İdlib operasyonundaki enerji koridoru

  • GİRİŞ10.10.2017 07:21
  • GÜNCELLEME11.10.2017 07:32

Doğu Akdeniz'de (Leviathan, Heredot ve Nil Deltası) toplam doğalgaz miktarının 13,2 trilyon m3, sıvılaştırılmış doğalgaz miktarının(LNG) 9 milyon m3 ve petrol miktarının ise 3,5 milyar varil civarında olduğu tahmin edilmektedir.

Bu da dünyayı sömüren devletleri karşı karşıya getirmek için yeterli bir sebeptir. Devletlerin birbirlerini enerji üzerinden terbiye etmek istemesi post – modern dünyada en geçerli akçe olarak ortaya çıkmaktadır.

Geçmiş yıllarda Rusya’nın Avrupa’yı doğalgaz vanasını kapatmakla tehdit etmesi bunun en bariz örneklerinden biridir.

Bugün Suriye ve Irak’ta yaşanan durum da aslında enerji odaklı bir savaşın neticesidir. Akdeniz’de bulunan büyük doğalgaz rezervi İsrail, Rusya ve ABD’nin sürekli strateji geliştirmesine neden olmuştur.

Rusya bu süreçte Tartus'daki üssüne ağır bombardıman uçakları ve son nesil gelişmiş tank sevkiyatları yaptı.

Bu üs, Doğu Akdeniz'in ve bölgedeki enerji kaynaklarının kontrolü için çok kilit önem taşıyor.

Dünyada doğalgaz tekelini elinde bulunduran Rusya bu bölgede etkinliğini kaybetmek istemiyor.

Amerika’nın bugün Türkiye üzerinde oluşturmak istediği baskı ve vize yasağı da buradaki enerji koridoruna bağlı. Bu yüzden 2013’ten beri bizi kıskaca almak istiyorlar. Bölgede güçlü bir Türkiye yerine parçalanmış bir ülke görmek istemelerinin sebebi: Sadece ve sadece sömürmek.

İşte İdlib operasyonu bu kadar hayati ve can alıcı.

Peki operasyonda ne hedefleniyor?

Türkiye, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’nin İdlib üzerinden Akdeniz'e uzanan bir hat oluşturmasını engellemek istiyor. Çünkü Irak'ın kuzeyindeki petrolün dünyaya bu hat üzerinden ulaştırılması, aynı zamanda terör örgütü YPG'nin bundan büyük ekonomik çıkar elde etmesi anlamına geliyor. YPG, Irak sınırından başlayarak Akdeniz’e kadar kesintisiz bir koridor oluşturmak için İdlib’in bir bölümünü ele geçirmek zorunda. Ancak, İdlib'de çatışmasızlık bölgesinin tesis edilerek bölgenin kontrol altına alınması durumunda, Afrin'deki terör yuvalarına hükmeden terör örgütü YPG'nin Akdeniz'e çıkış umudu son bulacak.

Böylelikle Türkiye oyun kurucu durumuna geçecek ve enerji koridorunun lojistiğin Türkiye’nin eline geçecek.

Türkiye, dünyada sadece Batı odaklı siyasetin varlığına inanmadığını en net biçimde gösterdi ve topraklarını korumak için ABD dahil tüm güçlerin karşısına dikileceğini ispatladı.

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat