İsrail komşuda darbe yapar mı?

12 Eylül, 28 Şubat, 7 Şubat, ya darbe ya da teşebbüs süreçleri.

  • GİRİŞ27.01.2015 07:55
  • GÜNCELLEME28.01.2015 08:11

Ortak özellikleri kimine göre direk kimine göre dolaylı İsrail bağlantıları. Şimdi aynı dert komşu Yunanistan’ın başında. Çünkü Avrupa’da Türkiye’den sonra Filistin davasını savunan ikinci bir yönetim Atina’da kuruluyor.

Yunanistan seçimlerini herkes sol görüşlü SYRIZA Partisinin AB ve IMF karşıtı politikalarından yola çıkararak gündeme taşıdı. Bu elbette Avrupa için çok kritik bir durum.

Ama SYRIZA demek sadece “EURO yerine Drahmi” anlamına gelmiyor. Komşuda seçim kazanan SYRIZA’nın Avrupa’daki kadar Ortadoğu’da da önemi var.

Çünkü yalnız IMF’ye değil İsrail’e ve onların işgal politikasına da karşılar. Filistin davasını savunuyorlar. Ramazan ayında Gazze’de katliam yapılırken, onlar Atina’da sokakta gösteri düzenleyip, İsrail’i protesto ettiler.

Seçim sonuçları nasıl Batı medyasında günün konusu olduysa; SYRIZA İsrail gazetelerinde de Filistin davasını savunmasından dolayı manşetlerdeydi.

Haftalardır merakla beklenen seçimle birlikte, “AB çatlar mı?”, “EURO bölgesi bölünür mü?” diye bakan Avrupa’nın yanında “Yunanistan’la ilişkilerimiz ne olur?” sorusuna yanıt arayan İsrail’i gördük.

İsrail için Avrupa’da bir ülkenin Filistin davasını savunması büyük sıkıntı. Sıkıntı olan bir diğer konu da Akdeniz’deki doğalgaz meselesi.

Akdeniz’de KKTC’nin hakları gasp edilmeye çalışılıyor, Türkiye ise bu hakkı sonuna kadar savunuyor. İsrail’in Mısır’daki darbe yönetimi, Yunanistan’daki önceki hükümet, ve Rum kesimiyle kurduğu kirli bir ittifak vardı. Şimdi bu tezgahta Türkiye ile birlikte karşılarına yeni bir rakip çıkabilir.

İsrail için SYRIZA hem Filistin davasını savunmak hem de İsrail’in Akdeniz doğalgazının paylaşımındaki hesap açısından sıkıntı anlamına geliyor.

12 Eylül darbesi öncesi Konya Kudüs mitinginin olması, 28 Şubat öncesi Sincan’da Kudüs gecesinin düzenlenmesi, 2010’da İsrail’in “asla olamaz” dediği Hakan Fidan’ın MİT müsteşarlığına atanması ve sonrasında 7 Şubat 2012 ile 17 Aralık 2013 süreçleri.

Tüm bunları düşündüğümüzde Türkiye’de ne kadar İsrail karşıtlığı olduysa o kadar darbe ya da darbe girişimi olduğunu görüyoruz.

Bundan sonrasını Yunanistan’da SYRIZA Partisi düşünsün. Önlerinde dış politika adına 2 mühim mesele var.

1-Filistin davasını savunmaya devam edecekler mi?
2-Akdeniz’deki doğalgaz paylaşımı konusunda Türkiye’yle birlikte olacaklar mı?

Çünkü seçim öncesi İsrail karşıtı söylemlerini sıralayıp, Gazze için gösteriler yaptılar. Akdeniz doğalgazı konusunda Başbakan Davutoğlu ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na işbirliği vaadinde bulundular.

İktidar olduklarında bu iki konuya hassasiyetlerini sürdürecekler mi? Yoksa dayanamayıp vaz mı geçecekler? Veya üçüncü şık yani başlarına bir şey mi gelecek?

Bu coğrafyada İsrail karşıtlığı yapmak öyle her babayiğidin harcı değil. Bunu onlar da İsrail de iyi biliyor.

İsrail şimdiden SYRIZA’nın seçim zaferini sorgulamaya başladı bile.  Yarından itibaren de kurcalamaya başlayacaklardır.

Yorumlar1

  • GERÇEK GAZETECİ 9 yıl önce Şikayet Et
    Gerçekten ileriyi görebiliyorsunuz. Yazınızdan sonra Yunan borsasının dip yatığını okuduğumda çok şaşırdım. İleriyi görmek bu olsa gerek.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat