının yarısı Alman yarısı da ABD menşeilidir.

İran denen eli kanlı katil devlet de içeride başaramadığı işi Suriye üzerinden terör ithal etmekte buluyor. Bir yandan PKK diğer yandan DAEŞ’in bir kolunu öte taraftan var gücüyle Esed denen kan emiciyi varıyla yoğuyla destekleyerek Türkiye’nin ayağına dolandırmaya çalışıyor.

Beşiktaş’taki saldırının kodlarına baktığımızda uluslar arası bir tezgahın tezahürü olduğunu görüyoruz.

Hala öğrenemedikleri bir şey var: Bize kurşun işlemez. Ölümü bir diriliş olarak gören, Hoca Ahmet Yesevi’den, Alp – Erenler’den, Ahiler’den, Hacı Bayram Veli’den, gelen bir silsileyle ruhunu yoğurmuş  Türk milleti için şahadet şerbeti içmek bayrama girmek gibidir. Vuslata kavuşmaktır.

15 Temmuz’da Malazgirt’ten, İstanbul’un fethinden, Çaldıran’dan gelen ruh yeniden hücrelerde makes bulmuştur. Ruh aynı ruh, kan aynı kandır.

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner