Suudi Arabistan ekseninde bölgemizde olan hadiseler, Avrupa’da cereyan eden ayrılık hareketleri, ulus devletlerin mutlaka parçalanması gerektiğine inanan egemen güçler, hala başarıya ulaşmış değiller.

Bu yüzden yakın gelecekte yeni terör örgütlerini sahaya sürecekler.  Bu kez birden fazla bir örgütle karşımızda olacaklar.

Ortadoğu ve Afrika için kurdukları DAEŞ yeterli derecede kendileri için faydalı olmadığından olacak, şimdi yeni şeytanlıklar planlamaktalar.

Evet, DAEŞ denen aşağılık terör örgütü İslam’a yeteri kadar zarar verdi. Irak ve Suriye’de istediklerini yaptı ama artık miadı doldu. Yakında tüm elebaşlarını yok edip örgütün yok edildiği ve tarihten silindiği söylenirse şaşırmamak lazım.

Önümüzdeki süreçte Türkiye’yi bekleyen ne olacak?

Aşiret devletlerini, kağıttan devletçikleri yıkıp geçen ya da üçe bölüp dizayn edenler Türkiye için ne planlamaktalar? 2013’ten beri Türkiye’yi kuşatmak istiyorlar. İçeriden olmayınca tüm güçleriyle Balkanlardan, Kafkaslardan ve Ortadoğu’dan yükleniyorlar.

Tüm bu oyunlara karşı devletin Balkanlar’da gösterdiği refleks aslında egemen güçlere bir gövde gösterisiydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Balkan ziyareti bizi çevrelemek isteyen Batı’yı, doğusundan by pass etmekti ve bu da başarılı olmuş gözüküyor.

Ortadoğu’da çoğu akılsız, milliyetsiz, millet olmayan gruplar olduğu için orası daha karışık. Tabii bir de Petro – doların getirdiği sarhoşlukta olunca çok daha fazla bilinmeyenli bir denklem oluyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin’le bu kadar teşriki mesaisi olmasının en büyük sebeplerinden bir tanesi de bu Kafkas meselesidir. Eğer bu manevralar olmasa Türkiye üç yerden de boğulmak istenecekti.

Şimdilik Kafkaslar ve Balkanlarda gereken önlemler alınmış gözüküyor. Ortadoğu mu? Orası bizim bir eyaletimizden dört devlet çıkardıkları günden beri ne olacağını bilemediğimiz bir coğrafya.

 Bugün Türkiye’nin sarılacağı en önemli unsur: Türklük şuurudur. Millet olmayan devletçiklerin başlarına neler geldiği ortadadır.

Bizim yapacağımız en büyük iş:Türklük paydası altında bu kuşatma harekatına karşı gelmektir. Yoksa Türkiye Cumhuriyeti’nin en zor yıllarından biri olarak gözüken 2018 bizler için daha zor geçecek.

Bu kadar plana karşı tek çıkış yolumuz: Bizi biz yapan ruhu korumaktır.

Ne diyordu Güven Adıgüzel ‘Protokolde Röveşata’ şiirinde

‘Aklımızdan bir Türkiye geçiyor, gerisi hep coşkuyla ölmek…’

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner