Erdoğan düşmanlığı nelere kâdir
- GİRİŞ12.06.2018 05:45
- GÜNCELLEME13.06.2018 08:03
16 yıldır devam eden ve içlerinde tüketmedikleri ‘Erdoğan düşmanlığı’ bu kez kendilerini öyle bir duruma duçar etti ki, reklam arasında namaz kılmaya kadar götürdü.
CHP’nin kanalında SP Genel Başkanı konuk, ortaokul öğrencilerini namaz kılıyorlar diye haber yapan ve bunu büyük bir suç olarak işleyen zat Uğur Dündar oruçtan girip, akşam namazından çıkıyor. Nerdeyse şunu diyecek “ Sevgili seyirciler program sonrası aman ha teravih namazlarını aksatmayalım. Biliyorsunuz mübarek Ramazan ayı!”
Türkiye’de siyasetin artık iki kutuplu olacağı ve bu minval üzerine şekilleneceği artık ayan beyan kendini ortaya koymuştur. Bir yanda seküler, milli olmayan milliyetçi sosuna bulanmış neo liberal İslam fikrini savunanlar, bir yanda bu toprakların ana omurgasını oluşturan Türk kimliğini Müslüman olmakla tek bir isime indirgemiş Anadolu Müslümanlığı. Bir de ilk sıradakilere bölücü fikirleriyle ülkeyi kaosa sürüklemek isteyenleri ekleyebiliriz.
Seçim sathında şu anda her türlü riyakarlık ortaya dökülürken, 53 kişinin katline sebep olan Demirtaş ‘Ben böyle bir şey demedim” yalanı çok rahat bir şekilde söylerken buna da destek Akşener, İnce ve Temel Bey’den geliyor. Bütün bu benzemezleri bir araya getiren payda ise ‘Erdoğan düşmanlığı’ Erdoğan giderse ülkenin bir anda G7’ye gireceğini, dünyanın süper gücü olacağına falan inanıyorlar.
Hepsini alt alta topladığımızda inanın bu partilerin hepsi üç ay memleket yönetemez. Şu andaki muhalefetlerini bile Erdoğan’a borçlu olanların bir sonraki planlarının olmadığı çok aşikar.
Sadece hamaset üzerine kurulu bir siyasi manifestoyla yola çıkılmış ama devletin nasıl işlediğinin bile farkında değiller. Ağızlarında üç slogan ve bununla koskoca Türkiye Cumhuriyet’ini yöneteceklerini zannediyorlar.
Doların yükselmesine sevinirken ülkenin batacağını hatta battığını söylüyorlar ama Türkiye ilk çeyrekte yine rekor bir büyüme oranıyla bu ittifaka gereken dersi veriyor. Peki utanma var mı? Yok. Ellerindeki verilere bakıyorlar, resmi olması bile bunları Moodys’in cephesinden ayırmıyor.
Çünkü bu topraklara ait değiller. Ülke büyümüş, devlet kendi üretimini sağlamak için büyük adımlar atmış umurlarında değil. ‘Bizi ilgilendirmez. Erdoğan gitsin de ülke batsın’ mantığı tüm hücrelerini sarmış ve akıl melekelerini yok etmiş.
Zamanında Edirne’ye Enver gireceğine Bulgar girsin” diyenlerin torunları bugün de Erdoğan gitsin de ülke batarsa batsın diyor. Anadolu’da bir tas ayranını içtiğin adamı 40 yıl hayırla yad edersin. Bu bizim mayamızın en belirgin özelliğidir. Evet, 16 yılda ülkenin nereden nereye geldiğini bu millet biliyor. O yüzden ellerini ovuşturanlar için 24 Haziran güzel bir gün olacak. Ne diyordu büyük şair “Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan”
serkan.ustuner@haber7.com
Twitter: sustuner
Yorumlar4