İki devletli çözümün perde arkası

  • GİRİŞ26.03.2015 08:28
  • GÜNCELLEME26.03.2015 09:19

Obama ile Netanyahu’nun kavgası 2012 ABD Başkanlık seçimlerinde Netanyahu’nun Cumhuriyetçilerin adayı Mitt Romney’i desteklemesiyle gün yüzüne çıktı.

Kavga Netanyahu’nun “İran’ı vuralım” önerisine Obama’nın Tahran’la müzakere başlatması yanıtıyla devam etti.

2014 Gazze katliamında Obama, İsrail saldırılarının arkasında dursa da, Cehennem Ateşi adlı füzelerin satışını geciktirerek, kavgaya tuz biber ekti.

İsrail’deki seçim öncesi Netanyahu’nun ABD ziyareti ve Kongre’de yaptığı konuşmayla tansiyon doruğa çıktı.

Gelinen noktada Obama kanadı, Netanyahu’yu, İran müzakerelerini gizlice dinleyip, ABD iç siyasetini dizayn etmeye çalışmakla suçluyor.

Filistinliler ise iki liderin kavgasına meze olmuş konumdalar. Netanyahu, 17 Mart’taki seçime “Filistin diye bir şey olmayacak” vaadiyle girdi. Obama iki devletli çözüm önerisini reddeden bu sözlere sert tepki gösterdi.

Neredeyse Beyaz Saray’ın tüm departmanları Netanyahu’ya tepkiliydi sadece Amerika değil İngiltere de veryansın etti, Nick Clegg “eğer iki devletli çözümü reddederseniz, biz de Filistin Devletini tanırız” restini çekti.

Neticede Netanyahu geri adım attı, iki devletli çözüm konusunda ılımlı açıklama yaptı ancak Obama cephesi bunu inandırıcı bulmayarak, gerilimin süreceği sinyalini verdi.

Peki ABD ve İngiltere’nin Netanyahu’yu bu kadar köşeye sıkıştıracak kadar önem verdiği iki devletli çözüm önerisi tam olarak ne anlama geliyor, kime hizmet ediyor, daha çok İsrail’in mi işine yarıyor yoksa Filistin’in mi?

Bir kere, bu görüşmeler bugüne kadar tam 11 kez denendi, hepsinin sonunda işgal daha da arttı.

Sonuncusu 2013 Temmuz’da başlatıldı, 1 sene sürmeden, Gazze katliamıyla son buldu. Son barış görüşmelerinde Filistin topraklarındaki İsrail işgali iki katına çıktı, cezaevlerindeki esir sayısı da öyle.

67 sınırlarına dönülmesi şartıyla oturulan masada İsrail, Filistin’in öne sürdüğü hiçbir maddeyi yerine getirmedi, Hamas zaten görüşmelere davet bile edilmedi.

Obama’nın ısrarına gelince. Israrla söylüyor, “iki devletli çözüm” diye, satır arasında ısrarla vurguluyor “İsrail’in uzun vadeli güvenliği için bu şart” diye. Satır arasında söylediği görülmüyor ve ortaya “Filistin’in hayrını düşünen bir ABD Başkanı manzarası çıkıyor”

Aslında bu durum öyle ince ve öyle hassas bir noktadaki, Netanyahu’nun iki devletli çözümü reddeden söylemi bile sanki Filistin için daha hayırlı gibi duruyor, en azından direniş refleksinin kaybedilmemesi adına.

İki devletli çözüm, Filistin adına gerçekleşmeyecek bir rüya. Çünkü içerisinde Kudüs’ün başkent olduğu, özür bir Filistin Devleti var çünkü içinde Yahudi yerleşim birimi barındırmayan, işgalin sona erdiği topraklarda kurulu bir Filistin Devleti var.

Oysa Kudüs ve Batı Şeria’daki işgalin boyutunu bilenler, bunun Batı endeksli müzakerelerle mümkün olmayacağını da iyi bilir. Hangi yerleşim birimini yıkacak, kaç Yahudi’yi Filistin toprağından çıkaracaksınız?

İşte o zaman Batı’nın ısrar ettiği o formül, toprak takasına dönüşecek ve sözünü ettikleri Filistin Devleti, ya Negev çölünde ya da İsrail’in kuzeyindeki çorak topraklarda, hem de birbiriyle bağlantısı olmayan, aralarında İsrail’in sınırlarının geçtiği, iki ya da 3 ayrı toprak parçası üzerinde kurulacak.

Mahmut Abbas’ı zorladıkları mesele işte bu. O yüzden Hamas’ı bu görüşmelere davet bile etmiyorlar, mevcut Filistin yönetimini baskı altında tutarak, Filistinlinin Mescid-i Aksa hayallerini komple ellerinden alarak, Netanyahu’yu da bu projede “zorla yola getirilen adam” gibi kullanarak, kırık-dökük bir Filistin Devletinde ısrar ediyorlar.

Çünkü sözünü ettikleri o devlet kurulursa, ki buna nasıl devlet denir ayrı mesele, işte o zaman 70 yıllık Filistin direnişi toprağa gömülecek ve İsrail’in gerçek anlamdaki güvenliği sağlanmış olacak.

Yorumlar1

  • Ahmet Ali Şahin 9 yıl önce Şikayet Et
    bunu ise değil filistin in dünya üzerindeki müslümanların bırakın kabul emesi teklifini dahi reddetedeceği bir girişimdir Orta doğu da gerçek bir huzur ve güvenlik isteniyorsa öncelikli olarak yapılması gereken şey. İSRAİL le aynı güç etkinlik ve haklara sahip ÖZGÜR GÜÇLÜ ve BAĞIMSIZ BİR FİLİSTİN devletinin kurulmasından geçer aksi ise kabulu asla mümkün olmayan BAHANELER ZİNCİRİ ANLAMI na gelir.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat