Tahrir neden Taksim değil biliyor musunuz?

  • GİRİŞ03.06.2013 17:15
  • GÜNCELLEME03.06.2013 17:15

Arap Baharına imza atanlar, Türkiye'yi model aldıklarını söylerken; bizim yıllardır aşağıladığımız Arapların Baharını örnek almamız, en başta Arapları şaşırtmıştır herhalde.

Tunus'ta, Mısır Tahrir'de, Libya'da ve Suriye'deki ayaklanmaları, şiddet olaylarını, iç savaşları, ilk başladıkları günden itibaren izleyen, yüzlerce haber yapan, 100'ün üzerinde röportaj yapan bir gazeteci olarak Tahrir'i Taksim'e benzetip, Taksim'den bir Tahrir çıkar mı diye hesap edenlere, bazı hatırlatmalarda bulunmanın faydalı olacağına inanıyorum.

2011'in ilk günlerinde Tahrir Meydanında tarihi bir direniş vardı. Kime karşı Hüsnü Mübarek'e karşı. Bu direniş kazandı, Mübarek kaybetti. Hatıralarda hep El Cezire'nin sabit kamerasından 24 saat yapılan o canlı yayın görüntüleri kaldı. Ama sonrasında Tahrir Meydanında neler oldu?

Mübarek bir diktatördü, ülkesinin tüm gelir kaynaklarını aile şirketleriyle cebe indiren, halkını fakir bırakan bir devlet adamıydı. Bu yönüyle Mısır halkının nefretini kazandı. İsrail ile işbirliği yapıp, İsrail Gazze'yi bombaladığında, Filistinlilerin tek çıkış noktası olan Refah Sınırını kapatıp, Filistinlileri ölümle baş başa bıraktığında da Mısırlılarla birlikte tüm Ortadoğu coğrafyasının nefretini kazandı.

Evet Mübarek diktatördü çünkü onun karşısında bırakın kendisine ‘katil' diyecek bir muhalefet partisi liderini, yan bakmaya cesaret edebilen bile yoktu. Çünkü ona yan bakanlar, demir kafeslerin içine konulup, yargılandıktan sonra zindanlara atılıyor ya da Mısır'ı terk etmek zorunda kalıyorlardı.

Libya'da Kaddafi, Tunus'ta Zeynel Abidin bin Ali ve Suriye'de Beşar Esed de üç aşağı beş yukarı öyleydi.

Mübarek, Tahrir'de devrildi. Bine yakın kişi öldürüldü. O günlerde Tahrir Meydanına, atlarla, develerle, ellerinde satır, bıçak taşıyan çeteler girdi. Rejimin panzerleri, direnen göstericileri ezerek öldürdü. Katliam emirlerini verenlerin yargı süreçleri halen devam ediyor. Bazı savcılar yeni deliller bulup, dava açıyor, bazı hakimler davaları bırakıp kaçıyor.

Benzer manzara Libya'da Kaddafi'ye karşı ayaklananlarda da vardı, Suriye'de de. Bu ülkelerde ayaklananların üzerine hiçbir zaman biber gazı sıkılmadı, direk ateş açıldı. Çünkü bu rejimlerin mühimmat depolarına biber gazı hiç girmemişti. Hatta Suriye'de Beşar Esed'i savunanlar dediler ki, “bizim ülkemizde böyle olaylar olmazdı o yüzden asker hazırlıksız yakalandı, biber gazı, gaz bombası, ellerinde yoktu, keşke olsaydı mermi yerine onları sıkarlardı”.

Tahrir'de Mübarek'e karşı ayaklananlar, Taksim'dekiler gibi tek bir siyasi partinin eylemcileri değildi. Müslüman Kardeşler, Selefiler, Liberaller, Solcular ve Kıptiler birlik oldular Mübarek'i devirdiler. Sonra seçim yapamadılar, askeri vesayetle uğraştılar. Zar zor seçim yaptılar, Müslüman Kardeşleri başa getirdiler. Bu kez Tahrir'de seçimi kaybedenler ayaklandı, ‘neden biz değil de Müslüman Kardeşler seçildi' diye olaylar çıktı. Mübarek'e karşı ayaklanırken, Mübarek'i devirmek için tanıdık tanımadık herkesle ortak olarak provokasyona gelenler, devrim tamamlandıktan sonra, birbirlerine girdiler.

