Türkiye artık seçim atmosferinin sonuna geliyor. Kararsızlar dahi seçecekleri adayı ve partiyi belirlemiş durumdalar. Peki partiler ne âlemde? Aslında zillet ittifakını soruyorum. Misal CHP ve adayının yaptığı tek şey var: Bol mavra ve palavra.

CHP’li Özgür Özel’in attığı ezan iftirası var ki, vallahi bunlar eğitilmez sözünü bize yine kanıtladılar.

Bir diğeri çıkıp: “Ramazan Bayramı’nı Atatürk bizlere armağan etti” dedi.

Geçiyorum: Yavru köpeğin başına gelenler malum.  CHP’nin adayı bu olayı bile Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlayarak nasıl patolojik bir vaka olduğunu kanıtladı. Bu şahıs ve ekibi devlete yönetmeye talip. Bu yüzden gençler ümitvar olun Muharrem İnce’nin bile Cumhurbaşkanı adayı olduğu yerde hedeflerinizi yüksek tutun.

Bir de şu pavyoncunun İP’li oğlu var. Adam Tarabya – Ulus hattında yaşıyor. Hayatında televizyondan başka Suriyeli görmemiş ama o kirli düşüncelerini kusuyor. Köpeğin patilerini Suriyeliler kesmiş yalanını atıyor, yetmiyor, bunun gibi cin Ali külliyatını bitirmiş entelektüel (!) ses çığırtkanını peşine takıp provokasyona imza atıyor.

İzmir’de sadece giyiminden kuşamından dolayı bir abimiz metrodan atılmak isteniyor. Neden? Burası İzmir’miş. Güzel güzel giyinmiş abimiz. Başında takke, şalvar cinsi pantolon, sakal da uzun olunca normal olarak bu hastalıklı zihniyete batmış. Çünkü bunlar insan değil. Bakın vallahi diyorum bunların çoğu klinik vaka. Bir defa eğitilmemiş ve ehlileşmemişler. Aynı zamanda cahil bir topluluk. Tüm bilgi birikimleri okuma yazmadan ibaret. Yani düz ve eğik çizgi çizmenin bir adım ilerisi. Ama kendilerini nasıl bir yerde görüyorlar onu kestirmek güç. İşte bu yüzden hastalıklılar hem fikir olarak hem ruhen.

Sonrasındaki olay traji – komik. Başörtülü bir ablamız CHP standına geliyor ve CHP’li olduğunu ısrarla beyan ediyor ama ultra laik teyzemiz inanmıyor ve kendisini aşağılamaya çalışırken başörtülü ablamız sinir krizi geçirerek CHP’nin gerçek yüzünü anlıyor. Bu arada başörtülü ablamız uzun yıllardır CHP’li ve CHP üyesi.

İşte bu zihniyetin iktidar olduğunu ve ülke yönettiğini düşünün. Kendinden olana kendi çizdikleri görünüş dışında tahammülleri olmayan, terörizmi estetize ederek teröre destek veren, bu ülkenin evlatlarına beşinci sınıf gözüyle bakan CHP ve türevlerinin ülkeyi batırmaları sadece üç ay sürer.

Bu yüzden de bu millet asla bu kirli zihniyete asla ülkeyi teslim etmedi. Evet, bu kez akıl babaları ve oyun büyük doğrudur. Ama millet daha büyük, Allah da en büyüktür.

GÜZEL ŞEYLERDEN: CUMA BULUŞMALARI

Zannedersem şair Orhan Özekinci’nin öncülüğünde kurulan bir sohbet halkası. Ben sonradan dâhil oldum. Aralarında şair Raşit Ulaş’la muhabbeti demlemişliğimiz vardı. Sonrasında çoğu şair pırıl pırıl zıpkın gibi gençlerle tanışma ve sohbet etme imkânımız oldu. (İtibar Dergisi’nin o iyi şiir yazan gençleri) Cuma akşamları Eyüp Sultan’da bir kafede bir araya gelip memlekete dair, Türk Kültür ve sanatına ait bir şeyleri birbirimizle paylaşma imkânımız oluyor. Sanatçı İbrahim Gökhan’ın tellerinden dökülen notalar ve dile gelen türküler, semaverde gelen çayla birleşti mi cumayı daha da anlamlı kılıyor. Son bir not: Halkadan kısa süreliğine ayrılan şair Seyyid Ensar da geldi mi halka tamamlanacak. Bu arada ekibin tek hanımefendisi şair Tuba Kaplan’ı anmadan olmaz. Kendisi bu halkaya hem renk hem iyilik katıyor. Çocuklar hepinizi yazsam sayfa yetmeyecekti. O yüzden mazur görün. Ya da görmeyin.

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner