Ulusal gazete ve televizyonlarda bu 1 doların hikayesini anlatıyor. Neydi bu konu. Malum Fetö terör örgütü mensupları kendi aralarında haberleşme unsuru olarak 1 doları kullandılar. Bu banknotlar darbe için bir şifreleme aracı olarak kullanıldı.

Rahmetli Erbakan hocam bundan beş yıl önce TRT’de yayınlanan Anadolu Soruyor isimli programımda 1 doların hikayesini anlatmıştı. Son programı rahmetli benimle yapmıştı. Bu programda ne demişti Rahmetli Hocam: ‘ABD ve Siyonizm dünyayı dolarla yönetir. Dolar’ın üzerinde bulunan işaretler siyonizme ait işaretlerdir. Dünya derin devleti ülkeleri ve insanları bu 1 dolarla sömürür. Bu dolar siyonizmin parasıdır.’

Burada görüldüğü gibi ABD ve siyonist emperyalizm dolar üzerinden dünyayı yönetiyor. Bu terör örgütü mensuplarının da ABD ve siyonizme yönelik hizmetleri vardı. O nedenle doları şifre aracı olarak kullanmaları gayet doğal. Buradan hareketle bazı dersler çıkarmamız lazım.

15 Temmuz Fetö darbe girişiminin ardından devlet yeniden yapılanıyor. Bu yapılanma devam ederken dikkat edilmesi gereken hususlar var. Bunlar başında devlet kurumunun ele geçirilen bir kurum olmaktan çıkarılması gerekir. Devlet bütün kurum ve kuruluşlara eşit mesafede olmalıdır.

Devlet bütün inançlara eşit durmalıdır. Bu devlet hepimizin devletidir. Rahmetli Erbakan Hocam sadece 1 dolar konusunda değil daha pek çok konuda haklıdır. Zamanla bu ortaya çıkacaktır. Hocam Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri konusunda hassastı. Diyanet hırpalanırsa millet dinini yanlış öğrenir ordu yıpratılırsa da bu coğrafyada ayakta kalamayız derdi.

En son programda Hocama 28 Şubat sürecini de sorduk. Hocam bu programda partisi kapatılmasına rağmen orduyu eleştirmedi. Hocam ordunun Milli Görüşün kalesi olduğunu düşünüyordu. Ordu içinde birkaç darbecinin bu millete ve değerlerine düşman olmasının ordunun tamamını ilzam etmeyeceğini belirtti. Hocam Orduyu çok severdi.

Milli Görüş demek cumhuriyet demektir. Ezan demektir. Bayrak demektir. Ümmet demektir. Milli Görüş demek antiemperyalizm demektir. Milli üretim ve kalkınma demektir. Kendi tankını topunu üretmek demektir.

Milli Görüş içinde hizipçilik, cemaat taassubu yoktur. Milli Görüşçülük bütün cemaatlere, tarikatlara eşit mesafede yaklaşmaktır. O nedenle yeni dönemin omurgası Milli Görüşçülerden oluşmalıdır.

Bu darbe sürecinde en çok direnen Milli Görüşçüler oldu. Gerek insan kalitesi gerekse sosyo-ekonomik program olarak Milli Görüş bir imkandır. Milli Görüşün şu anki lideri Recep Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan milli ve yerlidir. Kalkınmacıdır. Yeniden büyük Türkiye’yi kuracak olan liderdir. İslam Dünyasının umududur.

Fetö darbe girişiminden de anlıyoruz ki devlet ele geçirilebilen bir aygıt olmuş. Bu ülkede hiçbir kurum, cemaat tek başına bu devleti yönetemez. Bütün cemaatler, partiler, farklı inanç grupları kendini bu memlekette özgür hissetmeli. Devlet onları da kuşatmalıdır.

O nedenle Sayın Erdoğan en yakından tanıdığı Milli Görüş kadrolarına yeni dönemde geniş yer vermelidir. Milli Görüşçüler bu memleketin ortalamasıdır. Aşırılık yoktur. Liderine bağlıdır. O nedenle yeni dönemde bu kadrolar mutlaka değerlendirilmelidir. Milli Görüş kadrosu sadece dindarlardan oluşmaz. Bu toprağa bağlı azınlıklar da solcular da Milli Görüşçü olabilirler. Milli Görüş demek vatanını sevmek, bayrağını sevmek demektir. Üretim demektir. Bağımsızlık demektir.