Sırf bu kavga yüzünden Port Said kentindeki bir futbol maçında tam 74 kişi hayatını kaybetti. 1 Şubat 2012'deki bu olaydan sonra Mısır'da futbol ligleri tatile girdi. O maçın davası sonuçlandı, idam kararları çıktı, bu kez idama mahkum edilenlerin aileleriyle, kurban yakınları birbirine girdi, ülkedeki çatışma ortamını devam ettirdi.

Tunus'ta Zeynel bin Abidin Ali, Mısır'da Müberek, Libya'da Kaddafi devrildi. Tunus'ta da Müslüman Kardeşler seçildi bu kez laikler ayaklandı. Libya'da da seçim oldu, iktidardan pay alamayan aşiretler ayaklandı. Çünkü artık herkes silahlıydı. Suriye'nin yarın ne olacağını ise kimse kestiremiyor.

Arap Baharı, diktatörleri temizledi ama sonrası sancılı oldu. Hala bir düzene kavuşamadılar çünkü devrim sonrası süreci iyi yönetemediler, kontrol edemediler.

Şimdi Taksim'den Tahrir hesabı yapanlar bunları iyi bilmeli. Başbakan Erdoğan, Mübarek ile de Kaddafi ile de Eset ile de kıyaslanamaz. Eset ile mukayese edenlere Avrupalılar bile nasıl tepki verdi, gördük. Türk polisi de, her Arab'ın korkulu rüyası olan Mısır'daki baltacılarla, Suriye'deki şebbihalarla kıyaslanamaz.

Türk göstericiler de Arap göstericilerle bir tutulamaz. Çünkü Arapların başlarında diktatörler vardı, sandığa gitseler, oy atabilecekleri başka parti bulamazlardı, bulsalar oy atamazlardı, atsalar, öldürülürlerdi.

Türk göstericiler Arap göstericilerle kıyaslanamaz çünkü Araplar, yeşil alan, ağaçlık, park vesaireyi Allah ne verdiyse oradan bilirlerdi, hükümetleri şehirlerine yatırım falan yapmazdı. AVM'leri olsa, elektrikleri çalışmaz, yürüyen merdivenleri yürümezdi.

Türk göstericiler Arap göstericilerle kıyaslanamaz çünkü Arapların yandaş diye fişleyebilecekleri medyaları yoktu. Sosyal medyaları vardı onu da yalan haber yaymak için kullanmazlardı.

Yine kıyaslanamazlar çünkü Arap göstericiler Cuma günleri Cuma namazı çıkışlarında camileri buluşma noktası olarak kullanırlardı, bazı provokatörler gibi Valide Sultan camine girip, içerde ihtiyaçlarını gidermez, sırf birileri gelsin de kan dökülsün diye, kutsal mekanlara boş içki şişeleri bırakmazlardı.

Sonuç olarak Arap Baharı, Türk Baharına; Başbakan Erdoğan, diktatörlere; Türk halkı Arap halkına, Türk polisi de Arap rejimlerinin işkence timlerine benzetilemez. Bunun en somut örneği de bugün gideceğiniz her hangi bir Arap ülkesinde her hangi bir siyasetçiyle konuştuğunuzda size söyleyeceği “Türkiye'yi, Türk demokrasisini model alıyoruz” cümlesidir çünkü bu, diktatörleri deviren ya da devirmeye çalışan Arapların en bilinen söylemidir.

Bir asırdır, aşağıladığımız, hor gördüğümüz, ‘satılmış' diye yaftaladığımız Arapları, onların silkinip bizi örnek aldıkları bir dönemde model almak Arapları bile güldürüyordur.

Taha Dağlı - Haber 7

tahadagli@gmail.com

Yorumlar2

  • Banazlı 10 yıl önce Şikayet Et
    Taksim Tahrir Olmaz Belki. Ama bunların yaptıkları Nasreddin Hocanın göle maya çalması gibi birşey, en ufak su birikintisini görseler hemen ellerine mayayı alıyorlar." Ya Tutarsa "
    Cevapla Toplam 21 beğeni
  • yunus emre kır 10 yıl önce Şikayet Et
    teşekkürler. kaleminize sağlık taha bey. tespitleriniz çok güzel ve yerinde....
    Cevapla Toplam 21 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat