Cumhurbaşkanı Erdoğan birkaç gün önce Sarıyer’de bulunan CHP’nin ‘Hayır’ çadırını ziyaret etti.

İçeride ne konuşulacak, nasıl tepkiler verilecek az çok belli. Erdoğan zaten bunu göze alarak gidiyor.

Çadırda klasik sloganvari söylemler hemen zuhur ediyor.

• Efendim ben özgürlük için ‘Hayır’ diyorum.
• Erdoğan: Peki siz özgür değil misiniz? 
• Kadın hakları için ‘Hayır’ diyorum
• Biz Meclis’e geldiğimizde kaç vekil kadın vardı? Şimdi kaç kadın vekil var?
• Peki siz neden 3. Köprünün ismini Yavuz Sultan Selim koydunuz?
• Böyle bir şey mi var? Böyle ayrımcı bir bakış açısı olur mu? Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nin adını da ben verdim. Biz Alevi – Sünni ayırmayız. Hiçbir zaman da ayırmadık. Dersim’i ben lanetledim. Kılıçdaroğlu tek söz söylemedi. Kılıçdaroğlu alevi değil mi? Ana muhalefetin başkanı değil mi?

Erdoğan’ın 10 -0 galibiyetiyle sonuçlanan bir karşılaşma izledik hep beraber. Türk milletine ve en gençlere Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kattığı en büyük artı: Özgüven. 28 Şubat travması Erdoğan harici başka hiçbir kimseyle atlatılamazdı.

Şimdi gelelim Yavuz Sultan Selim meselesine. Alevilere yıllarca öğretilen yalan ve yanlış bilgiler neticesinde Yavuz Sultan Selim düşmanı oldular.

ALEVİ KATLİAMI YAPTIYSA O BÖLGELERDE NASIL ALEVİ NÜFUS HEP KALDI

O dönemin şehirleri 3-5 bin kişiliktir. En büyük şehirler 10 bin kişilik falan. O dönemin köyleri ise 40 kişilik guruplar halinde. Şimdi 40 bin Alevi'nin kesilmesi 15 tane şehrin yok edilmesi anlamına geliyor. Peki, o dönemden bugüne kadar o bölgelerde kaç tane yol ve inşaat yapıldı. Bu öldürüldüğü iddia edilenlerin kemiklerine ulaşılabildi mi? O kadar kemik nereye gitti?

Osmanlı vergi sayımlarında da böyle bir durumun görülmediği ortaya çıkıyor.

Dünyada Osmanlı – Safevi ilişkileri konusunda uzman kişilerin başında olan  Jean-Louis Bacque Grammont’e kulak verelim: “Padişahın o tarihte 40 bin kişiyi kılıçtan geçirttiği iddiasını doğrulayacak hiçbir delil yoktur” diyor.

Ama Şah İsmail’in geçtiği Sünni köylerin hepsinde katliamlar yapılmıştır. David Morgan :  "Safevi kuvvetleri İran'da bir baştan öbür başa yürürken, Sünnilere kılıç zoruyla Şiiliği empoze etmiş, bunu kabul etmek istemeyen Sünnilere karşı gaddarca davranılmış ve çoğu öldürülmüştür." diyerek tarihe bu notu düşmüştü.

Yavuz Sultan Selim Han, Türk tarihinin en büyük hükümdarıdır. 8 yılda 80 yıllık fethe müyesser olmuştur. Hilafet sancağını ait olduğu yere getirmiştir ve hedefi olan İtalya’yı feth etmeden hakkın rahmetine kavuşmuştur.

Şimdi sen çadırdaki, hep bildiğin yanlışlardan, eline bir kitap almamaktan ne zaman vazgeçeceksin? Sana benden bir iyilik: Halil İnalcık hocamızın İslam Ansiklopedisinde ‘Selim maddesi’ var. Onunla başla diyeceğim ama İslam Ansiklopedisi diyeceksin. Tamam cahilsen mutlusundur. Keyfine bak!

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner