Başkanlıkta hangi formül?

  • GİRİŞ26.10.2016 09:26
  • GÜNCELLEME26.10.2016 09:26

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Anayasa’ya aykırı fiili durumun iyiden iyiye görünür hale geldiği savından yola çıkan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “Ak Parti teklifini getirsin” çağrısıyla çıkışı olmayan bir yola girildi.

Ak Parti’nin, bu daveti geri çevirmesi beklenemezdi.

Başbakan Binali Yıldırım, ilk ağızdan, tekliflerini Meclis’e getireceklerini açıkladı.

Bahçeli, o günden bu yana, nasıl bir yol izleyecekleri sorusuna yanıt veriyor.

Her yanıt ayrı bir tartışmaya yol açsa da MHP cephesi, Bahçeli’nin sözlerinin açık olduğunda bütün bu süre boyunca ısrar etti.

Ancak herhalde en net açıklama dün gelendi.

Bahçeli, teklifi inceleyeceklerini, MHP’nin Meclis’te referandum için “evet”, sandıkta ise teklif için “hayır” demesinin söz konusu olmayacağını vurguladı.

“Havet olmaz” diyerek, son günlerde tartışılan, “MHP referanduma onay verecek ama başkanlığa hayır diyecek” söyleminin doğru olmadığının altını çizdi.

MHP’den gelen bilgiler, teklif görülmeden, üzerinde konuşulmadan herhangi bir karar verilmesinin söz konusu olmayacağı yönünde.

MHP’nin kırmızı çizgileri biliniyor.

Kırmızı çizgiler

Üniter bütünlük, Anayasa’nın ilk 4 maddesine dokunulmaması.

Kırmızı çizgilerin yanında bir de önceki dönemlerde yürütülen anayasa çalışmalarında ortaya konulan çekinceler var.

Vatandaşlık tanımının değiştirilmemesi, anadilde eğitim başta olmak üzere bazı konularda değişikliğe gidilmemesi gibi.

Ak Parti’nin ise bütün bu başlıklarda daha esnek olduğu önceki anayasa çalışmalarından biliniyor.

Ak Parti, ilk 4 maddenin, ruhuna dokunulmadan değiştirilebileceğini, vatandaşlık tanımı dahil Anayasa’da değişiklikler olabileceğini savunuyor.

Ancak bu başlıklarda ilk pozisyonu korumanın referandum kapısını açmayacağı ortada.

330 ya da daha fazla oyla başkanlık teklifinin referanduma sunulabilmesi için MHP’nin kırmızı çizgilerinin dikkate alınması gerekiyor.

Sadece bu kırmızı çizgilerle ilgili hassasiyet yetecek mi, göreceğiz.

Parlamenter sistemi desteklediğini birçok kez ifade eden ve ısrarla, “Sürprizlere de hazırlıklı olun” mesajları veren Bahçeli’nin, özellikle başkanlık teklifindeki bazı düzenlemelere itiraz edebileceği, denge-denetleme sisteminin güçlü biçimde kurulduğu, parlamenter sistemle uyuşan bir model üzerinde hassasiyet göstereceği kulislerde konuşuluyor.

MHP’den Ak Parti’nin teklifiyle ilgili güçlü itirazlar gelebileceği ancak Ak Parti’nin de buna hazırlıklı olduğu konuşulanlar arasında.

Bu durumda teklifin niteliği belirleyici hale geliyor.

Ak Parti teklifi getirecek.

Nasıl ve ne zaman?

Kulislerde yanıtı aranan soru bu.

İki alternatif

Ak Parti’nin uzun zamandır yeni anayasa hazırlığı yaptığı sır değil.

14 yıldan bu yana iktidarda bulunan parti, 2007’den bu yana yeni anayasa ısrarını sürdürüyor.

Hem partide, hem de Cumhur-başkanlığı’nda uzmanlar, hukukçular aralıksız çalışmalar yapıyor.

Bu çalışmalar sonunda metinler oluşturuluyor, yetkiler, haklar tartışılıyor.

Ak Parti’nin nasıl bir başkanlık sistemi istediğine yönelik teklifi de daha önce Meclis’te oluşturulan komisyonun gündemine geldi.

Elbette, yeni teklif öncekinden farklılıklar içerecektir.

İktidar, yarı başkanlık ya da partili Cumhurbaşkanlığı formüllerine sıcak bakmıyor.

“Tam başkanlık-güçlü parlamento-üniter devlet” şeklinde özetlenebilecek bir formül etrafında çalışıyor.

ABD’deki gibi senato-meclis gibi ikili bir yapı değil, bugünküne benzer bir yapı üzerinde çalışma yürütülüyor.

Seçim barajının aşağı çekilmesiyle çok partinin temsil olanağı bulacağı, yetkileri geniş tutulan bir meclis, yetkili ve sorumlu başkan, ismi seçimden önce belirlenecek başkan yardımcısı.

Kuvvetler ayrılığının tarifinin net biçimde yapıldığı, parlamentonun da başkanın da karşılıklı olarak birbirlerini fesih yetkisini elinde tuttuğu güçlü bir liderlik sistemi.

Formüller arasındaki mesafe

Ak Parti’nin, başkanlık sistemiyle birlikte Anayasa’nın da bütünüyle değişmesi gerektiğini düşündüğü ve bunun için bütün Anayasa’yı değiştirecek 100 maddeyi aşan bir teklifi Meclis’e getirilebileceği söyleniyor.

Ak Parti’nin bu yöndeki çalışmaları tamam.

Ancak süre açısından sıkıntılar var.

Bütün bir Anayasa’yı değiştirmenin bu parlamento yapısıyla alacağı zaman, anayasa değişikliğini yine olanaksız kılabilir.

MHP’den arzulanan destek alınamayabilir.

Tıkanma yaşanabilir.

Bu yüzden, böyle bir düşünce olsa da 15-20 maddeyle sınırlı, başkanlık sistemini odak almış bir teklifin getirileceği belirtiliyor.

Bir kritik bilgi de teklif getirilmeden önce ya da hemen sonra Başbakan Yıldırım’ın Bahçeli’yle istişare edeceği yönünde.

Teklifin hızla Meclis’ten geçirilerek en kısa zamanda referanduma sunulabilmesi için görüşme kanalları sonuna kadar açık tutulacak.

MHP, Ak Parti’nin bu teklifine Meclis’te ve sandıkta “evet” der mi?

MHP’nin zihnindeki formülle Ak Parti’nin formülü arasındaki mesafe kapanır mı?

Belki de soruyu tersten sormak gerekiyor.

Ak Parti, MHP’nin bugüne kadar ortaya attığı parlamenter sistemin devamı, Cumhurbaşkanı’nın fiili durumunun pratiğe yansıması, kırmızı çizgilerin aşılmaması gibi seçeneklere uygun, “melez” denilebilecek bir formülle yetinir mi?

Bu formül partili Cumhurbaşkanlığı gibi Ak Parti’nin çok sıcak bakmasa da “evet” diyebileceği bir model mi olacak yoksa MHP, bambaşka, güçlendirilmiş ve sorumlu Cumhurbaşkanlığı gibi akla gelmeyen bir formülü mü masaya getirecek?

Bunları göreceğiz.

Siyaset, kışı oldukça sıcak geçirecek.

Yorumlar1

  • Ahmet 7 yıl önce Şikayet Et
    İnşallah
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat