PEGIDA, Almanya başta olmak üzere 8 Avrupa ülkesinde toplam 39 şehirde etkin bir örgüt. Dresden merkezli gösterilerde İslam Karşıtı eylemler yapılıyor, Hristiyan-Yahudi birliğine dikkat çekiliyor.

Kimdir bunlar, arkalarındaki güç nedir, diye araştırdım. Daha Türkiye’de Avrupa’daki ırkçı eylemler haber olmadan önce bana bu konuları anlatan Önder Demir ile görüştüm.

Önder Demir’in Almanya’da İslam karşıtı oluşumlarla ilgili kitapları var. İslam karşıtı örgütlerin eylemlerini protesto eden çalışmalar da yapıyor, afişler hazırlatıyor, imza kampanyaları düzenliyor.

Kendisine PEGİDA’nın lideri Lutz Bachmann’ı sordum yanıt çok ilginçti. Arkasında Bild gazetesinin olduğunu söyledi.

Önder Demir, Bachmann’ın Bild’de muhabirlik yaptığını ve bunun Almanya’da bazı gazetelerde haber olduğunu belirtti.

PEGİDA’nın arkasındaki gücün Axel Springer ile bağlantılı olduğunu ortaya çıkaran kişi Alman bir gazeteci. Der Tagesspiegel gazetesinde yazan Ken Jebsen, PEGIDA ile Bild arasındaki bağı haber olarak yayınlamış. Almanca bilenler internette o yazıyı bulup okuyabilirler.

Zaten Dresden’de 17.500 kişiyi bir meydanda toplayıp, İslam karşıtı ırkçı bir eylem yaptırmayı da kolay kolay hiç kimse tek başına organize edemez.

Dahası var. Lutz Bachmann’ın geçmişiyle ilgili çarpıcı tespitler de yer alıyor medyada. Meydanlarda ırkçı çağrılar yapan Bachmann’ın, Bild bağlantısının yanı sıra sabıkalı bir isim olduğu belirtiliyor.

Gazete haberlerine göre Lutz Bachmann’ın uyuşturucu ve hırsızlık suçlarından sabıkaları var. Hatta bir dönem hapse girmemek için Güney Afrika’ya kaçmış.

Ve bir başka iddia. Onun sahibi de Alman Sol Parti (Die Linke) milletvekili Niema Mosavvat. Alman parlamenter, PEGİDA lideri Bachmann’ın Dresden’de gece kulübü işleten ve şehrin en zenginlerinden biri olan Wolfgang Förster ile ortak çalıştığını söylüyor.

Gelelim, Alman hükümeti, ülkesinin en önemli şehirlerinde, en büyük meydanlarında, binlerce kişinin toplanıp, ırkçı sloganlar atarak, Müslümanlara yönelik yapılan eylemlere neden sessiz kalıyor? Acaba güçleri yetmiyor mu bunları bastırmaya yoksa bile bile göz mü yumuluyor?

Çünkü Alman polisini biliyoruz. Polislerin Berlin’de 1 Mayıs gösterilerinde sol görüşlü eylemcilerin yüzlerine, metroların içerisinde, nasıl biber gazı sıktığını gördük. Hamburg’da eylem yapanların hedef olduğu sert müdahalelere tanık olduk.

Peki neden ırkçı saldırılara sessizler? Yazar Önder Demir, bu konuda net konuşuyor, Almanya’nın giderek bir polis devleti olduğunu vurguluyor, ülkenin dört bir yanında insanların 400 bin kamerayla izlendiğini, polisten izinsiz hiçbir eylemin yapılamayacağına dikkat çekiyor.

O halde IŞİD bahanesiyle İslam Karşıtlığı organize bir iş. Sadece polis değil bunun içinde medya da var. Önder Demir, son yıllarda Alman gazetelerinin islam düşmanlığını körüklemek için yayınlar yaptığını hatırlatıyor, karalama kampanyasında şifrenin “islami terör” olduğunu söylüyor.

Taha Dağlı-Haber7

tahadagli@gmail.com

tahadagli@kanal7.com